"Tahşiyecilere Kumpas" davası'nda 32. duruşma yapıldı

Güncelleme Tarihi:

Oluşturulma Tarihi: Eylül 23, 2016 19:09

"Tahşiyecilere Kumpas" davası'nda 32. duruşma yapıldı

Haberin Devamı

Serpil KIRKESER / İSTANBUL, (DHA) TUTUKLU sanık Hidayet Karaca,

"Öncelikle savunmadan ziyade tarihe not düşüyorum. Çok zor şartlar altında savunma yapıyorum. Bugün bir dilekçe yazdıracak avukat bulamıyorum. Avukatım bıraktı"

"Ben ne Tahşiye grubunu ne üyelerini tanırım. İlk defe burada gördüm ve duydum. Ben masumum. Ne bir suçum var ne de böyle bir girişimim oldu"

* Hidayet Karaca'nın da aralarında bulunduğu sanıkların tahliye taleplerinin reddine karar veren mahkeme heyeti duruşmayı erteledi.

"Tahşiyeciler" olarak bilinen gruba kumpas kurdukları iddiasıyla, firari sanık Fetullah Gülen ile Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca, eski emniyet müdürleri Ali Fuat Yılmazer, Yurt Atayün ve Ömer Köse'nin de aralarında bulunduğu 9'u tutuklu 33 sanığın yargılandığı davanın 32. duruşması yapıldı. İstanbul Adalet Sarayı'nda bulunan 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada aralarında Hidayet Karaca ve Ali Fuat Yılmazer'in de bulunduğu 9 tutuklu sanık katıldı.

"ÖZGÜRLÜĞÜM ELİMDEN ALINMIŞ AİLEMDEN AYRI SİLİVRİ HÜCRELERİNDE TUTULUYORUM"



Duruşmada savunmasını yapan Hidayet Karaca, "Öncelikle savunmadan ziyade tarihe not düşüyorum. Çok zor şartlar altında savunma yapıyorum. Bugün bir dilekçe yazdıracak avukat bulamıyorum. Avukatım bıraktı. Haftalık telefon görüşmeleri 15 günde bir yapılıyor. Avukatlarımdan gelen giden yok. Avukatlarım bıraktı. Kütüphaneye çıkartılmıyoruz. Benim kadere inanan ve tevekkül eden bir yapım var. Bugüne kadar yaşanan olaylarda rabbimin bir hikmeti olduğunu düşünerek hapishanede geçiriyorum günlerimi..." dedi. Ortada bir suç olmadığını söyleyen Karaca, "Özgürlüğüm elimden alınmış, ailemden ayrı Silivri hücrelerinde tutuluyorum. Mahkeme heyetinin adil karar vereceğine en baştan inanmaya çalıştım. Bu inanmaya devam ederek savunmaya başlıyorum" şeklinde konuştu. Hidayet Karaca'nın yanında bekleyen jandarma görevlilerinden rahatsız olduğunu söylemesi üzerine Mahkeme Başkanı Canel Rüzgar, jandarmalara Karaca'nın yanından ayrılmalarını söyledi.







"MANTIK VE İNSAF DIŞI BİR DAVANIN SANIĞI OLARAK BURADA BULUNUYORUM"



Jandarmaların yanından ayrılmasından sonra savunmasına devam eden Karaca, "Mantık ve insaf dışı bir davanın sanığı olarak burada bulunuyorum. Bir tv dizisi aracılığıyla örgüt kurduğum, operasyon yönettiğim iddia ediliyor. Hukuk böyle bir durumu izah edemez, akıl, mantık, vicdan da sanatta izah edemez. Ancak başka hislerle hareket ediyorsanız böylesine bir iddianameyle 21 ay bir TV yöneticisini, bir gazeteciyi mağdur edebilirsiniz. Sayın savcı, dizi işlerini, televizyon sanatını, bilmiyor olabilir. Ama hukuka inanıyorsanız evrensel hukuka göre meslek icra ediyorsanız hakkımdaki suçlamaların mantıkla izah edilemeyeceğini de bilmek gerekir" diye konuştu.

"POLİSLERİN DİZİYİ İZLEYİP, İZLEMEDİKLERİNİ NASIL ÖLÇMÜŞLER"



İddianameye konu edilen dizilere atıf yapan Karaca, "Polislerin diziyi izleyip, izlemediklerini nasıl ölçmüşler. Dizide mesajı anlamasalardı ne olacaktı? Mesaj verme yolu normal yollarla denenmez miydi? Maliyeti yüksek yoldan mesaj vermek mantıklı mı? Türk halkı zaten dumanla anlaşıyor, polisler de dizi izleyip operasyon yapmış! Burda da hayal ile gerçeğin herkesin göz önünde su tabancasıyla seri cinayetler işlendiğine inanmamız isteniyor. Eğer suç kabul edilecek olursa herhangi bir filmdeki cinayet sahnesi nedeniyle senarist, yönetmen oyuncuların da tutuklanması gerekir. Hatta izleyen seyircilere kadar uzanır" şeklinde konuştu.

"BEN NE TAHŞİYE GRUBUNU VE ÜYELERİNİ TANIRIM. İLK DEFE BURADA GÖRDÜM VE DUYDUM"



Yasalarda ve kanunlarda öngörüldüğü gibi kanalın yayıncılık yaptığını söyleyen Karaca, "Söz konusu dizinin başında 'Bu dizide adı geçen kişi, kurum ve kuruluşlar tamamen hayal ürünüdür' uyarısı geçer. Bu dava, tamamen hayal ürünü olan bir senaryo üzerinden ben ve ailemi cezalandırma aracına dönmüştür. Ben hiçbir şekilde bu su senaryodan sorumlu tutulamam. Yazanı, yapanı ve çekeni beli olan bir eserden sorumlu tutulamam. Ben ne tahşiye grubunu ve üyelerini tanırım. İlk defe burada gördüm ve duydum. Ben masumum. Ne bir suçum var ne de böyle bir girişimim oldu. Ülkemizin içinde bulunduğu bir OHAL durumunda söylediklerimin sizin vicdanlarınızda nasıl bir yer bulur bilemiyorum. Bir insan suç işlemediğini başka nasıl anlatabilir ki..." diye konuştu.

TAHLİYE TALEPLERİ REDDEDİLDİ



Hidayet Karaca'nın ifadesinin alınmasının ara verilmesinin ardından tutuklu sanıkların tahliye talepleri alındı. Hidayet Karaca'nın da aralarında bulunduğu 9 sanığın tahliye taleplerinin reddine karar veren mahkeme heyeti duruşmayı erteledi.

 

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!