Güncelleme Tarihi:
İSTANBUL / DHA
Kadir Has Üniversitesi Hukuk Fakültesi ile Spor Çalışmaları Merkezi'nin düzenlediği "Spor Hukukunda Elektronik Bilet Dönemi - Hukuki ve İdari Yaklaşımlar" konferansı Kadir Has Üniversitesi'nde gerçekleştirildi.
Son yıllarda spor kamuoyunun en çok tartıştığı konulardan biri olan "elektronik bilet" uygulamasının masaya yatırıldığı Spor Hukukunda Elektronik Bilet Dönemi - Hukuki ve İdari Yaklaşımlar" konferansı, Kadir Has Üniversitesi Cibali Salonu'nda yapıldı.
E-BİLET MEDENİ KANUN'U İHLAL Mİ EDİYOR?
Kadir Has Üniversitesi Spor Çalışmaları Merkezi Müdürü Emir Güney ve Kadir Has Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Şebnem Akipek Öcal tarafından yapılan konferansın ilk oturumunda Kadir Has Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyeleri Yrd. Doç. Dr. Ahmet Ayar ve Yrd. Doç. Dr. Aysun Altunkaş'ın sunumları yer aldı. İlk oturumda elektronik bilet tanımı ve sporda elektronik bilet uygulamalarının medeni hukuk açısından boyutları ele alınırken, elektronik bilet uygulamasının eleştirilen noktaları ele alındı. Eski bir futbolcu olduğu için sporda şiddet konusunu en yakından bilenlerden biri olduğunu ifade eden Yrd. Doç. Dr. Ahmet Ayar, elektronik bilet uygulamasının 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Hakkında Kanun'la çelişen noktalarına dikkat çekti. Yrd. Doç. Dr. Ayar, "Türk Medeni Kanunu'nun 24 ve 25'inci maddelerine göre kişisel veriler de kişisinin özel alanına girdiği için, bunların, değil bir başkasıyla paylaşılması, depolanması bile 6698 sayılı yasaya aykırılık teşkil eder. Ayrıca elektronik bilet uygulamasının sadece Süper Lig ve 1. Lig'de olması, daha alt liglerde ve amatör liglerde olmaması da yasayla çelişiyor" dedi.
"SEYİRDEN YASAKLAMA" MAĞDURİYET Mİ OLUŞTURUYOR?
Kadir Has Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Aysun Altunkaş ise, elektronik bilet uygulamasıyla getirilen "seyirden yasaklama" cezasının medeni hukuk açısından durumunu inceleyen sunumunda, seyirden yasaklama cezasındaki bazı yasal boşluklara dikkat çekti.
Yrd. Doç. Dr. Altunkaş, "Örneğin seyirden yasaklama cezasının hangi durumlarda verileceği, kararının kimin vereceği, bu yasağın hangi müsabakalar için geçerli olacağı gibi noktalar yasa metninde birtakım boşluklara sahip. Bunlar yorumlarla bertaraf ediliyor. Ancak bu boşlukların giderilmesi birçok açıdan önem taşıyor. Zaman zaman mağduriyetler de oluşturuyor" diye konuştu.
Son olarak söz alan oturum moderatörü, Kadir Has Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Şebnem Akipek Öcal ise, elektronik bilet uygulamasının sözleşmeler hukukuyla olan çelişkilerine değindi. Prof. Dr. Öcal, "Bu uygulama nedeniyle vatandaşın sözleşme yapma özgürlüğü ihlal ediliyor. Tam aksine sözleşme yapma zorunluluğu söz konusu. Vatandaşlar bir bankayla sözleşme yapmak zorunda bırakılıyor" ifadelerini kullandı.
"KULÜPLERİN ÇOĞU TAM DEPLASMAN YASAĞI İSTİYOR"
Türkiye Futbol Federasyonu Eski Başkanlarından, Kadir Has Üniversitesi Mütevelli Heyeti Üyesi Av. Dr. Levent Bıçakçı'nın moderatör olduğu ikinci oturumda ise ilk olarak Türkiye Futbol Federasyonu Bilet Koordinatörü Kemal Hacıoğlu'nun "Elektronik Bilet Uygulamasının Dünü ve Bugünü" adlı sunumu yer aldı. Konuşmasına elektronik bilet uygulamasına getirilen eleştirilere yanıt vererek başlayan Hacıoğlu, her maç için ayrı kart alınması gibi bir zorunluluğun olmadığını, tek bir kartla bütün sezon maçlara girilebileceğine dikkat çekti.
Hacıoğlu, "Bilindiği gibi özellikle derbi maçlarda uygulanan deplasman yasağı nedeniyle bazı taraftarlar zaman zaman kartlarını kullanamıyorlar. Ancak kulüplere kalsa, en büyüğünden en küçüğüne kadar, büyük çoğunluğu, kendi maçlarında sadece kendi kulüplerinin taraftarlarının statta olmasını istiyor. Yani tam bir deplasman yasağı istiyor" dedi.
"İKİNCİ EL BİLET" GELİYOR!
Elektronik bilet uygulamasının karaborsa bilet satılmasını kolaylaştırdığı yönündeki eleştirilere de açıklık getiren Hacıoğlu, "Karaborsa bilet satışının önüne geçmek için gerçekleştirilen böyle bir uygulamanın karaborsayı artırması mümkün değil" dedi.
Hacıoğlu ayrıca, önümüzdeki sezondan itibaren kulüplerle ortak hareket ederek "ikinci el bilet" satışına başlanacağını açıkladı. Hacıoğlu "Örneğin bilet aldığı halde maça gidemeyecek olan seyirci, biletini kulüp aracılığıyla bir başka seyirciye satabilecek. Böylece karaborsa bilet olayı da ortadan kalkacak" dedi. Başkasının kartını kullanarak stada giriş başta olmak üzere statlardaki güvenlikle ilgili yetkinin özel güvenlik görevlileri ve kulüplerde olduğunun altını çizen Hacıoğlu, uygulamanın seyirci sayısında azalmaya yol açtığına dair eleştirileri de sayılarla yanıtladı. Elektronik bilet uygulamasından önceki beş yılda statlardaki ortalama seyirci sayısının 10 bin 931 olduğunu ifade eden Hacıoğlu, 2015-2016 sezonunda bu ortalamanın 8 bin 453 olduğuna dikkat çekerek "Elektronik bilet halen yeni bir uygulama olduğu için bir miktar düşüş normaldir. Ancak zaman içinde bu sayının yavaş yavaş arttığını ve daha da artacağını görüyoruz" dedi.
"18'İNCİ MADDE ACİLEN DEĞİŞMELİ"
İkinci oturumda son olarak söz alan İstanbul Cumhuriyet Savcısı Münür Büyükelçi, seyirden yasaklama cezasının uygulamalarıyla ilgili bir konuşma yaptı. Seyirden yasaklama cezasının 6222 Sayılı Sporda Şiddetin Önlenmesi Hakkında Kanun'un 18'inci maddesiyle düzenlendiğini ifade eden Büyükelçi, "Bu 18'inci madde adeta başımızın belası oldu. Bu maddenin acilen yeniden ele alınarak yeniden düzenlenmesi gerekiyor. Zira bu maddeyi harfi harfine uygulasak birçok insan mağdur olacak" dedi. Söz konusu maddenin uygulamasında yaşanan sorunlara da örnekler veren Büyükelçi, "Örneğin bir vatandaş, Muş'un bir köyünden gelmiş, İstanbul'da maça girmiş. Maçta seyirden men cezası almış. Bu cezaya göre her maçın başında ve hemen ardından en yakın karakola gidip imza vermesi gerekiyor. Ancak vatandaşın oturduğu köye en yakın karakol 1,5 saat uzaklıkta. Bu vatandaş ne yapacak? Bu gibi örnekler çok. Bunların önüne geçebilmek için bu maddenin yeniden ele alınması şart" diye konuştu.
Konferansın öğleden sonraki oturumlarında ise elektronik bilet uygulamasının insan hakları, taraftar hakları ve rekabet hukuku açısından durumu ele alınarak alternatif çözüm önerileri sunuldu.