Güncelleme Tarihi:
İSTANBUL (DHA) - MERKEZ Bankası (TCMB) 2017 yılının ilk Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısına ilişkin sonuçları açıkladı. PPK politika faizini sabit tutarken, üst bandını 9.25'e çıkardı. Geç likidite penceresi faizini ise yüzde 10'dan yüzde 11'e yükseltti. Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Eski Başkanı ve Atılım Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Doğan Cansızlar, MB'nın faiz ile ilgili kararlarını sadeleştirilmesi gerektiğini söyledi.
MB'nın neredeyse kişiye özel butik bir faiz uygulaması yoluna gittiğini, hatta faiz dışında depo hesaplarına uyguladığı faizlerle, parasal sıkılaştırma anlamında repo ihalesine çıkmamak gibi bir takım dolaylı yöntemlerle örtülü artırmaya giderek çok karmaşık bir yapı haline getirdiğini söyleyen Prof. Dr. Doğan Cansızlar, şöyle konuştu:
"Daha önceki günlerde özellikle Ocak ayından itibaren başladığı dolaylı faiz artırımı resmileştirilmiş oldu. Ama yüzde 0.75'lik bir artış oldu. Dolayısıyla bu piyasaların beklentisinin biraz altında kaldı. Nitekim piyasalara baktığımızda tepkiler de döviz kuru açısından pek olumlu olmadı. Merkez Bankası'nın uygulamaya çalıştığı birden fazla faiz uygulaması aslında hep söylendiği gibi sadeleştirme ile ilgili kararlarını biraz daha ertelemiş olduğunu gösteriyor. Yani neredeyse kişiye özel butik bir faiz uygulaması yoluna gidiyor. Ama bunu çok cüretli şekilde yapmaktan çekiniyor. Aslında yapacakları şey; piyasaların beklentisinin de üzerinde bir faiz artışıyla geçici olarak döviz kurunun ateşini düşürmekti. Geçici olarak diyorum çünkü faiz politikası para politikasının sadece bir aracı ile mücadele edecek bir konu değil. Ekonomi politikası bir bütündür. Faiz para politikasının elbette en önemli aracı ancak MB belli nedenlerden dolayı bunu kullanmakta çekiniyor. Bunu kullanırken dahi çekinen MB'nın döviz kurundaki ateşi söndürebileceğini zannetmiyorum. Çünkü olay MB'nın da çok ötesine geçen bir pozisyonda. Yani zamanında küçük müdahalelerle kontrol altına alınması gereken hususlar maalesef kontrolden çıkmış oluyor. Bu aşamadan sonra MB politikasından bir beklentiye girmek doğru değil. Olayın farklı yönleri var. Demin söylediğim gibi ekonomi politikası bir bütündür. Yani para politikası, maliye politikası ve ticaret politikası dahil bunların bir birleşeninden oluşan yapısal reform anlamında bir süreçle ancak uzun ve orta vadede piyasalar rahatlatılabilir. Bunların yanında sermaye dolaşımının serbest olduğu, dolarizasyonun serbest bırakıldığı, giriş çıkışına serbestçe izin verildiği bir piyasada bir başkasının bastığı parayı kontrol etmeniz mümkün değil. Dolayısıyla olayın boyutu sadece faizle giderilecek bir konu değil, para politikasının bütünüyle ilgili bir konu. Ama ekonomi politikasının orta ve uzun vadede maliye ve ticaret politikalarıyla beraber bir bütün olarak yapısal reformlarla uygulanmasıyla ancak başa çıkılabilecek bir durum."
"EKONOMİ POLİTİKASININ BÜTÜN OLARAK DEĞERLENDİRİLMESİ LAZIM, SADECE MB'NIN BAŞA ÇIKABİLECEĞİ BİR HADİSE DEĞİL"
Trump'ın işbaşına gelmesinden sonra uygulayacağı korumacı politikaların önceden belirlendiğini ve hazırlık yapılmadığını söyleyen Prof. Dr. Cansızlar, şöyle devam etti:
"Zaten Trump'ın işbaşına gelmesinden sonra uygulayacağı korumacı politikalar belirlendi. Aşağı yukarı buna ilişkin de adımlar atılmaya başlandı. Yani bundan sonra parasal bollaşma olmayacak. Faiz artırımları gündeme gelecek çünkü Amerika da borçlanmaya gideceğini belirtiyor. Çünkü yeni yatırımlar ve daha bir korumacı politika olacak. Dolayısıyla yabancı sermayenin gideceği yer belirlendi. Bunlara çok önceden hazırlıklı olmak gerekirdi. Faiz artırımının yapılacağı 1 buçuk 2 sene öncesinden duyurulmuştu, hazırlıklı olmak lazım gelirdi ama yapılamadı. Daha önceki parasal bollaşma döneminde özellikle 2009 yılından itibaren kriz ve parasal bollaşma nedeniyle bollaşan paradan yapısal reformlar anlamında faydalanmak gerekiyordu, bu yapılamadı. Ama dediğim gibi ekonomi politikasının bir bütün olarak değerlendirilmesi lazım. Sadece MB'nın başa çıkabileceği bir hadise değil. Bunun birçok yönü var, özellikle siyasetteki gürültü son günlerde çok etkiliyor. Siz ne kadar tedbir alırsanız alın siyasetteki gelişmeler, yani içerideki referandum ve terör eylemleri, dışarıdaki komşularla ilişkilerimiz bunların hepsi bir faktör."
FİTCH DE CUMA GÜNÜ 'YATIRIM YAPILABİLİR' NOTUMUZU İNDİREBİLİR
Cuma günü Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch'in de karar vereceğini hatırlatan Cansızlar, sözlerini şöyle noktaladı:
"Bunların yanında Cuma günü Fitch de bir karar verecek. Şu anda sadece yatırım yapılabilir seviyede notumuz var, Fitch'in muhtemelen bunu da indireceğini tahmin ediyorum. Aslında bu aşamada Fitch'in bizim içinde bulunduğumuz ortam nedeniyle bunu yapmamasında büyük yarar olduğuna inanıyorum ama erteleyebileceklerini zannetmiyorum. Orada da not düşüşü gündeme gelebilir. Dolayısıyla uluslararası anlamda da yabancı sermaye açısından Türkiye'nin güven verici bir ortam olduğu kanaati giderek zayıflayacaktır."
(FOTOĞRAFLI)