Güncelleme Tarihi:
Mehmet İlkay ÖZER-Akın ÇELİKTAŞ/İSTANBUL,(DHA)-SÖZCÜ Gazetesi'ne yönelik davada tutuklu yargılanan gazetenin muhabiri Gökmen Ulu, hakkında verilen tahliye kararının ardından Silivri Cezaevi'nden çıktı.
Sözcü Gazetesi'ne yönelik soruşturma kapsamında 174 gündür tutuklu yargılanan gazete muhabiri Gökmen Ulu hakkında verilen tahliye kararının ardından tutuklu bulunduğu Silivri Cezaevi'nden çıktı. Ulu'yu karşılamaya eşi Burcu Ulu, oğlu Ege Efe, babası ve aralarında Sözcü çalışanlarının da bulunduğu yakınları geldi.
OĞLU EGE İLE HASRET GİDERDİ
Gökmen Ulu, saat 21.00 sıralarında cezaevi aracı ile Kınalı gişelere getirilerek serbest bırakıldı. Ulu'yu ilk olarak oğlu Ege Efe karşıladı. Baba oğul hasretlerini yerde sarılarak giderirken, Ulu'nun eşi, babası ve oğlu gözyaşlarını tutamadı.
"SÖZCÜ DAVASI TÜRKİYE'NİN VİCDANINI YARALADI"
Gökmen Ulu serbest kaldıktan sonra yaptığı açıklamada, "Ben bu 174 günü basın ve ifade hürriyeti, adalet ve demokrasi mücadelemizin bir bedeli olarak niteliyorum. Elbette, daha Türkiye'nin kat etmesi gereken çok mesafe var. Bunu bir umut damlası olarak görüyorum. Gazetecilerin, gazetecilik faaliyeti nedeniyle tutuklanması ve gazetelerin baskı altına alınması o ülkede adalet ve demokrasinin can çekiştiğinin en bariz göstergesidir. Türkiye'nin bu utançtan kurtulması gerekiyor. Bu yarayı sarması gerekiyor. Özellikle bizim davamız, Sözcü Davası Türkiye'nin vicdanını yaraladı. Bu vicdanı yaralayan hasarları gidermek gerekir. Dosya ile birlikte bu yaraları kapatmak gerekir. Bunu bekliyor ve umuyoruz" dedi.
"BİR GAZETECİ OLARAK DOĞRULARI DOS DOĞRU SÖYLEMEYİ SÜRDÜRECEĞİM"
Gökmen Ulu, konuşmasına şöyle devam etti: Türkiye'nin acilen normalleşmeye ihtiyacı olduğunu düşünüyorum. Türkiye'nin bütün renklerinin el ele tutuşması çok büyük önem taşıyor. Artık bu gerilim, ayrıştırma politikalarının bir kenara bırakılması gerekiyor. Halk yoruldu. Halkımız adalet, Cumhuriyet, demokrasi, barış ve özgürlükler ekseninde onurlarını birleştirmektedir. Mapus yata yata bitti. Başım öne eğilmedi. Şerefimle girdiğim bu zindandan şerefimle çıkıyorum. Bir gazeteci olarak doğruları dos doğru söylemeyi sürdüreceğim. Mustafa Kemal'in takipçisi olarak Atatürk'ün açtığı aydınlık yolda yürümeye devam edeceğim.
(FOTOĞRAF)