Güncelleme Tarihi:
Hilal Sarı / İstanbul, 15 Mayıs (DHA) – Suriye’de iç savaşın neden olduğu sığınmacı göçünün ardından Türkiye’de de faaliyet göstermeye başlayan uluslararası çocuk örgütü Save The Children Türkiye Direktörü Nick Finney, Türkiye’ye yapılan maddi desteklerin devam etmesi gerektiğini vurguladı ve “Suriye’de birçok yer hala güvenli değil. Türkiye bu yükü taşımaya devam ediyor. Desteğin devam etmesi gerek” dedi.
Çocuk sığınmacıları ve en çok da eğitimlerini destekleyen projeler gerçekleştiren Save The Children Türkiye Direktörü Finney şu değerlendirme ve tespitleri yaptı:
“Dünyayı şuna ikna etmeye çalışıyoruz: Türkiye’nin iki yıl daha sığınmacılar için yapılan maddi desteğin devamına ihtiyacı var. Uluslararası donörler katkılar sağladı fakat giren paranın yavaşlaması söz konusu.
“Bu desteklerin Türkiye’ye büyük maliyeti oldu. Türk toplumuna da yükleri var. Suriyelilere karşı görülmemiş katkılarından dolayı Türkiye’ye teşekkür ediyorum.
“Türkiye bu yükü taşımaya devam edecek. Dünya tarihinde görülmemiş bir sığınmacı akını oldu. Fakat Suriye’deki birçok yer hala güvenli değil. O yüzden bu desteğin devam etmesi gerekiyor.
“Suriye henüz çocukların dönmesi için de güvenli değil. Kaynakların Türkiye’ye gelmesinin devamını sağlamamız lazım. Save The Children tüm siyasi ve sosyal bağlantılarını Türkiye’ye yapılan katkının devam etmesi için kullanıyor.
“Türk kamuoyuna şunu söylemek istiyorum: Harika bir şey yaptınız. Ama işimiz henüz bitmedi.
“2018 itibariyle 938 bin Suriyeli çocuk okul yaşına geldi. Bunların yarısından fazlası okula kayıtlı.
“Eğitim Bakanlığı’na göre sürecin normalleşmesi için 20 bin yeni sınıf gerekecek.
“Eğitim kalitesi düşebilir okul sayısı artmazsa. Çözüm mevcut sistemin geliştirilmesi. O yüzden de bu konu çok daha acil.Türkiye’nin çocuk nüfusunun da eğitim kalitesinin düşmesi riski var.
“Türkiye’de üç yıl önce ortalama sınıf nüfusu 25’ti fakat üç yılda bu ortalama 2018’de 38-39’a çıkmış.
“Okul sayısı artmazsa Türk öğrencilerin de eğitim kalitesi düşebilir
“Türkiye’de Aile ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile yakından çalışıyoruz.
“Özel ihtiyaçları olan çocuklar var sığınmacılar arasında ve bakanlıkğın sosyal refah sisteminin bu aileleri de kapsaması için çalışmalar yapıyoruz.
“Çocuk koruma en kırılgan çocukları kapsıyor: Okuldan atılma tehlikesi olanları, aile bireylerinden biri kayıp olan çocukları, ev içi şiddete ve zorbalığa maruz kalanları kapsıyor.
“Türkiye bu süreçte inanılmaz bir tecrübe kazandı. Gelecekte dünya üzerinde tekrar bu ölçüde bir sığınmacı göçü olursa, diğer ülkeleri de Türkiye eğitecek.
“Sığınmacı çocuklar için eğitimden sonra en önemli sorun ise ailenin çocuklara doğru yemekleri verebilecek, okulunu bitirmesini sağlayabilecek yeterli parası olmaması.
“Sığınmacı çocuklar Türkiye’ye geldiklerinde çok berbat şeyler yaşadı. Yaptığımız çalışmalar toksik stres de dediğimiz çok uzun süren strese bağlı tramvalar, davranış bozukluğu ve öğrenme zorluğu yaşamaya başladıklarını gösterdi.
“Son olarak da çocukların eğitimi için uğralsak da bu çocukların ileride istihdam pazarına girmesi de düşünülmesi gereken başka bir zorluk. Okula giden çocukların sayısı artıyor. Peki iş nasıl bulacaklar ve Türkiye ekonomisine entegre olacaklar?
“Bazen ekonomik baskılardan dolayı okulu bitirmeleri zor. Dili öğrenmedilerse de işler zor.
“Şu ana kadar toplam 300 bin Suriyeli bebek Türkiye’de doğdu; ve her gün 250 Suriyeli bebek Türkiye’de doğuyor. Bu nesil kim olduğuyla ilgili sorular da soracak.
“Save The Children Dünya Direktörü – eski Danimarka Başbakanı Helle Torning Schmidt de yakında Türkiye’de üst düzey temaslarda bulunacağı bir ziyaret gerçekleştirmeyi planlıyor.
“Türkiye’nin diğer bölgesel olaylardaki sesi de çok önemli. Son 24 saatte Gazze’de çoğu çocuk göstericilere karşı gerçek mühimmat da kullanıldı. Dünyanın bu konudaki endişelerine ilişkin sesini yükseltmesi gerekiyor. Filistin’deki karışıklıklarda yüz çocuğun gerçek kurşunla yaralandığı tahmin ediliyor.” (Fotoğraflı)
Görüntü dökümü:
- Suriye'nin Guta Bölgesi'nde moloz yığınlarının arasında bir çocukla yapılan röportaj görüntüleri