Güncelleme Tarihi:
Yüksel KOÇ/ İSTANBUL (DHA) KADIKÖY'de şemsiye ile saldırdığı metrobüs şoförünün kaza yapmasına ve çok sayıda kişinin yaralanmasına neden olan Murat Akbulut'un yargılanmasına devam edildi.
Sorgusu yapılan tutuksuz sanık Akbulut, olay sırasında şoförün kendisine küfür ettiğini savunarak, "Anneme edilen küfürler üzerine kendimi kaybettim. Elimde şemsiye vardı. Gerisini hatırlamıyorum. Şemsiyeyi savurup savurmadığımı hatırlamıyorum. Ben bu olayı tasarlamadım. Bu kadar insanın canına malına kast edecek bir şey yapmazdım, çok pişmanım" dedi.
İstanbul Anadolu 17. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın ikinci duruşmasına, "Olası kastla kasten yaralanma", "Kamu malına zarar verme", "Olası kastla mala zarar verme" suçlarından 68 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanan tutuksuz sanık Murat Akbulut ile metrobüs şoförü Recai Türkoğlu'nun da aralarında bulunduğu çok sayıda müşteki katıldı.
Duruşmada sanık ve İETT ile diğer müştekilerin avukatları da hazır bulundu.
SANIK OLAY ANINI ANLATTI
Sorgusu yapılan tutuksuz sanık Murat Akbulut, "Ben her sabah Altunizade'den metrobüse binerek Sögütlüçeşme'deki iş yerime gidiyorum. Yaşlı bir bayan binmek istemesine rağmen kapıyı açmadı. Şoför, kapıyı açmadı. Kadının kapıya vurduğunu ben de duydum. Yolcular da kapıyı açmasını istedi. Şoför kahraman eşşekler istediğimi alırım istemediğimi almam dedi. Sonuçta parasını ödemiş, durağa yanaşmışsın, kapıyı aç dedim. Şoför ayağa kalktı iki eliyle göğsümden itti. O arada bir yolcu beni geriye çekti. Başını belaya sokma dedi. Beni geriye çekti. Arkaya doğru ilerlemesi sağladı. Ben de arkaya doğru ilerlerken anneme edilen küfürler üzerine kendimi kaybettim. Bu kadar insanın içinde küfür edilecek ne yaptım diyerek serzenişte bulundum. Allah kahretsin mahiyetinde elimi geriye salladım. Elimde şemsiye vardı. Gerisin pek hatırlamıyorum. Metrobüsün hareket ettiğinden hiç haberim yok" dedi.
'ŞEMSİYEYİ SAVURUP SAVURMADIĞIMI HATIRLAMIYORUM'
Hakim Ali Altıntürk, "Şemsiyeyi savurup savurmadığını bilmiyor musun" diye sorduğu sanık, "Şemsiyeyi savurup savurmadığımı hatırlamıyorum. O kadar kişi içinde anneme küfür edilince kendimi kaybettim. Ben bu olayı tasarlamadım. Bu kadar insanın canına malına kast edecek bir şey yapmazdım, çok pişmanım" dedi.
ŞOFÖR DE O ANLARI ANLATTI
Müşteki sıfatı ile dinlenen metrobüsün şoförü Recai Türkoğlu sanıktan şikayetçi olduğunu, olay günü önündeki araçlar nedeni ile Acıbadem durağına tam olarak yanaşamadığını belirterek, "Aracımın arka kısmının durakla hiçbir ilgisi yoktu. Benim aracımın kapısı kapalıydı. Durağa nizami giremediğim için can güvenliği tehlikeye girmesin diye kapıyı açmadım. Yolcuya ön tarafa ilerlemesini işaret ettim. Tam o sırada arkadan kapıları açsana diye bir ses duydum. Durağa girdikten sonra kapıların açılacağım yönünde ikazda bulundum. Bu arada diğer araçlar hareket etti. Ben de durağa nizami bir şekilde yanaştım. Kapılarımı açtım, inenler indi, binenler bindi. Tam gideceğim sırada bu vatandaş başıma gelerek agresif tavırlarla sen nasıl kapıları açmazsın dedi. Kendisine bu işin bir kuralı olduğunu, duraklara nizami girmeden kapıları açamayacağımı açıkladıkça daha da söylenmeye başladı. Beni daha fazla meşgul etmemesi gerektiği yönünde ikaz ettim. Kendisini iteklemedim. Adını daha sonra Halis Kaya olduğunu öğrendiğim polis memuru geldi bu şahsı geriye götürdü. Ben de olayın sonlanacağını düşünerek yoluma devam ettim. Sağımdan bir karartı gördüm. Önce odun zannettim. Şemsiye olduğunu ilk anda fark etmedim. Siyah bir şeyle burnuma darbe aldım. Yaralandım, aniden yere düşmüşüm. Yere düştüğümden hiçbir şeyi fark etmedim. Kalktığımda araç durmuştu. Kalktığımda aracın başka araçlara çarptığını gördüm. Sonradan öğrendim ki hızım 52 kilometre imiş" dedi.
Sanığın annesine küfür etmediğini söyleyen müşteki Recai Türkoğlu, sanıktan şikayetçi olduğunu söyledi. Türkoğlu, ne zaman psikoteknik rapor aldığını ise hatırlamadığını belirtti.
ŞEMSİYE İLE ŞOFÖRE BİR KERE VURDU
Metrobüste bulunan yolculardan Elif Babalık, sanığın şoförün yüz kısmına şemsiye ile bir kere vurduğunu gördüğünü belirterek, "Şoför de direksiyonu bırakarak kendini savunmaya çalıştı. Biz o esnada yoldan çıktık. İki kere şoförü ayakta gördüm" dedi.
'45 DAKİKA METROBÜSÜN ALTINDA KALDIM'
Müşteki olarak dinlenen Dr. İbrahim Mithat Us, "Ben Anadolu yakasından Avrupa yakasına doğru aracımla gidiyordum. Metrobüs bir iki aracı kenara iterek benim aracımın üzerine çıktı. 45 dakika kadar metrobüsün altında kaldım. Parçalanmıştı araç, sadece benim bulunduğum bölge kalmıştı. Hasarımı sigorta şirketi karşıladı. Şoför refleks olarak frene bassaydı bu olaylar daha az zararla önlenebilirdi" dedi.
METROBÜS ŞOFÖRÜNDEN DE ŞİKAYETÇİ OLDU
Müşteki Öner Özcan ise şunları söyledi: "Aracımla Avrupa yakasına gidiyordum. Metrobüsün bariyerlerden zorlanmadan geçtiğini, araçlara çarpıp havalandığını gördüm. Sonra da bana çarptı, aracımı sürükledi. Metrobüsün benzin deposu üstüme geldi ve patladı. Ben aracımın camından atladım. Yaralandım. İşini düzgün yapmadığını düşündüğüm şoförden ve belediyeden şikayetçiyim" dedi.
İETT'den metrobüs şoförü Recai Türkoğlu'nun psikoteknik raporunun istenmesine karar veren mahkeme duruşmayı erteledi.
İDDİANAMEDEN
İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, Recai Türkoğlu yönetimindeki metrobüsün 23 Eylül 2016 tarihinde Avrupa yakasından Anadolu yakasına doğru seyir halinde iken Acıbadem durağında yolcular ile tartışma yaşandığı belirtiliyor.
Metrobüste bulunan yolculardan Murat Akpınar'ın tartışma üzerine şoförü şemsiye ile müdahale ettiği belirtilen iddianamede, müdahale ile yoldan çıkan aracın karayoluna girerek başka araçlarla çarpıştığı, bu çarpışmanın etkisi ile metrobüsteki ve çarptığı araçlarda bulunan bazı kişilerin yaralandığı, bazı araçların da hasar gördüğü belirtiliyor.
Metrobüs yolcuları ve metrobüsün çarptığı araçlarda bulunan 17 kişinin müşteki olarak yer aldığı iddianamede, şüpheli Murat Akpınar için, "Olası kastla kasten yaralama", "Kamu malına zarar", "Olası kastla mala zarar verme" suçlarından 17 yıldan 68 yıl 9 aya kadar hapis cezası ile cezalandırılması isteniyor.