Güncelleme Tarihi:
Yüksel KOÇ / İSTANBUL, (DHA) KİŞİSEL internet sitesi üzerinde yazdığı yazıda, "Bu suça ortak olmayacağız" bildirisini imzalayan aydınları tehdit ettiği gerekçesiyle hakkında, "Tehdit" ve "Suç işlemeye tahrik" suçlarından 11 yıla kadar dava açılan Sedat Peker'in yargılanmasına başlandı.
Müştekilerden Özgür Müftüoğlu, sanık Sedat Peker'in tehdidinin yakın, ciddi ve korkutucu olduğunu belirterek, "Bu eylem nedeniyle ben korku altındayım" dedi.
Sanıktan şikayetçi olduğunu söyleyen müşteki Atiye Yonca Demir, "Ben ve arkadaşlarım tehdit edildik. Sağa sola bakarak yürümek hoş bir şey değil" dedi.
İstanbul Anadolu 20. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın ilk duruşmasına, sanık Sedat Peker katılmadı. Duruşmada, bildiriye imza atan 26 müşteki ile tarafların avukatları hazır bulundu. Duruşmada söz alan müştekilerden Özgür Müftüoğlu, sanıktan şikayetçi olduğunu belirterek, "28 yıllık üniversitedeyim. Akademik faaliyetlerin bir parçası ve gereği olarak düşüncülerimi çeşitli yollarla toplumla paylaşırım. Bu çalışma ve çalışmalardan dolayı yaşamımı hedef alan bir tehdite maruz kalmak sadece benim değil, tüm akademisyenlerin ve akademik özgürlüğün de tehdit edilmesi ve baskı altına alınması anlamına gelmektedir. Bizler, şiddetle işi olmayan, toplum yararına bilimsel faaliyet yürüten kişileriz. 89 üniversiteden 1128 akademisyen ve araştırmacı, ülkemizde barış içinde ve insancıl koşullarda yaşama hakkının tesis edilmesi için kamuoyunda barış bildirisi olarak anılan bir metin altında bir araya geldik" dedi.
'BU EYLEM NEDENİYLE BEN KORKU ALTINDA KALDIM'
Bildirinin kamuoyuna açıklanmasının ardından Cumhurbaşkanı, Başbakan ve hükümet yetkilileri tarafından ağır hakaretler ve ithamlarla karşı karşıya kaldıklarını söyleyen Müftüoğlu, "Kimi üniversitelerde imzacı akademisyenlerin kapılarına tehdit içerikli yazılar yazıldı, notlar bırakıldı. 13 Ocak 2016 tarihinde sanık Sedat Peker tarafından tüm imzacılar aleni bir şekilde, 'oluk oluk kanlarınızı akıtacağız ve akan kanlarınızla duş alacağız' denilerek tehdit edildi. Söz konusu tehdit yakın, ciddi ve korkutucudur. Tehditlerin doğrudan muhataplarından biri olarak sanığın cezalandırılmasını talep ediyorum. Bu eylem nedeniyle ben korku altında kaldım" dedi.
Sanık Sedat Peker'in eyleminin nefretin toplumsallaştırılması ve yaygınlaştırılması olduğunu söyleyen müşteki Emine Beyza Üstün, sanıktan şikayetçi olduğunu söyledi.
'SAĞA SOLA BAKARAK YÜRÜMEK HOŞ BİR ŞEY DEĞİL'
Sanıktan şikayetçi olduğunu söyleyen müşteki Atiye Yonca Demir, "Ben ve arkadaşlarım tehdit edildik. Sağa sola bakarak yürümek hoş bir şey değil" dedi. Müştekilerden Safiye Nurcan Özkaplan ise, "Ben akademisyenim. Bu suça ortak olmayacağız, bildirisine imza attım. Maddi zarar toplumsaldır, manevi zarar da korku, moral bozukluğu ve endişedir. Şikayetçiyim, cezalandırılmasını istiyorum" diye konuştu.
Sanıktan şikayetçi olduğunu söyleyen müşteki Adem Yeşilyurt da "Akademisyen olarak görev yapıyordum, ne yazık ki artık yapamıyorum. Maddi ve manevi olarak zarara uğratıldım. Ben buraya gelirken eşim bana, 'oluk oluk kanlarımızın akıtılacağını, bu kanlarda duş alacağını söyleyen bir kişiye gidip kendini göstermeye korkmuyor musun' dedi. Evet korkuyorum. Bu suçun cezasız kalmamasını istiyorum" dedi.
Tıp fakültesinde öğretim üyesi olduğunu, her hekim gibi barıştan yana olduğunu söyleyen müşteki Ahmet Özdemir, insan haklarından ve ifade özgürlüğünden yana olan bir metne imza attığı için tehdit edildiğini belirterek, sanıktan şikayetçi olduğunu söyledi.
Hekim olduğunu söyleyen müşteki Onur Hamzaoğlu, sanığın beyanından bir kaç gün sonra numarası görünmeyen 4 ayrı telefon aldığını belirterek, tehdit edildiğini ve bu tehditlerin sürdüğünü söyledi.
Aralarında Gencey Gürsoy, Şebnem Korur, Murat Özyüksel'in de bulunduğu diğer müştekiler de sanıktan şikayetçi olduklarını söyleyerek cezalandırılmasını istediler.
Müşteki avukatlarından Oya Meriç Eyüpoğlu, sanığın neden duruşmaya getirilmediğini sorarak, "Sanığın neden huzurda olmadığını ve neden ifadesinin alınmadığını soruyoruz ve hakkında yakalama kararı çıkarılmasını talep ediyoruz" dedi.
Müştekilerin avukatlarından Tamer Doğan, basit bir tehdit suçu ile karşı karşıya olmadıklarını belirterek, "Sedat Peker sıradan bir insan olarak algılanmamalıdır. Bir çağrı yaptığında harekete geçeceğini bildiği paramiliterler bulunmaktadır. Zorla getirtilerek tutuklu yargılanmasını talep ediyoruz. Müekkillerimizin açık adresleri ve isimleri, vekilleri olarak bizlerin de isimleri dosyaya dahil edildiği için olası tehdit veya bir suç girişiminden sanık ve vekilleri sorumludur. Güvenliğimizden de sayın mahkeme sorumludur" dedi.
Sanık Sedat Peker'in Avukatı Kemal Levent, müvekkilinin halasının vefat ettiğini söyleyerek, "Müvekkilimizi bir dahaki duruşmada hazır edeceğiz" dedi.
Tüm müştekiler, hazırladıkları ortak ifade metnini imzalayarak mahkeme heyetine sundular. Metinde sanıktan şikayetçi olduklarını belirten müştekiler, cezalandırılmasını istediler. Mahkeme, sanık Sedat Peker'in avukatı tarafından bir dahaki celse hazır edilmesini isteyerek duruşmayı erteledi.
İDDİANAMEDEN
Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı, 1128 akademisyen tarafından imzalanan bildiriden sonra kişisel internet sitesinde 13 Ocak 2016 tarihinde yazdığı yazıda imzacı akademisyenleri tehdit ettiği gerekçesi ile Sedat Peker hakkında iddianame düzenlerek dava açıldı.
İddianamede Peker'in, akademisyenlere yönelik, "Tehdit" ve "Suç işlemeye tahrik" suçlarını işlediği belirtilerek, bu suçlardan 11 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılması talep ediliyor.