Saxo Bank/Jakobsen: Dünya daha güçlü bir dolar ile yoluna devam edemez

İstanbul, 30 Eylül (DHA) - Dünyanın önde gelen online yatırım bankalarından Saxo Bank’ın Baş Ekonomisti Steen Jakobsen, küresel ekonominin yılın son çeyreğine "aşırı düşük volatilite, faiz oranları, enflasyon ve büyüme sonucunda ortaya çıkan, endişe ve sosyal eşitsizlikle" girdiğine dikkat çekerek, "Dünyanın daha güçlü bir dolar ile yoluna devam edemeyeceği kanaatimi muhafaza ediyorum" dedi.

Yılın son çeyreğine ilişkin öngörülerini açıklayan Jakobsen, ABD'de Kasım ayında yapılacak seçimleri anımsatarak, dünyada "sosyal kontratın bozulduğu"na dikkat çekerek, bu gelişmenin Donald Trump’ı zafere götürebileceğini ve piyasalarda volatiliteyi alevlendirebileceğini vurguladı ve ekledi:

"Tarihteki bütün makro değişimler, politik yanlışlardan kaynaklanır. Trump’ın başkan olması büyük bir yanlış olabilir, ama dünyanın ihtiyacı olan bozulmayı harekete geçirecek ve düzen değişikliğini beraberinde getirecektir. Sistemi alttan destekleyen mevcut sahte vaatlerden kaçmanın zamanıdır."

"Dünyanın, bir kez daha dünyayı kurtaracak bir finansal genişlemenin hayalini kurduğu" saptamasını yapan ünlü analist, "Dördüncü çeyreğe aşırı düşük volatilite, faiz oranları, enflasyon ve büyüme sonucunda ortaya çıkan, endişe ve sosyal eşitsizlikle giriyoruz. Dördüncü Çeyrek, giderek daha gerginleşen ABD Başkanlık seçimleri ile ilgili gelişmelerle geçecek. Ancak son çeyrek aynı zamanda hükümetlerin tipik olarak bütçeden nasıl az para harcayacakları hususunda yan çizdikleri, risk için zayıf bir dönemi. Diğer bir deyişle 'Gösteri zamanı!'"

Değerlendirmesini, "Dünyanın daha güçlü bir dolar ile yoluna devam edemeyeceği kanaatimi muhafaza ediyorum" diye sürdüren Jakobsen, ABD Merkez Bankası’nın (Fed) bu yıl hâlâ bir faiz artırımı yapabilme olasılığı olduğuna işaret ederek, bu konuda da şunları söyledi:

"Fed bir faiz artırımı yapabilir ama zaten piyasalar hükümetin müdahalesi olmadan serbestçe ticareti yapılan küçük miktarlardaki paralar için bir değil, iki artırım yaptı. ABD seçimlerinden sonra Fed'in Aralık'ta 25 baz puanlık bir artışla bir hamle daha yapma olasılığı yüzde 60."

ABD, Fransa ve Almanya'nın seçime gitmekte olduklarına da dikkat çeken Jakobsen, "Tipik olarak, seçimler sırasında ve seçimleri izleyen 100 gün içinde hiçbir hareket olmaz" dedi ve şu öngörüde bulundu:

"Bu nedenle 2016’nın geri kalanında bir gün daha fazla mali teşvik alma ve daha fazla altyapı yatırımını nasıl yapacağımız hakkında konuşulurken, politik takvim kısıtlama hareketine girişerek (mali) politikayı önümüzdeki yılın bu dönemine kadar erteleyecek! Şimdiden, 2017 büyüme için ‘kaybedilmiş bir yıl daha’ görünümü veriyor. Fakat 2017’nin yıllardır söylediğim şeyi, yani değişim ihtiyacını harekete geçirmek için yeterli karmaşa, gürültü ve marjinal değişiklikler yaratacağını hissediyorum."

ABD'de Cumhuriyetçi aday Donald Trump seçimleri kazansa da kazanmasa da, seçmenlerin verdiği yoğun desteğin göz ardı edilemeyeceğini belirten Jakobsen, sonuç ne olursa olsun sosyal kontratın bir kez bozulduğunu, bunun da çok sayıda sonucunun bulunduğunu söyledi ve ekledi:

"Kayda geçmesi için, ben Trump’ın yeni ABD Başkanı olacağını düşünüyorum, temsil ettiği şey için değil, söyledikleri için hiç değil, ama çok düzen karşıtı olduğu için. Eğer Trump Beyaz Saray’ın yeni sahibi olursa, bunun sebebi kendisi değil, birçok Amerikalıyı fakirleştirmiş olan mevcut düzeni yüzde 100 temsil eden Demokrat rakibi Hillary Clinton’ın şiddetle beğenilmemesi olacaktır."

Sosyal kontratın yüzyıllar boyunca yönetenin ve yönetilenin ortaklaşa yararlanacağı bir güven üstüne kurulduğunu, mevcut "miş gibi yap ve büyü döngüsü"nün üzerine kurulmadığını vurgulayan Steen Jakobsen, yönetilenlerin işlerini, harcanabilir gelirlerini ve geleceğe inançlarını kaybettiklerini söyledi.

"Dünyanın her yerinde düzen karşıtı bir platformda adaylığını koyan birisinin kazanacağını iddia ediyorum. Bu da yine, erdem veya fikirler yüzünden değil, sadece dünya artık mevcut düzenle idare edemeyeceğindendir” diyen Jakobsen, mevcut düzeni de şöyle tanımladı:

"Mevcut düzen, hiç olmadığı kadar yüksek eşitsizliğin, en düşük üretkenliğin, yönlendirilen faiz ve enflasyonun daimi düşük bir volatilite ve maksimum kayıtsızlıkla bir araya geldiği bir dünya demek."

Dördüncü çeyreğin politik süreç için ilk değişim işaretlerini, dolayısıyla da piyasalara daha yüksek volatilite getireceğini düşündüğünü belirten Jakobsen, analizini şöyle tamamladı:

"Başlangıçta, piyasalar portföylerinin bonolara veya altına gizlenmenin işe yaramadığı gerçeğiyle ilişkili olduğunu görerek şok yaşayacaklardır. Son uyarımız; bugün çapraz varlıklar korelasyonunun yüzde 60 gibi yüksek seviyelerde olduğu, bunun da bütün varlıklar aynı yönde hareket ettiği için hedge yapma imkânını ortadan kaldırdığı yönündedir. Diğer bir deyişle, sekiz uzun yılda dönüp dolaşıp aynı noktaya geldik. Çarkı döndürmenin tükenmişliği had safhada ve bunu tekrar döndürmek isteyen hiç kimse kalmadı. Tarihteki bütün makro değişimler politik yanlışlardan kaynaklanır. Trump’ın başkan olması büyük bir yanlış olabilir, ama dünyanın ihtiyacı olan bozulmayı harekete geçirecektir. Zor zamanlara doğru gidiyoruz ve miğferlerin giyilmesini tavsiye ediyoruz. Fakat bu aynı zamanda, mevcut piyasanın üzerine kurulduğu çok sayıda sahte vaatlerden kurtulmaya doğru bir gidiş."

(Fotoğraflı)