Güncelleme Tarihi:
Özden ATİK - Ümit TÜRK / İSTANBUL, (DHA) SAĞLIK Bakanlığı'nın Gezi olayları sürecinde yaralananlara sağlık hizmeti verildiği gerekçesiyle dönemin İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu ve Haysiyet Divanı üyelerinin görevden alınması talebiyle açtığı davaya devam edildi.
İstanbul 12. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülen duruşmaya, davacı Sağlık Bakanlığı avukatları ile davalı İstanbul Tabip Odası avukatları katıldı. Ayrıca İstanbul Tabip Odası üyesi bir grup izleyici olarak duruşmaya katıldı.
HAKİM DAVANIN İÇERİĞİNİ HATIRLATTI
Hakim Nuray Yılmaz, taraflar arasındaki uyuşmazlığın, davalı meslek odasının yetkisiz ve kontrolsüz sağlık hizmeti birimi oluşturarak amaçları dışında faaliyet gösterdiği iddiasına dayalı olarak 6023 sayılı Türk Tabipleri Birliği Kanunu ek 2. maddesi gereğince Yönetim Kurulu ve Haysiyet Divanı üyelerinin görevlerinin sona erdirilmesi ve yerlerine yenilerinin seçilmesi istemine ilişkin olduğunun anlaşıldığını belirtti.
"GÖREVLERİNE SON VERİLSİN"
Söz alan davacı Sağlık Bakanlığı avukatları, İstanbul Tabip Odası'nın amacı dışında faaliyette bulunduğunu belirterek "Yönetim kurulu ve Haysiyet Divanı üyelerinin görevlerine son verilmesini talep ederiz" dedi.
"BU DAVA DEMOKRASİ AYIBI, BİTİRİLSİN"
Davalı İstanbul Tabip Odası avukatları ise "Bu dava bir demokrasi ayıbıdır. Sağlık Bakanlığı, sağlık alanında en çok üyesi olan, en büyük demokratik kitle örgütüne karşı bu davayı açmıştır ve görevden alınmasını talep etmiştir. Aynı dönemde Ankara ve Hatay Tabip Odası'na açılmış davalar vardır. En son Hatay Tabip Odası'na karşı açılmış olan davanın reddi kararı Yargıtay tarafından onanmıştır. Buna ilişkin Yargıtay kararını sunuyoruz. Davanın bitirilmesini talep ederiz" diye konuştu.
O DÖNEMKİ ÜYELERİN TAM LİSTESİ İSTENDİ
Taraflar, sulh yoluna başvurma imkanları olduğu yönünde hakimin hatırlatma yapmasına karşı davaya devam edeceklerini belirttiler. Bunun üzerine hakim, ön inceleme duruşmasının bitirilip tahkikat duruşmasına geçildiğini belirterek taraflara varsa tanıklarını bildirmeleri için süre verdi. Ayrıca 28 Mayıs 2013 - 14 Haziran 2013 tarihleri arasında görevli olan İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu ve Haysiyet Divanı üyelerinin tam listesinin istenilmesine ve haklarında ceza soruşturması bulunuyorsa bildirmeleri için davacı tarafa süre verilerek akıbetlerinin sorulmasına karar verdi. Duruşma ertelendi.
"MAHKEME KARARIYLA UZAKLAŞTIRILMAK HİÇBİR DEMOKRATİK AHKAMA SIĞMAZ"
Duruşmanın ardından İstanbul Tabip Odası üyeleri adliye önündeki meydanda açıklama yaptı. İstanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Selçuk Erez, "Gezi parkı olaylarında hekimler bu şekilde davranmasaydı gerek odamız üyeleri tarafından, gerekse dünyadaki benzerlerimiz tarafından ayıplanırdı, hayıflanırdı" dedi. İstanbul Tabip Odası'nın diğer odalar gibi demokratik bir seçimle vazife başına geldiğini belirten Erez, "Şimdi bu durumu mahkeme kararıyla yerinden uzaklaştırmak hiçbir demokratik ahkama sığmaz" diye konuştu. İhtiyacı olan vatandaşın nerede olursa olsun yanında yer alacaklarını söyleyen Erez, bu tip davaların kendilerini ettikleri yeminden vazgeçiremeyeceğini dile getirdi.
"NEREDE SAĞLIK YARDIMINA İHTİYACI OLAN İNSAN VARSA ORADA MEVZUATA BAKILMAZ"
Davanın açıldığı dönem İstanbul Tabip Odası Başkanı olan Prof. Dr. Taner Gören de, Gezi Parkı olaylarında yaralananlara yardım etmelerinin Türk Tabipler Birliği Kanunu'nda yer aldığını ve bunun bir emir olduğunu belirtti. Gören, "Bizim, asli olmayan bir göreve kalkıştığımız söyleniyor. Böyle suçlanıyoruz. Aslında biz orada asli görevimizi yasa olarak da yerine getirmiş olduk" dedi. Evrensel hekimlik yasasının da bunu bu şekilde emrettiğini belirten Gören, "Nerede bir sağlık yardımına ihtiyacı olan insan varsa orada herhangi bir mevzuat, vs., bizi engellemeden hekimlik etik kuralları doğrultusunda insanlara yardım ederiz" dedi.
(FOTOĞRAF)