Güncelleme Tarihi:
Özgür ALTUNCU-Mustafa ÖZDABAK-Akın ÇELİKTAŞ / İSTANBUL, (DHA) HRANT Dink, katledilmesinin 10. yıldönümünde vurulduğu yerde, Agos Gazetesi önünde anıldı. Anmada konuşan Rakel Dink, "Sevgi olmadan iman olmaz. Sevgiyi giyinin. 'Tanrı`yı seviyorum' deyip de kardeşinden nefret eden yalancıdır. Çünkü gördüğü kardeşini sevmeyen, görmediği Tanrı`yı sevemez. "Tanrı'yı seven kendisini de komşusunu da sevsin. Gelin önce birbirimizi anlayalım... Gelin önce birbirimizin acılarına saygı gösterelim... Gelin önce birbirimizi yaşatalım" dedi. Polis anma öncesi çevrede geniş güvenlik önlemleri aldı. Halasgargazi Caddesi trafiğe kapatıldı. Her iki yönde arama noktaları kuruldu. Anma etkinliğine katılanlar ve caddeden geçenler aranarak alana alındı. Agos Gazetesi'nin bulunduğu binaya Hrant Dink'in "Özlüyoruz Ahparing" yazılı bir posteri asıldı.
15 TEMMUZ KURBANLARI DA ANILDI
Anma töreninde tutuklu HDP milletvekillerine değinildi. Kalabalıktan alkış sesleri yükseldi. Ayrıca 'halka kurşun sıkmış herkesi lanetliyoruz' denilerek 15 Temmuz şehitleri de anıldı. Saat 15:00'de saygı duruşunda bulunuldu.
"DİLE KOLAY 10 YIL"
Son olarak Hrant Dink'in eşi Rakel Dink otobüs üzerine çıkarak bir konuşma yaptı. Rakel Dink konuşmasına "10 yıl. Dile kolay. Tam 10 yıl. Sensiz hiç kolay değil. Sensiz olmak, sevdiğinin yanında olmayışı, hele kalleş bir planla benden almaları ayrıca acı, ayrıca keder ve üzüntü dolu. Acısı 20 yılı bulanlara, 30'u 40'ı bulanlara ben şimdi ne diyeyim? Çocuğu öldürülenlere ben şimdi ne diyeyim?" diyerek başladı.
"ÜLKEYİ KARABASAN SARDI"
Hrant Dink'in öldürülmesinin ardından Türkiye'de yaşanan olayları tek tek sıralayan Rakel Dink, "Ülkeyi bir karabasan sardı. İnsanlar korkar oldu, nefes alamaz hale geldi. Kişilikler ayak altına alındı. Onurlar kırıldı, küçümsendi. Anneler çocuklarını toprağa vermek için doğurmuşlar sanki. Doğumu teşvik ediyorlar, fakat doğanların yaşam hakkını korumayı kimse düşünmüyor. Her gün ve her gece işlenen başka cinayetlerse, iş cinayetleriyse, kadın cinayetleriyse siyasi cinayetten sayılmıyor. Kimse üstüne alınmıyor. Bir gün kuzeyden esen rüzgâr ekiyor ölüm tarlasını, bir gün güneyden esen… Lanetli hasadı toplayansa yine biz, yine halk… Kıyılarımıza bebek ölüleri vuruyor…"diye konuştu.
"ZORBALIKLAR SINIRLARI AŞTI"
Rakel Dink konuşmasını şu sözlerle sürdürdü: Ey, gök ve yeryüzü… Ey, dağlar ve denizler… Kalkın, tanıklık edin. Bu topraklarda dökülen kanlara siz tanıklık edin. Çünkü insanlar sustu, susturuldu. Öldü, öldürüldü. Yas tutabilecek güç bile bitti. Yapılan zorbalıklar canilikler sınırları aştı. Akıllar durdu, akıllılar yok edildi. Kalkın dağlar denizler, gök ve yer… Siz tanık olun. Tarihe ve bugüne siz tanık olun. Günahların ağırlığına, cinayetlerin çokluğuna, yaşamların söndüğüne siz tanık olun. İblis'in sonu gelmeyen oyunlarına, yalanlarına ve son bulmayan küstahlık ve pervasızlıklara siz tanık olun. Adaleti saptıranlara, bu kadim topraklarda yaşanan iğrençliklere siz tanık olun.
“Boşların boşu" diyor ki: “Büyük işlere girdim. Kendime evler inşa ettim, bağlar diktim. Bahçeler, parklar yaptım, oralara türlü türlü meyve ağaçları diktim. Dal budak salan orman ağaçlarını sulamak için havuzlar yaptım. Kadın, erkek köleler satın aldım... Herkesten çok sığıra, davara sahip oldum. Altın, gümüş biriktirdim; kralların, illerin hazinelerini topladım… Böylece büyük üne kavuştum, benden önce yaşayanların hepsini aştım. Bilgeliğimden de bir şey yitirmedim. Gözümün dilediği hiçbir şeyi kendimden esirgemedim. Yaptığım her işten zevk aldı gönlüm…Yaptığım bütün işlere, Çektiğim bütün emeklere bakınca, gördüm ki, hepsi boş ve rüzgarı kovalamaya kalkışmakmış."
"BİLDİRİ YAYINLAYANLAR NE ZAMAN ADALET ÖNÜNE ÇIKARILACAK"
Dava sürecine değinen Dink, " Birkaç milliyetçi gençten oluşan örgüt gitti, yerine FETÖ geldi. Bir ara Ergenekon'muş gibi yaptılar, ama bizim davayı teğet geçti. Devlet her seferinde kuyruğunu olay yerinde bırakıp “işte iblis" diyor. Ne yalan, ne doğru.Yılanın peşinden gitmek yerine yılanın gömleğiyle uğraşmaktan ne zaman yorulacağız?
10 yıl önce sorduğumuz soruyu yeniden soruyoruz... Hedefe koyanlar, tehdit edenler, “Hrant, öfkemizin hedefisin" diyenler, Genelkurmay'dan bildiri yayınlayanlar ne zaman adalet önüne çıkarılacak? Olay yeri görüntüleri yine ortalığa saçılıyor. 10 yıl önce, bu saatlerde, burada sivilden çok jandarma varmış diyorlar. Bekliyoruz bakalım, kaç yıldır süren bu soruşturma ne zaman nihayete erecek" dedi.
"BU DAVA DA BU MİLLETİN ÖNEMLİ BİR DAVASI"
"Bu cinayetin faili meşhurdur" diyerek sözlerini sürdüren Rakel Dink, "Bu cinayetin faili öyle görünüyor ki tüm kademeleriyle devlettir. Bu halkın vicdanının bunu anlamak için 10 yılda ortaya saçılan kepazeliğin ötesinde bir şeye ihtiyacı da yoktur. Yok eğer, devlet değilse yine o devlet kendi içindeki taşları ayıklamakla sorumludur. Kutsal olan devlet değil, insandır. Kutsal olan yaşamdır" diye konuştu.
"GÖRDÜĞÜ KARDEŞİNİ SEVMEYEN, GÖRMEDİĞİ TANRI`YI SEVEMEZ"
Rakel Dink konuşmasını şu sözlerle tamamladı:
"Bu dava, Türkiye'nin demokratikleşme anahtarlarından biridir. İlla bir şey için kullanacaksanız bunun için tepe tepe kullanın. Bu dava hakikati ararken kendini hapislerde bulan, barış ve özgürlük için mücadele ederken özgürlüğü elinden alınan tutuklu gazeteci ve milletvekili dostlarımızın da davasıdır. Tanrı'dan dileğim bir an önce sağlıkla sevdiklerine kavuşmalarıdır. Bugün, bu karanlık dönemde “neyse ki bizimkiler iktidarda" diye avunanlar, sanmayın ki iktidarda olan sizdendir. Sizin iyi niyetlerle bu ülkeyi yönetmesi için gönderdikleriniz, halk çocuğuyken devlet adamları oldular. Sözlerini çoktan unuttular. Şimdi suçlarına sizi ortak etme peşindeler. Siz bunu hak etmediniz. Hep birlikte çok daha iyilerini hak ediyoruz. Ve çok daha iyilerini umarım başaracağız. Sevgi başkaları için bir şeyler yapmaktır. Sevgi yolunda yürüdüğünüz zaman canınız yanacak, acıyacaktır elbet. Sevgi en güçlü ruhsal savaştır. Sevgi kötülüğe iyilikle cevap verir. Sevgi olmadan iman olmaz. Sevgiyi giyinin.“Tanrı`yı seviyorum deyip de kardeşinden nefret eden yalancıdır. Çünkü gördüğü kardeşini sevmeyen, görmediği Tanrı`yı sevemez." Tanrı'yı seven kendisini de komşusunu da sevsin. Sevgili dostlar. Tam 10 yıldır sizinle birlikte buradayız. Acıda akraba olduk demiştik. Hikayelerimizi anlattık, dinledik. Bir o kadar da acı ve acılık dolu, keder ve gözyaşı dolu hikayeler oluştu, çoğaldı, binlerce, on binlerce… Sadece birlikte yaşamak değil, eşit ve mutlu yaşamak önemli olan. Ve onurlu, özgür yaşamak… Gelin, bu ülkedeki güvercin tedirginliğini kaldıralım. Gelin, güvercinlere kıymayalım. Çutagımın dediği gibi: Gelin önce birbirimizi anlayalım...Gelin önce birbirimizin acılarına saygı gösterelim...Gelin önce birbirimizi yaşatalım."
(FOTOĞRAF)