Güncelleme Tarihi:
İSTANBUL, (DHA) TÜRK Pediatri Kurumu Başkanı Prof. Dr. Mehmet Vural, Beyaz Kod denilen sağlık çalışanlarının güvenliğinin sağlanması için oluşturulan sistemin de iyi çalışmadığını söyledi. Prof. Dr. Mehmet Vural, "Hekime ya da personele şiddet durumunda hastanedeki tüm personelin oraya ulaşmasını sağlamamız gerekiyor. Ayrıca hekime ve personele bu şekilde şiddet uygulayanların birinci derece yakınlarının o hastaneden uzun bir süre hizmet almamalarını da sağlamamız gerekiyor. Bu şekilde caydırıcı olabilirsek ancak şiddeti azaltabiliriz" dedi.
"CEZALAR CAYDIRICI HALE GETİRİLMELİ"
Türk Ceza Kanunu'nda sağlık çalışanlarına yönelik şiddet ile ilgili olarak kanunda değişiklik yapılması ve şiddetin tam bir karşılığının olması gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Vural, bu cezanın caydırıcı olması amacıyla yüksek hapis cezası olması gerektiğini belirtti.
"AVRUPA ÜLKELERİNDE KİŞİ BAŞI DÜŞEN DOKTOR SAYISI 3 KATI"
Prof. Dr. Vural, "Ülkemizde doktor sayısı çok az. Türkiye'de 500 kişiye 1 doktor düşerken Avrupa'daki sayı ise bunun 3 katı. Doktor sayısının bu kadar az olmasına rağmen var olan doktorlara şiddet uygulayarak onların çalışma şevkini de kırıyoruz. Bu nedenle Sağlık Bakanlığı'nın çok önemli adımlar atması gerekiyor. Özellikle acillere çok büyük önem vermek gerekiyor çünkü aciller tam bir stres bölgesi. Herkes hastasının acil olduğunu düşünüyor haklı olarak ama bizim bunu halkımıza anlatabiliyor olmamız lazım. Örneğin çocuklarda ateş çıkar çıkmaz acile getirilmesi gerekmiyor. 2 gün çocuğun ateşinin takip edildikten sonra gerekirse hastaneye getirilebilir. Bu şekilde çocuk ya da yetişkinler çok sık acile getirildiğinde aslında acil servisin iyi çalışmasını da engellemiş oluyoruz ve acil servisten asıl hizmet alması gereken çok daha ağır hastalara yeterli hizmeti verememiş oluyoruz. Bu yönde halkı bilinçlendirecek kamu spotları, broşürler dağıtılmalı ve halka acilin sadece ağır hastalar için olduğu anlatılmalı" dedi.
"HASTAYA EN AZ 20 DAKİKA AYIRILABİLMELİ"
Sağlık hizmetlerinde genel olarak iyileşmenin de önemine dikkat çeken Prof. Dr. Vural, "Doktorun hastaya yeterli süreyi ayırabiliyor olması lazım. Ancak bu şekilde bir ilişki kurulabiliyor ve doktor hastayı anlayabiliyor. Hastanelerde her 5 dakikada 1 hasta randevusu verildiğinde küçük bir muayene yapıp, tetkik isteyerek hastayı geçiştirmek durumunda kalıyorsunuz. Bizim hastaya en az 15-20 dakika vakit ayırabiliyor olmamız lazım. Hasta da bu şekilde tatmin olabilir ancak bunların şu anki sayılarla gerçekleşmesi mümkün gözükmüyor" dedi.
"DOKTORLAR ÖZVERİ İLE EĞİTİMLERİNİ TAMAMLIYOR"
Doktorların çok uzun ve meşakkatli bir eğitimden geçtiğini ifade eden Prof. Dr. Vural, "Doktorlarımız üniversite sınavında ilk yüzde 1 ya da 2'lik dilime girerek tıp fakültelerini kazanıyorlar. 6 sene eğitim alıyorlar ve bu dönemde de devlete yüksek eğitim harçları ödüyorlar. Daha sonra 2 sene devlete mecburi hizmette bulunuyorlar. Eğer uzman olmak isterlerse çok ağır bir sınavdan geçip 3-4 senelik bir eğitim daha alıyorlar. Bunun da üzerine yine devlete 2 sene mecburi hizmette bulunuyorlar. Bütün bunlar doktorların ne kadar özveri ile mesleğe bağlandıklarını bizlere gösteriyor. Bu eğitimlerden sonra da yurdun her tarafına yayılıp halka hizmet etmeye çalışıyorlar. Bu şekilde hizmet ile karşılaştıkları zaman da bu kadar özveri ile eğitimlerini tamamlayıp hizmete giden kişilere karşı çok büyük bir haksızlık etmiş oluyoruz" dedi.
(FOTOĞRAFLI-GÖRÜNTÜLÜ)