Prof. Dr. Mert Köroğlu: Varislerden ağrı ve iz olmadan kurtulmak mümkün

Güncelleme Tarihi:

Oluşturulma Tarihi: Mayıs 15, 2017 13:48

Prof. Dr. Mert Köroğlu: Varislerden ağrı ve iz olmadan kurtulmak mümkün

Haberin Devamı

İSTANBUL (DHA) - VARİS ve tedavi yöntemleri hakkında bilgi veren Memorial Şişli Hastanesi Girişimsel Radyoloji Bölümü’nden Prof. Dr. Mert Köroğlu, "Gün içinde ayakta fazla kalanların hastalığı olarak bilinen varisler şiddetli ağrı, kaşıntı gibi şikayetlerin yanında estetik görünüm açısından da sorunlara neden oluyor. Tedavisinde son yıllarda ön plana çıkan damar içi lazer uygulaması sayesinde varislerden ağrı ve iz olmadan kurtulmak mümkün olabiliyor" dedi.

"Kalp her atımında bir miktar kanı atardamarlar ile dokulara göndermektedir" diyen Prof. Dr. Köroğlu, "Vücuttaki kirli kan toplardamarlar aracılığı ile kalbe taşınmaktadır. Toplardamar duvarında oluşan yapısal bozukluklar, kirli kanın yer çekimi etkisiyle geri akmasını engelleyen kapakların hasarlanması gibi nedenlerle damarların genişleyerek büyümesi ve kıvrımlı bir şekil almasıyla varisler oluşabilmektedir. Toplumda yüzde 15-25 oranında görülen varisler, kadınlarda erkeklere oranla daha fazla ortaya çıkmaktadır. Yaşın ilerlemesiyle birlikte görülme oranı artan varisler, cilt yerleşimli olabildiği gibi cilt altı derin yerleşimli de oluşabilmektedir" diye konuştu.

İŞİNİZ AYAKTA DURMANIZI GEREKTİRİYORSA DAHA DİKKATLİ OLUN

Prof. Dr. Köroğlu şunları söyledi:

"Varis oluşumunda ailesel yatkınlık söz konusu olmakla birlikte öğretmenler, kuaförler, diş hekimleri, garsonlar gibi uzun süre sabit olarak ayakta durmak zorunda olan meslekleri olanlar risk grubundadır. Uzun süre ayakta kalmak gerekiyorsa arada dinlenmek, bacak kaslarını güçlendirecek egzersizler ve kilo vermek uzun vadede varis oluşumunun önüne geçebilmektedir."

VARİSLER YAŞAMI TEHDİT EDECEK BOYUTLARA GELEBİLİR

Köroğlu şöyle devam etti:

"Uzun süre ayakta kalınan günlerde özellikle gün sonunda ağrı, kaşıntı, yanma, karıncalanma, seğirme, gece krampları ve ödemlere neden olabilen varisler kozmetik bakımdan da hastaları rahatsız etmektedir. Ağrılar ve kozmetik endişenin yanında özellikle geç dönem varis hastalarında renk değişikliği, geniş ancak derin olmayan yaralar oluşabilmektedir. Ayrıca, şiş, koyu renkli ve düz olacağı yerde sıklıkla kıvrımlı, büküntülü ve anormal derecede genişlemiş varislerde iltihap ve pıhtı oluşması, akciğere pıhtı atması gibi sorunlara neden olabilmektedir. Varis kanamaları çok ender de olsa yaşamı tehdit edici boyutlara varabilmektedir."

BU SPORLARDAN UZAK DURUN

"Bacak kaslarını çalıştırıp damar elastikiyetini artıran egzersizler varis şikayetlerinin azalmasına neden olurken, hastalığın da ilerlemesini yavaşlatabilmektedir" diyen Köroğlu, "Kan dolaşımını düzenleyen, özellikle aynı ritimde devam eden yürüyüş, yüzme, koşu, dans, ip atlamak, bisiklete binmek gibi aktiviteler varis hastalarına özellikle önerilmektedir. Ancak karın içi ve varisli bölgedeki basıncı artıran ağırlık kaldırmak, halter, Ikınma hareketini çok fazla tetikleyen zorlayıcı karın hareketleri, karın içi basıncı çok arttıran pilates egzersizleri, ani deparların gerektiği voleybol, futbol, basketbol gibi sporlardan uzak durulması gerekmektedir" dedi.

İŞLEMDEN 2 SAAT SONRA YÜRÜYEREK EVİNİZE DÖNEBİLİRSİNİZ

Varis tedavisinde son yıllarda damar içinden uygulanan lazer uygulamalarının ön plana çıktığını söyleyen Köroğlu, Doppler ile hastalıklı damarın belirlenmesini ardından ultrason eşliğinde iğne ile damarın içine girilmektedir. Damar içinde uygun yere yerleştirilen fiber yardımıyla uygulanan lazer işlemi, kontrollü olarak damarın içten tıkanmasını sağlamaktadır. Lokal anestezi altında 30-60 dakika süren uygulamanın ardından 1-2 saat dinlendirilen hastalar yürüyerek taburcu edilebilmektedir" diye konuştu.

AMELİYAT İZİ OLMADAN YAZA GİREBİLİRSİNİZ

"İşlemin herhangi bir kesi olmadan ince bir iğne girişiyle yapılması hastalara kozmetik yönden büyük avantaj sağlamaktadır. Ağrısız ve issiz gerçekleştirilen damar içi lazer uygulaması, sağlam dokuların korunması bakımından da tercih edilmektedir. İşlem sonrası herhangi bir hareket kısıtlamasına gerek olmayan damar içi lazer uygulamasında hastalığın tekrar etme ihtimali son derece düşüktür" diye konuşan Köroğlu, "Varisleri besleyen damarlar lazer ile ortadan kaldırdıktan sonra aynı seansta kalan tüm varislerin içine de damar yoluyla girilerek köpük haline getirilen ilaçlar verilmektedir. Köpük haline getirilen ilacın damara girişi ve ilacın damarda yayılımı ultrason ile takip edilmektedir. Bu işlemle damar için lazer uygulamasının etkinliği en üst seviyeye çıkartılmaktadır" dedi.

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!