IHA
Oluşturulma Tarihi: Ekim 22, 2015 14:11
Prof. Dr. İsmail Kara, çağdaş İslam düşüncesi ile çağdaş Türk düşüncesi arasındaki ilişkiyi ele aldığı konuşmada, “Çağdaş Türk düşüncesi dediğimiz zaman, ’bunun İslam’la bir alakası yok, herhalde resmi düşüncenin bir parçası diyorlar’” dedi.
Zeytinburnu Belediyesinin düzenlediği “Çağdaş İslam Düşüncesi” başlıklı seminer serisinin dördüncü yılının ilk programı, Zeytinburnu Kültür Sanat Merkezi’nde gerçekleşti. Seminerde konuşan Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İsmail Kara, ’Çağdaş Türk Düşüncesi’ ve ’Çağdaş İslam Düşüncesi’ konularına değindi.
Seminer dizisinin yeni döneminde vefatının 40’ncı yılı sebebiyle Çağdaş İslam düşüncesinin öncü isimlerinden Nurettin Topçu düşüncesi merkezli bir ders yapacağını belirten Prof. Dr. İsmail Kara, konuşmasına, “Çağdaş İslam düşüncesi ile Çağdaş Türk düşüncesi arasında ilişki kurup kurmamak, Türkiye ile İslam düşüncesi arasında ilişki kurup, kurmamak anlamına gelir” sözleriyle başladı. Kara, konunun çok net olduğunun altını çizerek Türkiye’deki düşünce çevrelerinin konuya yaklaşımını şu sözlerle özetledi:
“Türkiye’de İslamcı çevreler dahil, bu iki düşünce arasında ilişki kurma kapasitesine sahip değiller. Sol ve Kemalist kesim zaten bunun birbirinden koparılmasını isteyen ve destekleyen bir gruptur. Bu normal değil ama anlaşılabilir bir şey. Türkiye’de sol ve Kemalist kesimin yerli bir düşünce üretememesinin sebebi budur. Çünkü kendi kaynakları ile gerçek bir alaka kurabilmiş değiller. Peki Türkiye’de İslamcı ve dini muhit niçin Türk düşüncesi ile İslam düşüncesi arasında ilişki kuramıyor? Onların problemi milliyetçilik üzerinden kaşınıyor. Çünkü Çağdaş Türk düşüncesi dediğimiz zaman, ’bunun İslam’la bir alakası yok, herhalde resmi düşüncenin bir parçası’ diyorlar. Dolayısıyla, gerekçesi farklı olmakla beraber iki düşünce arasında ilişki kurup kurmamak bakımından sol ve Kemalist düşünce ile Türkiye’deki muhafazakar ve İslamcı düşünce aynı değerlendirmeyi yapmış oluyor. Farklı gerekçeler üzerinden bunu yapıyorlar. Halbuki 1924 yılına kadar kesin olarak Çağdaş İslam düşüncesi ile Çağdaş Türk düşüncesi iç içedir. 1924’ten sonra Türkiye’de işler çok bulanıklaşıyor. Türk düşüncesi ile İslam düşüncesi arasındaki ilişki çok ciddi problemlerle karşı karşıya kalıyor. Bu gerçeği görmemiz lazım.”
Konuşmasını tamamlayan Prof. Dr. Kara, seminer sonunda dinleyicilerin sorularını cevapladı.