Güncelleme Tarihi:
İSTANBUL, (DHA) - DÖVİZ kurlarının hızla yükselmesini değerlendiren, Ekonomist Prof. Dr. Sinan Alçın, Türkiye'nin ekonomide niteliksel yapısal dönüşüme ihtiyacı olduğunu söyleyerek, "Katma değeri yüksek ürünler üretmeli, reel gelirleri ve gelir adaletini artırmalı, mali disiplini sağlayıp şeffaf olmalıyız" dedi.
Küresel gelişmeler ve artan jeopolitik risklerin etkisiyle yükselen döviz kurları dün akşam Merkez Bankası'nın 300 baz puanlık faiz artırımına gitmesiyle 4.60'a kadar geriledi. Şu sıralar ise dolar 4.67 seviyelerinde seyrediyor.İstanbul Kültür Üniversitesi (İKÜ) İktisat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sinan Alçın, bu gelişmeleri yorumlayarak firmalara önerilerde bulundu.
Dolardaki hareketliliğin sadece yapısal olmadığını dile getiren Prof. Dr. Alçın, "2017 yılının ilk üç ayında ekonomide sürdürülemez bir durumla karşı karşıya gelinmişti. Dördüncü aydan itibaren Kredi Garanti Fonu'yla (KGF) belli bir ölçüde finanse edilmeye çalışıldı. Ekonomimizdeki temel sorun cari açık. Petrol fiyatları cari açık içerisinde önemli yer tutuyor. İkinci temel sorun ise üretimimizin yaklaşık yüzde 75'i ithal girdiye bağlı. Dolayısıyla biz üretmeye çalıştıkça, üretim yapısından kaynaklı olarak daha fazla dövize bağlı hale geliyoruz" dedi.
"YABANCI YATIRIMCI AÇISINDAN RİSKLER OLUŞTU"
Yabancı yatırımcı açısından Türkiye piyasalarında oluşan riskleri sıralayan Prof. Dr. Alçın, "ABD'nin özellikle ticaret savaşlarını başlatan yaklaşımıyla ilgili, uluslararası konjonktürde siyasi alanda ciddi olumsuz gelişmeler yaşandı. Bu tip hareketlerde, uluslararası fonlar açısından ABD güvenli liman olarak görüldüğü için gelişmekte olan piyasalardaki fonlarda ciddi çıkışlar olur. İlk başta çıktıkları ülke de Türkiye.Çünkü 'Kırılgan 5'li içerisinde cari açık konusunda en kırılgan ülke biziz. Bir tarafta faizler yükselip, bir tarafta döviz kurları arttığında, uluslararası yatırımcı açısında şöyle bir risk ortaya çıkıyor; aradaki swap ve arbitraj avantajını yitirmeye başlıyorlar. Böylesi durumda çıkışlar, Türkiye'yi önemli ölçüde etkiledi" diye konuştu.
"DOLARDAKİ HAREKETLİLİK SADECE YAPISAL SEBEPLERE BAĞLI DEĞİL"
Merkez Bankası'nın müdahalesini gerekli gören Prof. Dr. Alçın, müdahalenin geciktiğini, o yüzden de büyük ölçüde etkili olmadığına dikkat çekti. Prof. Dr. Alçın, "Ekonomide alınan önlemlerin yapısal nitelikte olması lazım. Efektif ve salt parasal önlemlerle içinde bulunduğumuz durum geçiştirilebilir değil. Dolardaki hareket sadece yapısal sebeplere bağlı değil. Uluslararası fonların ya da yurt içinde olup da uluslararası fonlarla işbirliği yapan çeşitli yatırım çevrelerinin ciddi manipülasyonları olduğunu görüyoruz. Çünkü artık doların kendisi de alınıp, satılabilen bir meta olarak görülüyor" ifadelerini kullandı.
FİRMALAR BU SÜRECİ NASIL ATLATMALI?
Maliyetlerde sürekli bir artış olduğunu ifade eden İKÜ öğretim üyesi Prof. Dr. Alçın, firmaların dolardaki yükselişten minimum düzeyde etkilenmesi için de önerilerde bulundu. Telaşa kapılmamak gerektiğini kaydeden Prof. Dr. Alçın şunları söyledi:
"İçinde bulunduğumuz durumda kriz dönemleri firmalar için muhakeme sürecidir. Kriz döneminde yeni bir yönetim anlayışıyla hareket etmek gerekiyor. Bunun çözümü küçülmek, kapanmak veya bütün yatırımlardan vazgeçmek değildir. Özellikle dış girdi bağımlılığını, dolar cinsi işlemleri mümkün olduğunca azaltmaya çalışmak lazım. Firmalar bunun yöntemlerini bulmalı. Günlük piyasa hareketlerinden ziyade orta ve uzun vadeli yatırım planlarını dikkatle yapmaları şart. Finansman planlarını da yatırımlarını gerçekleştirebilecekleri ve riski minimize edebilecekleri düzeyde yapmalılar" dedi.
"YABANCI YATIRIMCI İÇİN 'GÜVEN' ÖNEMLİ"
Ekonomide mali disiplinin yeniden sağlanması gerektiğini aktaran Prof. Dr. Alçın, "Bunun dışında özellikle uluslararası yatırımcılar açısından şeffaflık çok önemli. Çünkü yatırımcılar bir ülkeye yatırım kararı verirken, güvene ve sürdürülebilir olmaya bakıyorlar. Bu noktada piyasa aktörlerinin anlayabileceği bir dille konuşmak, onları tatmin edecek çözümler üretmek lazım" dedi.
SEÇİM SONRASI DOLAR HAREKETLERİ
Seçim öncesi ve sonrasında 2 ay kadar dolarda aşağı ve yukarı yönlü ciddi salınımlar beklendiğini kaydeden Prof. Dr. Alçın, "Daha sonra dolar kuru belli bir düzene oturacaktır. Fakat burada dolar 6'ya mı yoksa 4.30'a mı oturacak bu önemli. Bu da seçim sonrası ekonomi yönetiminin izleyeceği politikalara ve hükümetin alacağı önlemlere bağlı olarak şekillenecek. Nasıl yeniden ekonomik yapılanma içerisine girebiliriz, katma değeri yüksek ürünler üretebiliriz? Reel gelirleri nasıl artırırız ve daha adil bölüşüm yaratırız? Bunlar üzerine kafa yormalıyız" diye konuştu.
(FOTOĞRAF-GÖRÜNTÜ)