Polislerin yasadışı dinleme davası

Güncelleme Tarihi:

Polislerin yasadışı dinleme davası
Oluşturulma Tarihi: Kasım 28, 2016 17:18

Polislerin yasadışı dinleme davası

Haberin Devamı

Hayati KILIÇ/İSTANBUL,(DHA) Gülen cemaati lideri Fethullah Gülen'in "baş şüpheli" olduğu ve dönemin İstanbul Emniyet Müdür Yardımcısı Mahir Çakallı ile Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürü Nazmi Ardıç'ın da aralarında bulunduğu 44 polisin yargılandığı yasadışı dinleme davasına devam edildi.


İstanbul Organize Suçlarla Mücadele Şubesi'nden sorumlu eski emniyet müdürleri Mahir Çakallı ve Nazmi Ardıç'ın da dahil olduğu 44 polisin, bazı soruşturmalarda usulsüzlük yaptıkları, "kurgulanmış soruşturmalar" kapsamında aralarında müşteki Engin Dinç'in de bulunduğu bazı istihbaratçı polisler ile bir mahkeme başkanını dinledikleri ve emniyetteki serverları sildikleri iddiasıyla "FETÖ/PDY yöneticisi ve üyesi olmak", "casusluk" ve "Özel hayatın gizliliğini ihlal" suçlarından yargılanmasına devam edildi.


İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, aralarında eski İstanbul Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürü Nazmi Ardıç, eski İstanbul Emniyet Müdür Yardımcısı Mahir Çakallı ve eski İstanbul Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdür Yardımcısı Ahmet Kalender'in de olduğu 9 tutuklu, 3'ü başka suçtan tutuklu sanıklar duruşmada hazır bulundu. Bazı tutuksuz sanılar ile avukatları da duruşmaya katıldı.


Duruşmada söz alarak taleplerde bulunan sanık Nazmi Ardıç, henüz savunmasını tamamlayamadığını belirterek, "İzmir'de de benzer bir davam var. Bu nedenle savunmam hazır değil" dedi. Tutuklu sanıklardan Mahir Çakallı da savunma yapmak için hazır olmadığını öne sürerek, savunmasını yapmak için süre istedi.


Diğer tutuklu sanıklar da sırasıyla söz alarak, mahkemeden taleplerde bulunduklarını ve bu taleplerinin yerine getirilmediğini belirterek, bir sonraki duruşmaya kadar savunmalarını hazırlamaları için süre istediler.


"DİNLEMEYİ SONLANDIRAN KİŞİYİM"


Savunmasını yapan tutuksuz sanıklardan Serkan Bostancı, İstanbul Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü'nde 8 ay çalıştığını belirterek, "Dinlemelere ilişkin bazı tutanaklardaki imzalar bana aittir. Fakat benim imzam, dinlemelerin yapılması için hazırlanan talep yazılarında değil, aksine dinlendirmenin sona erdirilmesi tutanaklarında bulunuyor. Dinlemeyi sonlandıran kişiyim. Emekli bir hakimin dinlenildiği o dönem bürodaki arkadaşların konuştuğu konular arasındaydı. Eğer ki, bir usulsüzlük varsa buna son veren evrakın altında imzam bulunuyor. Ben FETÖ yapılanmasının içinde hiçbir zaman bulunmadım. Hakkımda istediğiniz araştırmayı yapabilirsiniz" dedi.


Mahkeme Başkanını "Emniyette böyle bir yapının varlığından haberdar mıydın?" sorusuna Bostancı, "Böyle bir yapının varlığından haberim vardı, bunu hissedebiliyordum. Cemaate mensup bazı kişileri simalarından çıkarabilirsiniz" yanıtını verdi.


Söz alan sanık Ardıç, Bostancı'ya "Neden dinlemeye son verildi. Ne tür bilgi geldi?" sorusunu yöneltti. Bostancı ise "görevde bulunan hakimin telefonlarının dinlenilmesinin yasalara aykırı olduğunu belirterek "Rakamı tam hatırlamamakla beraber teknik takip büroda dinleme yapan yaklaşık 7-8 kişi çalışıyordu. Bu arkadaşlar rastgele belirlenir ve dinleme ekibi oluşturulur. Aktif olarak hakimlik yapan birinin telefonunun dinlenilmesi yasaktır. Kişinin hali hazırda hakim olduğu belliydi. Kartal'daki adliyede bir katiple görüşmesinden anlaşılmıştı. En azından bende böyle bir kanı oluşmuştu. Belki daha önce de bu tespit edilmiş olabilir" dedi.


Bazı tutuksuz sanıkların savunmasını yaptığı duruşma devam ediyor.


İDDİANAMEDEN


İstanbul Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdür Yardımcısı Ahmet Kalender'in de aralarında bulunduğu 44 polisin "cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'ni ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs etmek", "silahlı terör örgütü kurmak ve yönetmek", "silahlı terör örgütü üyeliği", "devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından niteliği itibarıyla gizli kalması gereken bilgileri, siyasal veya askeri casusluk maksadıyla temin etme ve açıklama", "özel hayatın gizliliğini ihlal", "resmi belgede sahtecilik", "suç uydurma", "suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme", "iftira", "görevi kötüye kullanma", "göreve ilişkin sırrın açıklanması", "bilişim sistemine girme ve sistemi engelleme, bozma, verileri yok etme veya değiştirme" suçlarından çeşitli hapis cezalarına çarptırılmaları isteniyor.



 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!