Güncelleme Tarihi:
Mahmut Can Emir / İstanbul, 8 Mayıs (DHA) - Artan ABD hazine tahvil getirileri ve güçlü ekonomik verilerin desteğiyle yaklaşık dört ayın zirvesine yükselen dolar 4.3018 lira ile yeni tarihi rekorunu kırdı, euro da parite etkisiyle yükselerek 5.1135 liraya çıktı. Tahvil bono piyasasında 10 yıllık gösterge tahvilin bileşik faizi yüzde yüzde 14.01'i gördü
Bütçe giderlerinin artmasına bağlı olarak Hazine borçlanmalarını artıracağı beklentisiyle, devlet tahvili faizlerinde yükseliş de sürüyor. Tahvil bono piyasasında Gösterge 10 yıllık tahvilin bileşik faizi, dünkü yüzde 13.87'den hızlı yükselişle yüzde 14'ü de aştı ve yüzde 14.01 düzeyini gördü. Gösterge iki yıllık tahvilde ise dün spot kapanışta ortalama bileşik faiz yüzde 15.33, valörde son işlemde yüzde 15.27 düzeyinden, bugün spot kapanışta yüzde 15.47 valörde yüzde 15.53 oldu.
Merkez Bankası'nın dövizde zorunlu karşılıkları düşürmesine karşın, dolar yeni güne tarihi rekor düzeye yakın başlarken, Borsa İstanbul Endeksi 99 bin 561 puana kadar indikten sonra 100 bin 131 puana döndü.
Gelişmelerle dolar endeksi günlük yüzde 0.49 artışla 93.206 ile Aralık ayı sonundan bu yana en yüksek düzeye çıktı.
Beklentilerin altında gelen Alman sanayi siparişleri ve euro bölgesi yatırımcı güveni verilerinin ardından euro/dolar paretisi de dün bu yıl ilk kez 1.19'un altına indikten sonra, bugün 1.1842 düzeyine çekildi.
Hem gaza basarım, hem frene…
İş Yatırım'ın "Hem gaza basarım, hem frene…" başlıklı günlük piyasa bülteninde, "Gelişmekte olan piyasalar üzerindeki baskı artıyor" denildi ve şu değerlendirme yapıldı:
"DXY dolar endeksi ve ABD tahvil faizleri üzerinden yapılan sayısal analizler gelişmekte olan piyasaların Lehman sonrası en zorlu finansal koşullarla karşı karşıya olduğunu gösteriyor.
"Erken seçim arifesinde zorlu bir konjonktürde küresel dalgalarla karşılaşan ekonomi yönetimi formula bir pilotları gibi hem gaza (genişleyici maliye politikaları) hem frene basarak (daraltıcı para politikaları) tehlikeli bölgeyi geçmeye çalışıyor.
"Ancak genişleyici maliye politikaları ile daraltıcı para politikalarının eş anlı olarak kullanılması Türkiye’yi olumlu ayrıştırmak için yeterli olmuyor. Güçlü büyüme ve şirket karlarına rağmen dünyadan negatif ayrışmaya devam ediyoruz."