Parkinson gençleri de tehdit ediyor 

Güncelleme Tarihi:

Parkinson gençleri de tehdit ediyor
Oluşturulma Tarihi: Nisan 10, 2018 09:27

Parkinson gençleri de tehdit ediyor 

Haberin Devamı

İSTANBUL, (DHA)-İSTANBUL Aydın Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi, Beyin ve Sinir Cerrahı Prof. Dr. Serdar Baki Albayrak, 11 Nisan 'Dünya Parkinson Hastalığı Günü' nedeniyle yaptığı açıklamada, Parkinson’un artık gençlerde de görülen bir hastalık olduğuna dikkat çekti. Albayrak, “Parkinson illa titreme olarak kendini gösterir diye bir koşul yok, kronikleşen depresyon, kabızlık, koku almada sorun da hastalığın öncül bulgusu olabilir” dedi.

 

Özellikle 60 yaş üzeri erkeklerde görülen parkinson artık gençler için de bir tehdit.İAÜ Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Serdar Baki Albayrak, bu önemli bilginin altını çizdiği açıklamasında şöyle konuştu, “Parkinson gençlerde de görülebilen bir hastalık. Özellikle 20-40 yaş grubundaki bireylerde “Genç Yaş Parkinson’u” görülmesi mümkündür. Formları biraz klasik parkinsona göre farklı olabilir. 60 yaş üzeri klasik parkinson titreme ağırlıklıyken, genç yaş parkinsonda kasılmalar ya da duruş bozuklukları ile ortaya çıkabilir.”

DEPRESYON VE KABIZLIK PARKİNSON HABERCİSİ OLABİLİR

Özellikle gençlerde titreme şeklinde kendini göstermeyen parkinsonun farklı öncülleri olabileceğine dikkat çeken Albayrak, “Duygu durum bozukluğu, uzun süren kabızlık, koku almada zayıflık, denge bozukluğu gibi sorunların kronikleşmesi halinde mutlaka nörolojik muayene gerekir. Bunlar parkinson hastalığının öncül habercisi olabilir. Tüm Parkinson vakalarında titreme olmayabilir ama bu hastalığın, olmazsa olmaz bulgusu hareketlerde yavaşlamadır. Harekete başlamada zorluk, harekete başladıktan sonra durmada zorlanma gibi. Parkinson hastalarında nöropsikyatrik etkilenme de var, depresyon ve hayattan kopma gibi” dedi.

TÜRKİYE’DE 100 BİNİN ÜZERİNDE PARKİNSON HASTASI VAR

“Türkiye’de hastalığın artma hızı dünyadakine benzer. Türkiye’de 100 binin üzerinde hasta olduğunu tahmin ediyoruz. Parkinson, 200 yılı aşkın bir süredir bilinen bir hastalık ve son 20 yıldır, ilaçla tedaviye cerrahi tedavi de eklenmiş durumda buna paralel olarak başarı oranı da gayet yüksek” diyen Albayrak, cerrahi operasyonlardan elde edilen sonuçların dünya standartlarına eş olduğunu söyledi.

PARKİNSON’UN TEK BİR TÜRÜ YOK

Prof. Dr. Serdar Baki Albayrak, “Parkinson, hastalıktan ziyade bir sendromu ifade ediyor” dedi, “Parkinson, aynı bulguları içeren hastalıklar grubunun ortak adı olarak ifade edilmeli. Çünkü son yıllarda tek bir Parkinson tipi olmadığı ortaya konuldu. Genetik analizler, moleküler çalışmalar, patolojik araştırmalar ve klinik bulgular bunu gösteriyor” ifadelerini kullandı.

CERRAHİ OPERASYONDA BAŞARI YÜZDE 85’LERDE

Albayrak, “Doğru seçilmiş hastalarda başarı, yüzde 85’lere ulaşıyor, yüzde 70 de en düşük oranı. Sosyal Sigortalar Kurumu, takılan beyin pilini ödüyor bu da çok önemli bir şans ama parkinson hastalarının 3’te 1’ine cerrahi işlem yapıyoruz çünkü nörolojik hasta oldukları için bu bölümde kalabiliyor ve cerrahiye başvurmayabiliyorlar” dedi.

Parkinsonun henüz önlenebilir bir hastalık olmadığını söyleyen Albayrak, “Bazı araştırmalar, parkinsonun oluşumuna neden olan faktörlerin, önceden bazı analizlerle görülebileceğini ortaya koydu. Bunlar henüz deneysel aşamada, moleküler çalışmalar” şeklinde konuştu.

TARIM İLAÇLARI PARKİNSONA NEDEN OLABİLİR

Yapılan son çalışmalarla parkinsona neden olan bir genetik altyapı olduğunun belirlendiğini söyleyen Albayrak sözlerine şöyle devam etti, “Parkinsona neden olan genetik mutasyonlar, yani DNA’mızda kalıtsal olarak bir takım faktörlerde gen mutasyonu ortaya konuldu. Ama illa bu gendeki hatalar parkinsona neden olacak diye bir şey yok.”

Genetik altyapının başka faktörlerin de devreye girmesiyle parkinson hastalığına zemin hazırlayabileceğini söyleyen Albayrak, çevresel faktörlere de dikkat çekti ve “Çalışmalarla çevresel faktörler de ortaya konuldu. En çok bilinen çevresel faktör, özellikle tarımda kullanılan böcek ilaçlarına maruziyet. Solventlerde (çözücülerde) olan bazı kimyasallar da (bunlar bazı yeraltı kaynak sularında da var)parkinsona yol açabiliyor” dedi.

KAHVE VE ÇAY PARKİNSONDA KORUYUCU OLABİLİR

Albayrak, “Kahve ve çayın parkinson’a karşı kısmen koruyucu etkileri ortaya konmuştur. Bazı sebze ve meyvelerin taze tüketilmesi ve düzenli egzersiz yapmanın da koruyucu etkisi olduğu biliniyor” dedi, günde, 2 fincan Türk Kahvesi ya da işlem görmemiş çekirdek kahve içmenin parkinsona yakalanmada kısmi bir koruyuculuk sağlayabileceğine değindi. 

ÖLÜMCÜL KOMPLİKASYON RİSKİ VAR

Parkinson’un tedavi edilmezse ömrü kısaltabilen komplikasyonlara neden olabileceğini söyleyen Prof. Dr. Serdar Baki Albayrak, “Donma aşamasında hareketsizlik seviyesine gelebilir hastalar, yutma problemleri ortaya çıkabilir. Bu nedenle ölümcül komplikasyon riski taşıyor, hayat kalitesini zaten ciddi oranda düşüren belirtileri de var. Parkinson doğrudan ölümcül olmasa bile sonuçları ölümcül olabilecek bir hastalık” dedi.

(FOTOĞRAF)

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!