Güncelleme Tarihi:
Roberto Carlos, Sneijder, Mario Gomez ve Eto'o gibi yıldızları Süper Lig'e kazandıran Doğan, önemli açıklamalarda bulundu
"Gomez'in transferi için 40 gün İtalya'da kaldım"
"Eto'o transferi nedeniyle Antalya'da bir sokağa benim, bir sokağa Metin Korkmaz'ın ismi verilmeli"
"Ülkemizin tanıtımına da katkıda bulundum"
"Ekonomik sebepler nedeniyle yaz dönemi hareketli değildi, Ocak ayındaki ara transfer dönemi çok hareketli geçecek"
"Dünyada saygı görüyoruz ama ülkemizde aynı değeri göremiyoruz"
"TFF'ye bağlı menajerlik yapıyorum"
"Futbol menajerleri artık vergi mükellefi"
"Terim'in olduğu yerde hiçbir zaman problem olmaz"
"Fenerbahçe'yi iyi günler bekliyor"
Uğur DEMİRKIRDI - Serhan TÜRK / İSTANBUL,(DHA)
Türk futboluna Roberto Carlos, Wesley Sneijder, Mario Gomez ve Samuel Eto'o gibi dünyaca ünlü isimleri kazandıran menajer Özkan Doğan, Demirören Haber Ajansı'na (DHA) özel açıklamalarda bulundu.
Menajerliğin yalnızca futbolcu üzerinden komisyon kazanmak anlamına gelmediğini vurgulayan Doğan, "Menajerlik bir futbolcunun kariyer planlaması, psikolojisinden imaj yönetimine kadar, aile yaşantısına kadar her şeyi yönetmektir. Biz futbolcularımızı sadece bir kulübe götürüp oradan komisyon talep etmiyoruz. Futbolcumuzun kariyer planlamasını da yapıyoruz. Çok kapsamlı bir olaydır. Bu işin eğitimleri var ve ben de bu eğitimleri aldım. Önce Hollanda'da üniversitede futbol menajerliği eğitimi alarak bu mesleğe başladım. Bu anlamda kendimi çok şanslı hissediyorum. Spor hukuku, pazarlama ve psikoloji olmak üzere birçok alanda kendimi geliştirdim" şeklinde konuştu.
"TFF'YE BAĞLI MENAJERLİK YAPIYORUM"
Türkiye Futbol Federasyonu'na (TFF) bağlı olarak menajerlik yaptığını belirten Özkan Doğan, "Eski futbolcuyum ben. Futbol hayatımı noktaladıktan sonra Hollanda'da bu alanda eğitim aldım. Daha sonra Galatasaray'da stajyer olarak başladım. Sonrasında Sivasspor'da transferden sorumlu menajer olarak görev yaptım. Mecnun Otyakmaz'a da çok teşekkür ederim, çok genç yaşlarda bana güvendi. Şampiyonlar Ligi'ne gittiğimiz dönem, şampiyonluğa oynadığımız dönem de kadro dizaynında katkım oldu Bülent Uygun hocayla beraber. Mecnun başkana da, Bülent hocama da buradan sevgi ve saygılarımı sunuyorum. Sonrasında bireysel menajerliğe geçtim, FIFA'ya bağlı. Şimdi ise Türkiye Futbol Federasyonu'na (TFF) bağlı menajerlik yapıyorum. Çok şükür güzel şeyler başardım" açıklamasında bulundu.
"FUTBOL MENAJERLERİ ARTIK VERGİ MÜKELLEFİ"
TFF'nin eşleşme sistemi getirerek mesleklerinde kontrolü sağladığına vurgu yapan Özkan Doğan, "TFF, iki ya da üç yıl önce eşleşme sistemini getirdi. Yani menajerlik serbest meslek gibiydi. Ülkemizde maalesef vergi kontrolü sağlanamıyordu. Kulüpler ödemeler yapıyordu ama nereye gittiği belli değildi. TFF'ye de teşekkür ederim, eşleşme sistemini getirdi. Bu sistem, menajer, futbolcu ve kulüplerin üçlü eşleşmesini sağlıyor. Örneğin, ben Bilal Kısa'nın menajeriyim ve onun resmi menajeri olarak bunu kulübe ve federasyona beyan etmek zorundayım. Kulüpler ve federasyon da birbirine beyan etmek zorunda. Otomatikman doğan vergiyi de menajerler ödüyor. Kontrol mekanizması oluşuyor. Çok önemli bir karardı. Vergi mükellefiyiz, vergi numaramız var artık. Önceden futbolcu menajerlerinin lisansları vardı ama vergi mükellefi değillerdi. Şimdi ülkemize kestiğimiz faturalar doğrultusunda vergimizi de ödüyoruz. Bu da Türk futbolunun altyapısına da fayda olarak gidiyor elbette" ifadelerini kullandı.
"ÜLKEMİZİN TANITIMINA DA KATKIDA BULUNDUM"
Türkiye'ye dünya futbolu için çok önemli isimleri getirdiğini ve bu sayede ülkenin tanıtımına ve imajına katkıda bulunduğunu belirten Özkan Doğan, bu anlamda kendisiyle gurur duyduğunu söyledi.
Doğan, DHA'ya verdiği röportajda sözlerini şu şekilde sürdürdü:
"Kendimle gurur duyuyorum. Elhamdülillah inançlı bir insanım, kibir gibi bir duygum yok. Çok günahtır biliyorsunuz ama insanın kendini bilmesi ve kendiyle gurur duyması çok önemli bir durum. Allah bana Roberto Carlos, Eto'o, Mario Gomez ve Sneijder'i ülkeme kazandırma şansı verdi. Sadece bir futbolcu, futbol kulübü ve endüstrisi olarak düşünmemek lazım. Ülkemizin imajı ve tanıtımına da katkıda bulunduğum için ekstra kendimle gurur duyuyorum. Biz tabii ki mücadele ettik ama Allah da nasip etti. Aracı olarak ülkemize önemli oyuncuları kazandırdık. Sneijder'i getirdik. Galatasaray'ın 4 şampiyonluğunda payı var. Mario Gomez'i getirdim, Beşiktaş'ın şampiyonluğunun yüzde 70'inde payı var. Samuel Eto'o'yu getirdim, Allah nasip etti turizm şehriyken bir anda futbol kültürü olan bir şehir haline geldi. Hatırlarsanız Antalyaspor önceden 3 bin kişi kapasiteli üniversite stadyumunu dolduramıyordu, Eto'o'dan sonra yeni statla birlikte 25 bin kombine sattı. Ben ülkeme yaptığım hizmetten dolayı çok mutluyum. Ülke ekonomisi, turizmi, imajı... Artık her Brezilyalı, 'Roberto Carlos'un gittiği ülkeye ben de gidebilirim' diye düşünüyor. Bir Alman, 'Milli santrforumuz Türkiye'de oynadı ben de gidebilirim' diyor. Hollandalılar, Sneijder'den sonra ülkemize geldi. Bu konuda kendimle gurur duyuyorum. Biz zaten çok büyük bir ülkeyiz. Gelen oyuncuların isimleri çok büyük ama ülkemiz de çok büyük bir ülke. Avrupa'nın birçok ülkesine gidiyoruz ama inanın en büyük ve en güzel ülke ülkemiz. Milliyetçi bir insan olduğum için söylemiyorum bunu inanın öyle."
"EKONOMİK SEBEPLER NEDENİYLE YAZ DÖNEMİ HAREKETLİ DEĞİLDİ"
Kulüplerin değişen kurlardan etkilenmesi sebebiyle yaz transfer döneminin hareketli geçmediğini dile getiren Özkan Doğan, "Yaz dönemi bizim sektörde çok hareketli değildi. Birinci sebep Dünya Kupası'nın olmasıydı. Turnuvada oynayan oyuncularımızın sahneye çıkması ve kulüplerimizin de doğal olarak gözlemlemesi, izlemesi ve beklemesinden dolayı transfer dönemi çok hareketli geçmedi. Diğer faktör de ülkemize oynanan oyunlar tabii ki. Kurlar üzerinde dış güçlerin yaptığı manipülasyonlar. Kulüplerimiz bu yüzden biraz dikkatli gittiler ekonomilerinde. Ama yazın hareketsiz geçen dönem Ocak'ta bence çok hareketli geçecek çünkü makas hiç açılmadı. Şu an Fenerbahçe üst üste kazansa bir anda yukarılara çıkar. Fark açılmadığı için kulüpler de transfer döneminde takımlarına takviyelerde bulunmak isteyecek" dedi.
"DÜNYADA SAYGI GÖRÜYORUZ AMA ÜLKEMİZDE AYNI DEĞERİ GÖREMİYORUZ"
Türkiye'de futbol menajerleri olarak hak ettikleri değeri göremediklerini söyleyen Doğan, "Biz futbol menajerleri önemli değerleriz. Dünyada saygı görüyoruz. Barcelona'ya gidince bile VIP denilen bölümde bize yer ayrılıyor. Ancak ülkemizde aynı değeri göremiyoruz maalesef. Biz çok önemli bir iş yapıyoruz. Başkanlar kongre kaybeder taraftar olur, futbolcunun mukavelesi biter taraftar olur, hoca 5 maç kaybeder taraftar olur, yönetici başkanın listesine giremez taraftar olur ama biz futbol menajerleri hep varız ve lütfen kendi saygımızı koruyalım ve bize saygı duyulmasını sağlayalım" şeklinde konuştu.
"GOMEZ İÇİN 40 GÜN İTALYA'DA KALDIM"
Türkiye'ye getirdiği Samuel Eto'o, Mario Gomez gibi isimlerin transfer süreçlerini anlatan Özkan Doğan, Alman golcü için 40 gün İtalya'da kaldığını belirtirken, Eto'o transferini ise 3 gün içinde bitirdiğini söyledi. Doğan, "Samuel Eto'o transferini bitirmek için Antalyaspor Başkanı ve Yönetim Kurulu ile İtalya'daydım. O süreç de devam ederken Fiorentina Sportif Direktörü görüşmek istedi. Kabul ettik. 'Biz de Mario Gomez var. Satmak istiyoruz, Türkiye'de de etkili bir menajersiniz. Bize yardımcı olabilir misiniz?' dedi. Ben de oyuncunun maaşını ve bonservis ücretini sordum. '17 milyon Euro ücrete aldık, 10 milyon Euro gelirse satarız' dediler. 'Bedava olur mu? Bedava olursa enerji harcarım' dedim. Önce kabul etmedi. Aradan zaman geçti, sohbet muhabbet ettik. Yarım saat sonra 5 dediler, kabul etmedim. 'Bedava olursa kesin takım bulurum, siz de maaş yükünden kurtulursunuz' dedim. 3 yıl daha sözleşmesi vardı ve yaklaşık 5 milyon Euro alıyordu. Ben onlara, 15 ve vergisiyle birlikte 30 milyon Euro'dan kurtaracağımı anlattım. Sonra Fikret Orman'ı aradım. 'Eminsen, başka bir transferi sonlandırmak üzereyiz. Durduralım hemen' dedi. Ben de, 'Bugüne kadar hiç yalan söylemedim size. Güveniyorsanız, bu transferi bitireceğim' dedim. Sayın Orman o transferi durdurdu, biz de Mario Gomez'i bitirdik. Ve Beşiktaş'a bu oyuncuyu kazandırdık. Zaten şampiyon da oldular. Bizim için önemli olan oyuncuyu kazandırmak. Bu transfer için yaklaşık 40 gün İtalya'da kaldım" ifadelerini kullandı.
"ANTALYA'DA BİR SOKAĞA BENİM, BİR SOKAĞA METİN KORKMAZ'IN İSMİ VERİLMELİ"
Antalyaspor ve Trabzonspor taraftarlarına kırgın olduğunu belirten Özkan Doğan, her iki ekibe de birbirinden önemli isimleri kattığını söyledi. Doğan, "Eto'o'nun da enteresan bir hikayesi var. Ben Eto'o'nun Türkiye temsilcisiydim. Hala temsilcisiyim ama Eto'o şu an yurt dışında. Çeşme'de tatilde ayak tenisi oynuyorduk birkaç futbolcu arkadaşımla. Ortağım Metin ağabey aradı. Ayak tenisi oynarken cevap verdim. 'Eto'o'yu Antalyaspor'a getireceğiz' dedi. 'Nasıl olacak ağabey? Biz büyük kulüpler için bile teklif ettik inanılmaz rakamlar talep ediyor. Antalyaspor'un böyle bir bütçesi var mı?' dedim. 'Çok önemli bir proje, sen İstanbul'a gel' dedi. Geldim, oturduk Eto'o ile görüntülü konuşma gerçekleştirdik. Önce Gültekin başkan, menajeri olduğumuza inanmadı. Ben de görüntülü aradım ve görüştürdüm. Süreç öyle başladı. Her şey içinde 3 gün mücadele ederek bitirdik transferi. Dünyada çok önemli bir isim böylece gelmiş oldu. Emeğimizin karşılığını da fatura edip federasyon kontrolü altında aldık. Eto'o'yu büyük takımlara getirirseniz normal transfer olur ama biz Antalya'ya getirdik. O şehirde bir sokağa benim, bir sokağa Metin Korkmaz ismi verilmesi gerekirken bizi hırsızlıkla suçladılar. Bu gerçekten çok acı oluyor. Trabzonspor konusunda da böyle bir durum var. Burak Yılmaz, Kucka, Olcay Şahan, Sosa, Novak gibi dünya yıldızı isimleri getirdim kötü sonuçlardan sonra toplumun önüne ben atıldım. Kucka'yı Galatasaray istiyordu, Trabzon'a getirdim ve taraftarlardan saygı bekliyordum. Bana kalırsa Burak Türkiye'nin en önemli oyuncularından. 3 büyükler peşindeyken ben Trabzon'a getirdim yine de bana yükleniyor Trabzonsporlular. Burak, hem insanlık hem de futbolculuk olarak üst düzey bir insandır. Olcay'ı bonservisi elinde Trabzon'a getirdim, müthiş performanslar sergiledi ama sosyal medyadan bana sallıyorlar. Trabzon benim duygusal bağım olan bir kulüp. Bu yüzden biraz üzgünüm. Novak'ı getirdim, iftiralar attılar. Şu an Trabzon'un en iyi oyuncusu" açıklamasında bulundu.
"TERİM'İN OLDUĞU YERDE HİÇBİR ZAMAN PROBLEM OLMAZ"
Galatasaray'ın durumuyla ilgili olarak da değerlendirmede bulunan Özkan Doğan, Fatih Terim faktörünün çok önemli olduğunu belirtti. Doğan, "Bugün Galatasaray'da Sneijder'in ilk geldiği sezonlardaki kalitesine sahip biri olsa takımı toparlar ama şu an Sneijder, Galatasaray'da ilk 18'e giremez. Galatasaray şu an dağılmış gibi bir imaj var ama bana kalırsa hiç öyle değil. Fatih Terim, Türk futbol tarihinin en önemli futbol ismi ve markasıdır. Hoca Galatasaray'ı yeniden toparlar. Hoca faktörü futbolda yüzde yüz önemli. Fatih Terim'in olduğu yerde hiçbir zaman problem olmaz, her zaman başarılı olur. Ben ona inanıyorum" dedi.
"FENERBAHÇE'Yİ İYİ GÜNLER BEKLİYOR"
Fenerbahçe'nin finansal yönetimi açısından Ali Koç ve Comolli'nin oldukça başarılı bir dönem geçirdiğini belirten Özkan Doğan, sözlerini şu şekilde noktaladı:
"Comolli ile hiç çalışmadım ama tanıyorum. Çok düzgün ve kaliteli bir insan. Geldiği pozisyon çok önemli bir kere. Finansal Fair Play'den etkilenen bir Fenerbahçe, alım ve satımında belirli limitler olması gereken bir Fenerbahçe vardı. Comolli bence, sportif başarı ya da kadro dizaynı olarak olmasa da, kulübün finans yönetimi olarak başarılı gidiyor. Çünkü Fenerbahçe 35 milyon Euro'ya yakın futbolcu satımı yaptı ve 10-12 milyon Euro'ya bu kadroyu kurdu. FIFA'nın artık finans yönetimine çok önem verdiği bir dönemde yaşıyoruz. Bence Comolli başarılı ve kaliteli bir insan. Fenerbahçe'yi iyi günler bekliyor. Ali Koç, yönetimi çok iyi bilen ve üst düzey bir insan. Comolli'nin de çok iyi bir kariyeri var. Biraz sabır gerekiyor ama bence çok iyi günler bekliyor."
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-Özkan Doğan'ın açıklamaları
(FOTOĞRAFLI)