Güncelleme Tarihi:
İstanbul, 7 Şubat (DHA) - Oluklu Mukavva Sanayicileri Derneği (OMÜD) Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Nuri Görenoğlu, oluklu mukavva üretiminde kullanılan ‘kraft’ türü kağıt ithalatındaki anti damping vergilerinin, oluklu mukavva sanayicilerini zor durumda bıraktığından yakındı.
Ekonomi Bakanlığı’nın yaklaşık 3 yıl önce ABD’den yapılan “kraftliner” kağıt ithalatına yüzde 10 ile yüzde 20 arasında anti damping vergisi getirdiğini hatırlatan Görenoğlu, ABD’den sonra şimdi de Finlandiya, Polonya, Rusya, Brezilya’dan gerçekleştirilen kraftliner kağıt ithalatına vergi uygulamasının gündeme getirilmesini eleştirdi ve ekledi:
“Her getirilen ek vergi, girdi maliyetlerini artırarak enflasyonist etki yapıyor. Çünkü kraftliner kağıt, oluklu mukavva ambalaj maddesi olarak özellikle yaş meyve sebze ihracatında yaygın olarak kullanılıyor. Dolayısıyla bu vergilerle cezalandırılan son tüketici olacaktır.”
Oluklu mukavva üretiminde geri dönüşümden gelen kağıtlar belli oranda orijinal esaslı kağıtlarla karıştırılarak üretiliyor.
Orijinal esaslı kağıtlar da ‘kraft’ olarak adlandırılıyor ve bunun yüzde 90’ı yurt dışından ithal ediliyor.
Ekonomi Bakanlığı’nın 2015 yılında yerli üretici şirketin şikayeti üzerine ABD’den ithal edilen kraftliner kağıtlara yüzde 12,24 ile 12,19 oranlarında damping vergisi getirdiğini belirten Görenoğlu, “Ekonomi Bakanlığı bu yerli üreticinin şikayeti üzerine şimdi de Finlandiya, Polonya, Rusya, Brezilya’dan ithal edilen kraft kağıtlara yüzde 11,42 ile yüzde 102,25 oranlarında vergi getirmeyi düşünüyor. Hâlbuki yerli firmanın oluklu mukavva sektörüne arzı yıllık 30-40 bin ton, Türkiye’deki oluklu mukavva sanayinin ihtiyacı ise yaklaşık 400 bin tondur (TÜİK verilerine göre 2017 yılında ithalatı 354.734 ton). Dolayısıyla yerli üreticilerin yurt içi talebi karşılama imkanı yok” diye konuştu.
Anti damping önlemlerinin sektörün dışarı bağımlılığını ortadan kaldırmadığı gibi azaltmayı dahi sağlamadığına vurgu yapan OMÜD Başkanı Görenoğlu, şunları söyledi:
“Nihayetinde getirilen vergiler son tüketiciye yansıyacak. Ve bu da enflasyonist bir etki yaratacaktır. Bu yönde alınacak bir kararın rasyonel olacağına inanmıyoruz. Zira Rusya başta olmak üzere Polonya, Brezilya ve Finlandiya ile bir taraftan ilişkilerimizi geliştirirken, diğer yandan getirilecek anti damping vergileri bu ülkeler ile olan ilişkilerimizi zedeleyebilir. Dolayısıyla; Bakanlığımızın sektörümüzün üzerine ek yükümlülükler getirmeden önce konuyu tüm boyutlarıyla gözden geçirmesinde fayda olduğunu düşünüyoruz.”
Yerli üretimin ihtiyacı karşılamamasının yanı sıra ‘kalitesi’nin de uluslararası standartlara uyum sağlamadığına değinen Görenoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Yerli üreticinin ürettiği kraftliner kağıtlar ile yurt dışından ithal edilenler arasında çok ciddi anlamda bir kalite farkı bulunmaktadır. Yerli üreticinin kağıdı, patlama mukavemeti ve suya dayanıklılık değerleri bakımından açık bir şekilde daha zayıftır. Ayrıca yerli üretici kalite, çevre ve gıda ambalajı açısından önem taşıyan FSC ve FFDCA olarak adlandırılan uluslararası sertifikalara sahip değildir.”