Güncelleme Tarihi:
Merve DUNDAR – Hüseyin ÇAKMAK – Özgür KUMANOVALI / İSTANBUL, (DHA)- HER yıl 8 Eylül'de kutlanan Dünya Okuma Yazma günü okuryazar oranlarındaki güncel durumu da ortaya koyuyor. UNESCO tarafından açıklanan verilere göre dünyada okuryazar oranı artmasına rağmen 750 milyon kişi hala okuma yazma bilmiyor. Türkiye'de ise TÜİK'in 2017 verilerine göre toplam 2 milyon 336 bin 847 kişi okuryazar değil. Dünyada okuma yazma bilmeyenlerin üçte ikisini kadınlar oluştururken Türkiye'de de kadınlar okuryazarlık oranında erkeklerden daha geride.
1967'de Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) tarafından kutlanmasına karar verilen Dünya Okuma Yazma Günü, okuryazarlığın önemini vurgulamayı ve konuyla ilgili farkındalık yaratmayı amaçlıyor. Bu yıl UNESCO tarafından açıklanan verilere göre son 50 yılda artan okuryazarlık oranlarına rağmen 750 milyon kişi hala okuma yazma bilmiyor. 750 milyonun üçte ikilik kısmını ise kadınlar oluşturuyor. Türkiye'de ise Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından elde edilen 2017 verilerine göre toplam 2 milyon 336 bin 847 kişi okuma yazma bilmiyor. Okuryazar olmayanların 359 bin 534'ünü erkekler, 1 milyon 977 bin 313'ünü ise kadınlar oluşturuyor.
"OKUL ÖNCESİ EĞİTİMLE OKUMA YAZMA BECERİSİ DAHA KOLAY ELDE EDİLİR"
Öğrencilerin okuma yazma konusundaki becerilerini arttırmak adına çabaladıklarını söyleyen İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü Levent Yazıcı, "Öğrencilerin istenen düzeyde anlamlı ve akıcı bir okuma becerisi kazanamadan üst sınıflara geçmeleri, okuma alışkanlığı edinmelerine de engel oluyor. Eğer bu durum düzeltilmeden devam ederse öğrencilerin tüm akademik becerileri olumsuz etkilenir hale geliyor. Çocuklarda okuma yazma becerilerinin gelişmesini sağlayan unsurlardan biri okul öncesi eğitim. Alt yapısında oyun gibi güçlü bir motivasyon kaynağı olan okul öncesi eğitimde çocuklar oyunla okuma yazma becerilerini elde edebiliyor, dil becerilerini geliştirip, dil ile ilgili eksikliklerini tamamlıyor. Sosyal ilişkilerini de oyun içinde arkadaşlarıyla geliştiren çocuklar ilkokula tüm bu becerilerle geliyor. Bu nedenle tüm öğrencilerimize okul öncesi eğitimi sağlamak istiyoruz" diye konuştu.
RESMİ VERİLERE GÖRE BİN 146 KÜTÜPHANE VAR
TÜİK’in 2017 verilerine göre Türkiye’de bin 146 kütüphane olduğunu söyleyen İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Kütüphane ve Müzeler Müdürü Ramazan Minder, bu verilerin sadece Kültür Bakanlığı’na bağlı olanları kapsadığını, belediyelere bağlı kütüphanelerin bu rakamlara dahil olmadığını belirtti ve tüm kütüphaneler dahil edildiğinde sayının 2-3 katına çıkabileceğini dile getirdi.
HEDEF HER İLÇEYE EN AZ BİR KÜTÜPHANE
Vatandaşlardan yeni kütüphaneler açılması için talepler geldiğini dile getiren Minder, “İBB olarak hedefimiz her ilçeye en azından bir kütüphane kazandırmak. Daha sonra da mahalle kütüphanelerinin sayısını çoğaltmak. Kütüphanelerimizde doluluk oranları oldukça yüksek. Atatürk Kitaplığı'nda doluluk çoğu zaman yüzde yüzü buluyor hatta geçiyor bile. Burada hemen hemen her gün kapıda kuyruk görmeniz mümkün” diye konuştu.
200 BİNE YAKIN ÜYE, 245 BİN ÖDÜNÇ VERİLEN KİTAP
İBB’ye bağlı 22 tane kütüphane olduğunu belirten Minder, “Geçtiğimiz yılın verilerine baktığımızda 1 milyon 512 bin 587 kişi bu kütüphanelerden yararlanmış. Üye sayımız 198 bin 615 kişi ve bu her yıl artan bir rakam. Bir yıl boyunca 245 bin 53 kitabı ise ödünç vermişiz” dedi.
GEÇEN YIL 25 MİLYON KİŞİ HALK KÜTÜPHALERİNDEN FAYDALANDI
TÜİK’in 2017 verilerine göre geçen yıl halk kütüphanelerini 25 milyon kişi kullandı. Bu rakama sadece Kültür Bakanlığı’na bağlı kütüphanelerin dahil olduğunu vurgulayan Minder, “İBB'ye bağlı kütüphanelere baktığımız zaman bunları 1 buçuk milyon insanın kullandığını görüyoruz. Bu ve diğer belediyelere bağlı kütüphanelerdeki okuyucu sayıları TÜİK verileri içinde yer almıyor. Bunlar verilere yansımayınca da Avrupa ülkeleri ile Türkiye'yi kıyasladığımız zaman Türkiye'deki okuma, kitap, okuyucu oranları maalesef çok az çıkıyor. Aslında tam olarak Türkiye çapındaki verileri toparlayabilirsek birçok Avrupa ülkesinden çok da geri kalmadığını görebiliriz” ifadelerinde bulundu.
TÜRKİYE’DE YAYIMLANAN KİTAP SAYISI 7 YILDA 5 KATINA ÇIKTI
2011 yılında Türkiye'de yaklaşık 10 bin kitap yayımlandığını belirten Minder bu rakamın bugün 50 bini aşmış durumda olduğunu söyledi. Dijital kitaplar ve elektronik ortamda yapılan araştırmalara da değinen Minder, “İnternetten edinilen bilgiler genellikle kısıtlı ve doğruluğundan çok da emin olunamıyor. Asıl kaynaklar kütüphanelerde bulunuyor. Araştırma yapmak isteyen kişinin mutlaka kütüphane ortamına gelmesi gerekiyor. Çünkü buralarda sadece kitaplar yok, belgeler, özel arşivler de var. Bunları internet ortamında bulma şansı yok” dedi.
ABD'DE OKUR YAZARLIK ORANI KRITERLERI NASIL DEGERLENDIRILIYOR?
TÜİK tarafından elde edilen veriler 6 yaş ile 65 yaş üstü kişilerin okuma yazma bilgilerine göre belirlenirken, Amerika standartlarında okuma-yazma seviyesi 3 kategoride ölçülüyor. Amerikan Ulusal Eğitim İstatistikleri Merkezi (National Center for Education Statistics) değerlendirmesine göre kategoriler "basit okuma-yazma (herkes için hazırlanan broşür, haber gibi metinleri okuyup anlama)", "döküman okur-yazarlığı (iş müracaat formalarını, basit matematik tabloları, haritaları, ilaç ve gıda reçetelerini okuyup anlama)" ve "niceliksel okur-yazarlık (hesaplama yapabilme, komplike dökümanları anlamlandırabilme, rakamların olduğu metinleri anlamlandırabilmek)" olarak 3 şekilde ele alınıyor.
(FOTOĞRAF-GÖRÜNTÜ)