Güncelleme Tarihi:
Ümit TÜRK/İSTANBUL,(DHA) 15 Temmuz darbe girişiminde Beşiktaş Yeni Levent'te bulunan Harp Akademileri Komutanlığı'nda kalkışmaya katılan darbeci askerler hakkında hazırlanan iddianamede öğretmen ve öğrenci subayların darbe girişimindeki rolüne dikkat çekildi. Cumhurbaşkanına suikast girişiminden, Genelkurmay'daki eylemlere kadar neredeyse kalkışmanın yaşandığı tüm birliklerde görev alan subayların, aynı yaş grubunda oldukları, aynı lojmanda kaldıkları, aynı gezilere gittikleri tespit edildi.
110'U TUTUKLU 116 ŞÜPHELİNİN ADI VAR
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu Savcısı Can Tuncay tarafından hazırlanan iddianame aralarında Harp Akademileri Komutanlığı Kurmay Başkanı Tümgeneral Hasan Nevzat Taşdeler'in de bulunduğu 110'u tutuklu 116 rütbeli asker şüpheli olarak yer aldı.
"DARBE YÖNETİM KOORDİNASYON MERKEZİ"
İddianamede darbe girişiminin ardından yeniden yapılandırılarak adının, "Milli Savunma Üniversitesi" olarak değiştirilen Harp Akademileri Komutanlığı'nın 15 Temmuz darbe girişimindeki rolüne yer verildi. İddianamede Harp Akademileri Komutanlığı'nda bulunan özellikle Kara ve Hava Harp Akademisi'nde görevli öğretmen ve öğrenci subayların (Albay, Yarbay, Binbaşı, Yüzbaşı) etkin rol oynadıkları kaydedildi. İstanbul'daki "Darbe yönetim koordinasyon merkezi"nin de buradan idare edildiği belirtildi.
DARBE GİRİŞİMİNDE ÖĞRENCİ SUBAYLARIN ROLÜ...
İddianamede, öğrenci statüsündeki subayların kalkışmadaki rolü ayrıntılı bir şekilde ele alınarak değerlendirildi. İstanbul Harp Akademileri Komutanlığı içerisinde bulunan Deniz Harp Akademisi, Hava Harp Akademisi ve Kara Harp Akademisi içerisinde değişik öğrenci statülü subayların, darbe girişiminde, İstanbul'daki kalkışmaya katılan hemen hemen tüm birliklerde aktif olarak yer aldıkları belirtildi. Yine bu subayların, Cumhurbaşkanı'na giden suikast timinde, Ankara'da Mamak'ta ve Genelkurmay'daki eylemlerde de rol aldıkları belirlendi. Yüzbaşı, Üsteğmen, Teğmen rütbesindeki bu askerlerin koordinasyonunu da yine Harp Akademileri Komutanlığı'nda görevli öğretmen subayların, (Albay, Yarbay, Binbaşı) yaptığı kaydedildi. Bu ilişkinin kalkışma günü, "Darbe yönetim-koordinasyon timi" olarak faaliyet gösterdiği belirtildi.
HARP AKADEMİLERİ KOMUTANLIĞI KURMAY KÜLTÜR GEZİLERİ...
İddianamede, Harp Akademileri Komutanlığının "Kurmay Kültür Gezileri"ne de yer verildi. Bu gezilere katılan personelin neredeyse tamamının darbe girişiminde rol aldıkları tespitine yer veridli. 450 personelden 92'sinin halen gözaltında olduğu, 37'sinin hakkında işlem yapılıp serbest kaldığı, 2'sinin olaylar sırasında öldüğü, 156'sının tutuklandığı ve 163'ünün de halen firari olarak arandığı belirtildi. Bu kapsamda, şüphelilerin 3'lü gruplar halinde Haziran 2016 tarihinde sırasıyla; Adana, Malatya, Kars, Erzurum, son olarak Trabzon'a gittikleri belirtildi. Trabzon'da Usta Otel'de kalan 105 personelin büyük çoğunluğunun ortak zamanlarda birçok yurt dışı giriş çıkış kayıtlarının bulunduğu, Yunanistan ülkesine firar eden Uğur Uçan ve Süleyman Özkaynakçı'nın bu grup içerisine yer aldığının da tespit edildiği ifade edildi.
AYNI DEVRE, YAKIN RÜTBE, AYNI LOJMAN...
Bu kişilerin görevin getirdiği hiyerarşik ilişki ve bağın yanı sıra, beşeri ve aile hayatlarında da sürekli olarak bir arada oldukları, bunun dışında yaş ortalaması olarak yakın seviyede bulunmalarından ötürü büyük çoğunluğun aynı devre mezunu olarak eşdeğer yada yakın rütbelerdeki personel oldukları belirtilen iddianamede, "Darbe girişimi eylemi amacıyla uzun bir süre önce özellikle bir araya getirildikleri, aynı lojmanda ikamet ediyor olmalarının bile kesinlikle bir tesadüf olmadığı, farklı hücre yapılarının bir araya getirilmesi ile oluşturulmuş, tamamen planlanmış bir terör örgütü hareketi olduğu değerlendirilmektedir" denildi.
İFADELER
Yakalandıktan sonraki ifadelerinde, darbe girişiminin gerçekleştiği akşam saatlerinde, çocuklarına çerez almak, kokoreç yemeye gitmek, balık yemeye gitmek, yürüyüş yapmak, çocuklarını parka götürmek gibi çeşitli gerekçelerle ikametlerinden ayrıldıklarını, darbe girişimi olduğunu öğrenmeleri üzerine yakın gördükleri askeri bina ve birliklere sığındıkları şeklindeki beyanlarda bulundukları belirtilerek, "Genellikle lojmanlarında bulunan bu subayların, kalkışma akşamı hep birlikte çeşitli gerekçelerle dışarıda olmaları hayatın olağan akışına aykırı görülmüştür" denildi.
BİR KISMINDA BYLOCK, BİR KISMININ EŞİ 2010 KPSS ŞÜPHELİSİ...
Yine bu subayların bir kısmında Bylock tespit edildiği, bir kısmının eşinin 2010 KPSS soruşturmasında şüpheli oldukları, bir kısmının da terör örgütü içerisindeki eylem ve faaliyetlerini itiraf ettikleri, bağlı oldukları "cemaat abi"lerinin yakalanmasını sağladıkları, bir kısmında da 1 ABD doları bulunduğu belirtildi.
KORGENERAL'İ EMİR SUBAYI REHİN ALDI.. DARBE BAŞARISIZ OLUNCA...
İddianamede darbe girişimi esnasında Harp Akademileri Komutanı Korgeneral Tahir Bekiroğlu'nun kaçırılarak hapsedilmesine ilişkinde bilgilere yer verildi. Bekiroğlu'nun konutundan emir subayı Binbaşı Fatih Irmak ve astsubayları tarafından "Sıkıyönetim ilan edildi. Genelkurmay'ın emriyle" denilerek zorla konutundan alınarak Hasdal Cezaevi'ne götürüldüğü, burada sabaha kadar alıkonulduğu anlatıldı. Bekiroğlu'nun savcılık ifadesinde, "Saat:07.00 sıralarında lavaboda cezaevi müdürünün emir astsubayını gördüm. Neler olduğunu sorduğumda bana, başarısız bir darbe girişimi olduğunu söyledi. Ben de bu gelişmeden cesaret alarak ben rehin alan emir subaylarıma, "Yürüyün birliğe dönüyoruz" dedim. Onlar da kalkışmanın başarısız olduğunu anladıklarından emre uydular" diye konuştu.
"O MUHALİF NEREDE ONU SAKLAMAYIN"
Deniz Harp Akademileri Komutanı Tümamiral Tayyar Ertem'i yakalama ve hapsetme amaçlı ikametinin ve iş yerinin basılmasına ilişkin bilgilerede yer verildi. Tümamiral Tayyar Ertem'in ifadesinde, "Darbe girişimi günü makam odamdaydım. Yanımdaki subaylar evimin basıldığını ve beni aradıklarını söylediler. Ben de eşimi aradım. Evde bulunanlardan birine telefonu vermesini söyledim. Telefonu alan kişi, aynı zamanda öğrencim olan SAS komandosu Deniz Yüzbaşı Emre Ünal'dı. Evimde ne aradıklarını sordum. Bana "seni tutuklamaya" geldik dediler. Ben de "yazıklar olsun evimi basmaya utanmıyor musunuz" diye tepki verdim. Kendileri "üst komutanlıktan emir aldık seni tutuklayacağız" dedi. Kendisine ısrarla üst komutanlığın neresi olduğunu sorduğumda cevap vermedi" dedi. Daha sonra darbecilerden saklanmak için yanındaki subayların ısrarı üzerine makam odasından çıkarak kurmay başkanı odasına geçtiğini anlatan Ertem, darbecilerin makam odasına gelerek burada da arama yaptıklarını, orada bulunan subaylara, "O muhalif nerede onu saklamayın" dediklerini, ayrıca subaylara, "Onu korumayın, gidin kurmay başkanından görevlerinizi öğren" dediklerini aktardı. Ertem, Darbe başarısız olunca darbeci subayların gidip polise teslim olduklarını belirtti.
İSTENEN CEZALAR
İddianamede tüm şüpheliler için, "Darbeye teşebbüs" suçundan 3'er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile "Silahlı terör örgütü üyeliği" suçundan 15'er yıla kadar hapis cezası talep edildi. Harp Akademileri Komutanı Korgeneral Tahir Bekiroğlu'nun rehin alınması, Deniz Harp Akademisi Komutanı Tümamiral Tayyar Ertem'in kaçırılmak istenmesi, darbe karşıtı iki subayın anfiye kapatılması gibi olaylara karışan bazı darbeci askerler hakkında ise ayrıca, "Silahla, birden fazla kişi tarafından birlikte tehdit", "Nitelikli yağma", "Kişiyi hürriyetinden yoksun kılmaya azmettirme, kamu görevinin sağladığı nüfuzu kötüye kullanmak suretiyle konut dokunulmazlığını ihlale azmettirme, birden fazla kişiyle birlikte konut dokunulmazlığını ihlale azmettirme" suçlarından da cezalandırılmaları istendi.
İddianamede, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Büyük Millet Meclisi ve 65'inci Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti 'Suçtan zarar gören', 11 kişi ise müşteki sıfatıyla yer aldı.