Nitelikli kahvenin kimyası "Meet Lab Coffee"
Güncelleme Tarihi:
İstanbul Kadıköy'deki Caddebostan Mahallesi'nde misafirlerini ağırlanan Meet Lab Coffee, henüz 8 ay olmasına rağmen kahve tutkunlarının gözde mekanlarından biri haline geldi.
İki kahve sevdalısı kardeş tarafından kurulan Meet Lab Coffee, oldukça çeşitli kahve ve aperitiflerin olduğu menüsü ve kahve dilinden oldukça iyi anlayan deneyimli baristalarıyla müşterilerini ağırlıyor..
Nitelikli kahve deneyimini dünyadaki en önemli deney üzerinde çalışıyor hissi ile kahvenin en güzel halini kahve severlerle buluşturnanın, ilkelerinin başında geldiğini dile getiren Emre ve Berk Kurtuluş, "Kahvenin kimya ile birleştiği büyük “ Erlen Mayer “ haznemizde, “ En İyi Kahve Formülü “ oluşturup sizlerle buluşturmak için kimyagerler ve baristalar olarak toplandık. Kendimize özgü demleme teknikleri ile nitelikli kahve kültürüne katkı sağlamak için sürekli çalışan uzman kadromuz kahveyi farklı tatlar altında deneyimletme çabasındadır." dedi.
Nitelikli kahve konusunda bilgi veren Emre ve Berk Kurtuluş, şu bilgileri verdi;
Nitelikli Kahve Hakkında
Kahvede nitelik-özellik kavramı ilk olarak 1970’lerde Erna Knutsen tarafından kullanılmıştır. Kahveyi daha açık ve doğru şekilde kavurmanın, kahve çekirdeğinin sahip olduğu aromaları daha çok ortaya çıkardığı anlaşılmıştır.
Bu aromatikler, kahvenin yetiştiği mikro iklim, coğrafya ve toprak özellikleriyle yakından ilgilidir.
Kahve, kiraza benzeyen bir meyve türü, tropik iklimde, iki dönence arasında kalan bir bölgede yetişir. Bu meyve, aynı üzüm ve şarapta olduğu gibi (terroir) bulunduğu çevreye göre bazı aromaları üzerinde tutuyor ve farklı tatsal özelliklere (asidite, gövde gibi) sahip oluyor.
Kahveler kavrulurken kesinlikle bir aromalandırma yapılmıyor ve özellikle Single Origin (Tek bölge) olarak içilmeye çalışılıyor. Böylece espresso ve diğer demleme yöntemleri ile alışılmışın dışında tatsal bir profile elde edilmiş oluyor.
Kahveyi daha açık kavurma fikri ilk zamanlarda her ne kadar az fire vermesi için yapılsa da, daha sonra fark ediliyor ki lezzette muazzam bir fark var. Ve aslında koyu kavrulan kahveler bir noktadan sonra birbirine benzemeye başlıyor. Böylece Third wave (üçüncü dalga) denilen bu akım ortaya çıkmış oluyor.