Güncelleme Tarihi:
İSTANBUL(DHA) -NİŞANTAŞI Üniversitesi Rehberlik ve Kariyer Daire Başkanı Nazik Kösegil, 2017 ÖSYS Kılavuzunda açıklanan değişiklikleri değerlendirdi. Açık uçlu soruları avantaj olarak nitelendiren Kösegil, öğrencinin öğrendiği bilginin tam olarak belirlenebileceğini, kopyanın tamamen önüne geçilebileceğini ve bu sayede soruyu çözme yöntemiyle yorumdan da puan alınabileceğini söyledi.
Heyecanla beklenen en önemli değişikliğin meslek lisesi öğrencilerinin sınavsız üniversiteye geçişlerinin kaldırılması olduğunu söyleyen Nazik Kösegil, şöyle konuştu:
"Artık meslek lisesi öğrencilerinin YGS'den (Yükseköğretime Geçiş Sınavı) 150 barajını geçmeleri ve bölüm tercih etmeleri gerekecek ve kendi alanlarını seçerlerse ise artı olarak 0.06 gibi bir ek puan alabilecekler, en çok heyecanla beklenen durum buydu."
AÇIK UÇLU SORULAR
Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi'nin (ÖSYM) çok uzun zamandan beri söylediği ve adım adım geçmeyi hedeflediği açık uçlu soruların uygulamaya konduğunu söyleyen Kösegil, şunları söyledi:
"Her testte üçer tane açık uçlu soru olacak. Fakat bunu da öğrencilerin doğru anlaması lazım. Kısa cevaplı açık uçlu sorular. Yani öğrencinin cümlelerle açıklamasını gerektirmeyen tek kelimelik cevaplarla geçebileceği sorular olacak. Bu sorular ayrıca 4 yanlışın bir doğruyu götürdüğü sisteme dahil edilmeyecek. Dolayısıyla öğrenci aslında rahatlıkla soruları cevaplayacaktır. Kısa cevaplı açık uçlu sorularda dikkat edilmesi gereken konuların ilki el yazısı çünkü farklı sorularda öğrencinin kelimeyi yazması da istenecek, kodlaması da istenecek. Okunaklı bir el yazısı yazmaları gerekecek. Bunun dışında çoktan seçmeli sorularda öğrencinin şıklardan doğru cevabı bulması gibi bir durum söz konusuydu şimdi artık açık uçlu sorularda böyle bir durum olmayacak ve öğrencinin istenilen bilgiyi öğrenmiş olması gerekecek ki doğru bilgiyi verebilsin. Bir yandan da ilk uygulama olduğu için sorular beklendiğinden daha kolay gelebilir öğrencilerin bu sorular için paniğe sürüklenmesine gerek yok. Çünkü zaten çok uzun süreden beri bu sınavlar için bir çalışma yapıyorlar. Sorular çalıştıkları yerlerden gelecek o yüzden gönülleri rahat olsun. Zaten ilkokuldan bu yana girdikleri sınavların bir benzeri olacak. O yüzden sınav heyecanının içerisinde bir de soru tarzı değişikliğinin gerginliğini almasınlar. Emin olsunlar ki çok rahatlıkla yapabilecekleri sorular gelecek."
MATEMATİK VE GEOMETRİ TESTLERİ
Bir diğer değişikliğin matematik ve geometri sınavlarının birleştirilmesi olduğunu belirten Kösegil, şöyle devam etti:
"Geçmişte matematik ve geometri testleri ayrı ayrı sınavlarken şu anda tek bir matematik testine dönüştürüldü. Yine 80 soru olacak. Şu anda soru işareti olan şey, matematik testi içinde geometri sorularının sayısı. Burada öğrencilerin kesinlikle yanlış anlamaması gereken bir durum var. Geometri soruları mutlaka olacak. Dolayısıyla şu anda LYS (Lisans Yerleştirme Sınavı) Geometrisi çalışmayı bırakmak gibi bir duruma girmesinler. Tam tersi bu birleşmenin şöyle bir artısı olacak;geçmişte matematik süresi yetmediğinde geometri sorularının süresi kullanılamıyordu. Ama artık birleştirildiği için kullanılabilecek. Buna bağlı olarak matematik testinin kat sayıları da değişmiş oldu. Geometri ve matematiğin kat sayıları birleşti ve tüm alanlarda matematik kat sayıları daha da yükseldi. Bu LYS'de matematik testinin önemini artıracak. Öğrenciler daha fazla matematik sorusu yapacak. Dolayısıyla matematik sorularının zorluk derecesini artırma ihtimali var o yüzden öğrenciler matematik testi konusunda biraz daha dikkatli ve duyarlı yaklaşmalılar.
DÜNYANIN BİR ÇOK YERİNDE OLAN BİR UYGULAMA
Açık uçlu soru uygulamasının uzun yıllardan beri dünyada birçok ülkede kullanıldığını ifade eden Kösegil, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Avrupa ülkeleri, Sudan ve Amerika gibi birçok ülkede yıllardan beri kullanılan bir uygulama. ÖSYM aslında uygulamanın yapıldığı ülkelerde bu çalışmaları sürekli izledi, inceledi, kullanılan makineler, optik okuyucular ve uzmanları Türkiye'ye getirildi. Yani dün alınmış bir karar, bugün oluşturulmuş sorular gibi bir durum söz konusu değil. Hatta 2013 yılında ÖSYM'nin açık uçlu sorularla yaptığı bir pilot deneme sınavı var. Öğrenciler bunu da ÖSYM'nin sitesinden indirebilirler. Tüm bu ülkeler içerisinde çalışmanın sağlıklı yürüyor olması, otomatik bir okumaya dâhil oluyor olması uygulamayı daha rahat kullanılabilir bir hale getirecek. En önemli faydası aslında sınav içerisinde öğrencinin gerçekten öğrendiği bilgileri verebilmesini sağlayacak, kopyanın önüne tamamen geçilecek çünkü ilerleyen süreçte yani kısa cevaplı açık uçlu sorulardan daha uzun cevaplı açık uçlu sorulara geçildiğinde soruyu çözme yöntemi ve yorumdan da puan alabilecekler. Çoktan seçmeli sınavlarda cevap tek olduğu için öğrenci ya o cevabı bulmak zorunda yada yanlış yapmak durumundaydı. Ama açık uçlu sorulardan böyle bir durum yok bir sorunun birden fazla cevabı olabilir. Öğrenci verdiği her cevaptan puan alır. Yine öğrenci deyimiyle aslında açık uçlu sorularda sorunun gidiş mantığına da puan veriliyor. Dolayısıyla öğrenciler aslında daha rahat sınav yapabilecekler, yorumlama güçleri artacak, öğrendiklerini daha rahat şekilde kağıda geçebilecekler o yüzden eğer ciddi anlamda açık uçlu sorulara bundan sonraki yıllarda geçilebilirse öğrenciler için daha faydalı ve anlamlı olacak."
BİRBİRİNİ DENETLEYEN PUANLAYICILAR
Sınavların değerlendirileceği yöntemlere de değinen Kösegil, sözlerini şöyle noktaladı:
"Kısa cevaplı açık uçlu sorularda optik değerlendirme yapılacak. ÖSYM’den yapılan açıklama ile örnek sorular ve soru değerlendirme biçimi açıklandı. Bu açıklamada da optik kodlama yapılacağı görülmektedir. Hedeflenen sistemde ise yani önümüzdeki yıllarda artık cevap anahtarı değil puanlayıcılar olacak ve birbirini denetleyen puanlayıcılar var. Yani A puanlayıcısı okudu ve soruya yanlış dedi, B puanlayıcısı aynı cevabı okudu ve doğru dedi, o zaman üst bir kurula çıkacak ve soru tekrar değerlendirilecek. Yani aslında öğrencinin tüm o verdiği cevaplar sürekli bir inceleme halinde devam edecek. Öğrencilerin isimleri ve bilgileri puanlayıcılara iletilmeyecek apayrı bir sistem içerisinde puanlayıcılar kimin kağıdını okuduklarını bilmeden soruları değerlendirecekler. Bu durum şu an için geçerli olmamakla birlikte ilerleyen yılların puanlama sistemi olacaktır."
(FOTOĞRAFLI)