Güncelleme Tarihi:
İstanbul, 6 Temmuz (DHA) - Boğaziçi Üniversitesi tarafından Türkçeye uygun ergonomik ve optimal olarak geliştirilen E-Klavye, Türk Standardları Enstitüsü tarafından “Alfasayısal Türkçe E-Klavyenin Temel Yerleşim Düzeni” adı ve TS 13771 koduyla tescillendi. Geliştirilen klavyenin mucidi Prof. Dr. Mahmut Ekşioğlu, E-Klavye’nin “ileri teknoloji ve yöntemlerle geliştirilmiş, deneye ve matematiğe dayalı, dünyanın en bilimsel klavyesi’’ olduğunu belirtti.
Boğaziçi Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi ve Boğaziçi Üniversitesi Ergonomi Laboratuvarı Kurucu Direktörü Prof. Dr. Mahmut Ekşioğlu, klavyeyi yeni kullanamaya başlayan çocukların sağlıklı geleceği ve verimliliği için 70 yıl önce tasarlanan F-klavye yerine E-klavyenin tercih edilmesi gerektiğini söyledi. Ekşioğlu, “Fatih Projesi için ileri teknolojisi ve bilimsel yöntemleri ile geliştirilmiş E-klavye tercih edilmelidir” ifadelerini kullandı.
Ekşioğlu’nun icat ettiği E-klavyeyle ilgili açıklamaya göre, TÜBİTAK tarafından da desteklenen E-Klavye, F klavyeye göre daha sağlıklı, rahat, yormayan ve aynı zamanda hızlı ve ergonomik olması bakımından öne çıkıyor.
“Türkiye’nin milli klavyesi’’ on parmak yazım ilkeleri göz önüne alınarak tasarlandı. Sağlık ve konfor açısından kullanıcılara avantaj sağlayan E-Klavye’de hızlı yazım performansı da öne çıkan özellikler arasında yer alıyor.
E-klavye ve F klavyeyi bilimsel ve uygulama açısından karşılaştıran Boğaziçi Üniversitesi’nde Türk diline özel, ergonomik ve verim artırıcı olarak tasarlanan E klavyenin mucidi Prof. Ekşioğlu, iyi bir klavye tasarımında en önemli ölçütün harflerin klavyedeki dağılımı olduğunu ifade etti. Ekşioğlu, dilin özelliklerini ve on parmak yazım kurallarını göz önünde bulundurarak; harflerin, parmak hız ve hareket kabiliyetine göre, en uygun dağılımının yazım performansını artırdığını ve aynı zamanda sağlık ve konfor açısından da daha rahat kullanım sağladığını belirtti. Bunun da ancak, E klavyenin tasarımında yapıldığı gibi, deneysel ve matematiksel optimizasyon yöntemleriyle başarılabileceğini söyledi.
F klavyenin bugünkü anlamda bilimselliğini kabul etmenin mümkün olmadığını ve iyi bir mühendislik tasarımı olmadığını vurgulayan Prof. Dr. Mahmut Ekşioğlu; şunları söyledi:
“E klavye ise günümüz ileri teknolojisi, bilimsel bilgi ve yöntemleri ile tasarlandı. Sağlık ve performans açısından baktığımızda E-klavye, dünyada deneye ve matematiğe dayanan ve aynı zamanda doğrulama testleri yapılmış ilk ve tek bilimsel klavyedir.
Yaptığımız testlerde, E-klavye F klavyeden yüzde 2 kadar daha hızlı bulundu. Bu fark önemli sayılmaz ve iki klavye arasında hız farkı yok denebilir. Ama testlerimiz 30 ila 45 dakika süreli testlerdi. Uzun süreli yazımlarda bu farkın artacağı tahmin edilebilir. Çünkü F klavyede, aşırı yüklenen işaret parmakları uzun süreli yazımlarda yorgunluğa ve dolayısı ile hızda azalmaya neden olacaktır. E-klavye Q klavyeye göre ise yüzde 25 daha hızlıdır.”
Parmakların kapasitelerine göre yazım yükü
E klavyede yazım yükünün parmaklara kapasitelerine göre dağıtıldığına dikkat çeken Prof. Dr. Ekşioğlu, “E klavye F klavyeye göre daha sağlıklı, rahat ve yorucu olmayan bir klavyedir. F klavyede harf yerleşim düzeni günümüz Türkçesine uygun değil. F klavye tasarımında kullanılan harf kullanım sıklık sırası: A, E, K, İ, M, L, T, R, N, S, I, .... Halbuki günümüz Türkçesinde harf kullanım sıklık sırası şöyle: A, E, İ, N, R, L, K, D, I, M, U, .... Görüldüğü gibi ilk iki harf hariç sıklık sırası aynı değildir. Farklılık yalnızca sıklık sırasında değil ayrıca sıklık oranlarındadır.” dedi.
Klavyenin asli görevinin yarışmak değil sağlıklı, yormayan, rahat, hatasız ve mümkün olduğunca da hızlı yazmayı sağlamak olduğuna dikkat çeken Ekşioğlu, ‘’Hız tek başına bir klavyeyi iyi klavye yapmaz. İyi klavye her şeyden önce sağlık riski az olan, az yoran, rahat klavyedir.
F klavye, el-bilek-kol sağlığı açısından riskli bir klavyedir. Konu sağlık, yaşam kalitesi ve ülke ekonomisi açısından önemlidir. Çocuklarımızı ve dolayısı ile gelecek kuşaklarımızı, bu riskli klavyeyi kullanmak zorunda bırakmayalım” dedi. (Fotoğraflı)