Güncelleme Tarihi:
Gülseli KENARLI-Taner YENER/İSTANBUL,(DHA) MHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Celal Adan, referandum süreci ile ilgili bir basın toplantısı düzenledi.
Celal Adan, MHP İstanbul İl Başkanlığı'ndaki toplantının başında bir açıklama yaparak, "Son aylardaki en temel konumuz olan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile ilgili. Özellikle CHP'nin, MHP ve genel başkanımızı hedef alan söylemlerini dikkate ve ciddiye almıyoruz. Mevcut tartışmalar paralelinde bazı siyasi parti sözcülerinin kendi tezlerini, kendi görüşlerini ve kendi duruşlarını ortaya koymak yerine bizleri hedef alan cümlelerini kendilerine aynen iade ediyoruz. Meclis içinden veya dışından, organize olmuş bir biçimde genel başkanımıza saldıranlar, tarih önünde hiçbir haklı gerekçelerinin olmadığını gayet iyi bilmektedirler. Milliyetçi Hareket Partisi'nin yönetimi, meclis grubu, teşkilatları ve tabanı; Türkiye'nin bekası söz konusu olduğunda tek yürektir, tek sestir ve yekparedir. Hiç kimsenin partimize saldırmasına izin vermedik ve bundan sonra da vermeyiz. Türk milliyetçilerini ve parti tabanımızı sorgulamak kimsenin haddi değildir. Bizler ateşler içinden geçerek, ölümlerle, sürgünlerle ve zindanlarla sınanarak bugünlere geldik. Bizi eleştirenler, milliyetçiliğimizi sorgulama cüreti gösterenler; hangi çatı altında kimlerle ittifak ettiklerine dönüp bakmalıdırlar. Bölücülerin siyasi uzantılarıyla kol kola girip, onların dilinden konuşanlar; ne TBMM çatısı altında ne de herhangi bir yerde bize dil uzatamazlar" dedi.
“KANTİN AĞZIYLA, SLOGANLARLA, DERSTEN ÇAKMIŞ TEMBEL ÖĞRENCİ EDASIYLA KONUŞMAYI BIRAKIN"
Celal Adan, “Kantin ağzıyla, sloganlarla, dersten çakmış tembel öğrenci edasıyla konuşmayı bırakın. Daha birkaç sene önce Türkiye hendeklerle kuşatılmışken neredeydiniz? Kimin ağzından konuşuyor, kimin değirmenine su taşıyordunuz? Türkiye bugün eğer terörle müzakereden terörle mücadele evresine gelmişse, bunun sebebi Türk milliyetçilerinin ocağı olan MHP'nin kararlı duruşu sayesindedir" diye konuştu.
“CHP'NİN NEYE HİZMET ETTİĞİNİ, KİMLERİN DEĞİRMENİNE SU TAŞIDIĞINI AÇIKÇA GÖRMESİ GEREKMEKTEDİR"
Adan, “Milliyetçi Hareket Partisi'nin referandum sürecindeki tavrı ve duruşu son derece nettir. Birileri bunu anlamak istemese de, üzerimize hücum etse de; bizim tartışmasız hedefimiz Türk milletinin varlığını güvenceye almak ve milletimizi güvenli bir şekilde geleceğe taşımaktır. Bu anlamda özellikle CHP'nin neye hizmet ettiğini, kimlerin değirmenine su taşıdığını açıkça görmesi gerekmektedir. Bölücülerin siyasi unsurlarıyla söz ve hedef birliği yapanların bizim tercihimizi eleştirmeye hakları da yoktur, hadleri de yoktur. Sabahtan akşama kadar 'rejim değişiyor' yaygarası koparanlar neye dayanarak bunu söylemektedir? Bu sorunun cevabını CHP verememektedir. Anayasanın ilk dört maddesinin değişeceği şeklinde milleti kandıranlar, insanlarımızın aklını bulandıranlar; büyük bir yalana alet olmaktadırlar. Milliyetçi Hareket Partisi'nin kararlı ve tavizsiz duruşu sayesinde, Anayasamızın temel ilkeleri sonuna kadar korunmaktadır. Bizim açımızdan bu tartışma tamamen kapanmıştır. Milletin de, devletin de, istikbalin de, Anayasanın temel hükümlerinin de garantisi dün olduğu gibi gelecekte de Milliyetçi Hareket Partisi'dir. PKK'sından FETÖ'süne, CHP'sinden HDP'sine kadar çok geniş bir hayır cephesinin karşısına elbette çıkacağız ve sonuna kadar mücadele edeceğiz. Bizim meselemiz kişilerle değildir. Kişilere hapsedilmiş ve sadece isimler etrafında dönen tartışmaların dışında olmaya devam edeceğiz. Açıkça görülmüştür ki; referandumun kilidi Milliyetçi Hareket Partisi'dir. Bu yüzdendir ki; hayırcı cephe, parti tabanımızı, teşkilatlarımızı ve seçmenlerimizi açıkça hedef almaktadır. Masa başında yapılan anketlerle, sosyal medyada çıkarılan gürültülerle milliyetçi - ülkücü taban etki altına alınmaya çalışılmaktadır. Açıkça söylüyorum: Hiç kimse bu kurnazlığa tevessül etmesin. Milliyetçi - ülkücü taban kimin ne dediğini, niye dediğini, neyin ve kimlerin peşinde olduğunu gayet iyi bilmektedir. Parti tabanımız Sayın Genel Başkanımız Devlet Bahçeli'nin ve milliyetçi dünya görüşünün etrafında kenetlenmiştir. Bu kenetlenmeyi bozmaya hiç kimsenin gücü yetmeyecektir" dedi.
“HAYIR CEPHESİNİN YAPTIĞI TEK ŞEY GÜRÜLTÜ ÇIKARMAK, YAYGARA ÇIKARMAK"
Celal Adan, “Referandum sürecinde hayır cephesinin yaptığı tek şey gürültü çıkarmak, yaygara çıkarmak ve tezvirattan ibarettir. Gürültüye de yaygaraya da dedikoduya da pabuç bırakmayız. Millet düşmanlarının davulunu çalanlar, sureti haktan görünüp kin ve öfkelerini kusanlar; eninde sonunda milletimizin vicdanında hak ettikleri yeri alacaklardır. Referanduma giden yolda verdiğimiz kararımız hiç şüphesiz milletimiz, devletimiz ve istikbalimiz için verilmiş bir karardır" şeklinde konuştu.
AK PARTİ İLE ORTAK KAMPANYA
Celal Adan, "Referandum çalışmalarını AK Parti ile birlikte mi yürüteceksiniz?" sorusuna şöyle yanıt verdi:
"MHP genel başkanımızın yayınlamış olduğu genelgede zaman zaman yürütülen faaliyetlerde şartlar teşekkül ederse bir araya gelme noktasında bir mahsurun olmadığı ifade edilmektedir. Birlikte miting yapmak veya birlikte kampanya yapmaktan öte şartlar oluşursa herhangi bir yerde karşı karşıya geldiğimizde taraflar kendi aralarında görüşerek oluşacak şartlarda bir beraberlikten bahsedilmektedir. Yoksa MHP kendi kampanyasını kendi usullerine, kendi şartlarına göre yapacaktır. Gaziosmanpaşa'da bir mahallede çalışma yaparken elbette oturur çay içeriz, belki siz şu mahalleye gidin biz de bu mahalleye gidelim diyebiliriz. Böyle bir şekilde değerlendirmek lazım. Faaliyetler devam ederken ortaya çıkacak şartlara göre değerlendirilmesi konusunda bir iradeden bahsediliyor. Bildiğiniz gibi Sayın Başbakan Binali Bey de bir açıklama yapmıştı. Onlar kendi kampanyalarını ayrı yapacaklar biz kendi kampanyamızı ayrı yapacağız. Eğer bir faaliyet alanında karşılıklı görüşmelerin sonunda makul bir şey doğarsa onda da beraber olmakta bir mahsur olmadığını ifade etmektedir."
Adan, bir başka gazetecinin 'Başbakan Binali Yıldırım'ın MHP ile referandumda sürecinde ortak kampanya yapılabilir' şeklindeki sözlerini sorması üzerine, “Olabilir... MHP ile örtüşen bir şey olabilirse, bunu kendi aramızda görüşürüz. Siyasi parti olarak yetkili organlarımızla görüşür karar alırız. Olabilir" yanıtını verdi.
“EVET ÖNDE"
Adan, "Partiniz anket çalışmaları yapıyor mu?" sorusuna “Bize gelen bilgiler 'Evet' önde şu anda" şeklinde yanıt verdi.
“CHP ANAYASA MAHKEMESİNE GİTMEYEREK DOĞRU BİR KARAR VERMİŞTİR"
Celal Adan, bir gazetecinin "CHP'nin referandumu Anayasa Mahkemesine götürmeme yönündeki kararını nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusuna da "İsabetli olmuştur. Milletten kaçmamalı. CHP, Anayasa Mahkemesi'ne gitmeyerek doğru bir karar vermiştir. Milletin iradesi hepimizin saygı duymak mecburiyetinde olduğu bir iradedir" şeklinde yanıt verdi.
“HAYIR DİYEN DE BİZİM VATANDAŞIMIZDIR, KARDEŞİMİZDİR, EVET DİYEN DE BİZİM VATANDAŞIMIZDIR, KARDEŞİMİZDİR"
Adan, "AK Parti Manisa İl Başkan Yardımcısı Ozan Erdem, 'Evet' çıkmazsa savaş çıkar ifadesini kullanmıştı. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?" şeklindeki soruya ise şöyle cevap verdi:
“Manisa AK Parti il başkan yardımcısının ifadesi son derece yanlıştır. Genel başkanımızın ve yetkili kurullarımızın en çok hassasiyet gösterdiği konu bu referandum sürecinde kutuplaşmadan meseleyi demokrasinin kendi olgunluğu içinde tamamlamaktır.
Hayır diyen de bizim vatandaşımızdır, kardeşimizdir. Evet diyen de bizim vatandaşımızdır, kardeşimizdir. Çıkacak sonuç ne olursa olsun milletimizin ortaya koyduğu irade olarak değerlendirilmeli. Kutuplaşmalara, çatışmalara fırsat verilmemelidir. Bu konuda MHP son derece duyarlıdır. Benim yaptığım açıklamada da kutuplaşmanın önüne geçeceğiz, 'evet'i de çıkaracağız şeklindedir"
REFERANDUM KAMPANYASI
Celal Adan, referandum kampanyasına MHP'nin ne zaman başlayacağının sorulması üzerine, “Şu anda çalışmalar bitmek üzere. Bugün yarın genel merkez onu açıklayacaktır" dedi.
“MHP TASARRUFLARINI HER ZAMAN MEŞRULUK ÇİZGİSİ İÇİNDE YAPMIŞTIR"
Adan, bir gazetecinin, "Buldan ve Serinhisar ilçe teşkilatlarının feshedilmesi ve başkanların ihraç talebiyle ilgili gerekçe var mıdır?" sorusu "Elbette... MHP, Türkiye'nin kurumsallaşmış en büyük siyaset geleneğinin temsilcisidir. MHP tasarruflarını her zaman meşruluk çizgisi içinde yapmıştır. Her siyasi partide zaman zaman bir takım aykırılıklar olur. Siyasi partilerin tüzükleri devreye girer, disiplin kurulları devreye girer. Meseleyi o ölçüde değerlendirmek gerekmektedir" ifadesini kullandı.
PARTİDEN İHRAÇ EDİLENLER
Adan, bir gazetecinin “Partiden ihraç edilenlerin çalışmalarını nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusuna “İhraç edilmişlerin programlarıyla ilgilenmiyoruz" şeklinde yanıt verdi.
“15 TEMMUZ TÜRK SİYASETİNİN BÜTÜN KODLARINI DEĞİŞTİRMİŞTİR"
Celal Adan, 15 Temmuz darbe girişimine dikkat çekerek, “15 Temmuz Türk siyasetinin bütün kodlarını değiştirmiştir. 15 Temmuz'dan sonra siyasi partinin geleceği değil, Türk devletinin geleceğine odaklanmıştır MHP. Çok önemli bir şey söylüyorum. Bazen siyaset kendi menfaatlerinin ötesinde ülkenin menfaatlerine odaklanır. 15 Temmuz'da Genelkurmay Başkanı esir alınmışsa, MİT başkanı baskı altındaysa, kuvvet komutanları helikopterle düğünden alınıp götürülmüşse, devletin her tarafı, kılcal damarları ele geçirilmiş ve bir örgüte bağlanmışsa yarıca Suriye'de bir savaşa girmek mecburiyetinde kalınmışsa, PKK terör örgütü hendeklerde tankları delecek silahlarla donatılmışsa MHP elbette 15 Temmuz'dan sonra değerlendirmesini farklı yapacaktır" dedi.
“MHP'NİN DURUŞU TÜRKİYE DURUŞUDUR, MUSTAFA KEMAL'İN DURUŞUDUR"
“MHP'nin duruşu bir Türk duruşudur, bir milli duruştur" diyen Celal Adan, "Bunu kavramakta zorluk çekenler zaman içinde utanacaklardır. Biz devletin toparlanmasını, yeniden inşasını, ülkenin bölünmemesini PKK'nın nefesinin kesilmesini, Suriye bölgesinde yeni bir kantonun oluşmasına mani olması konusunda bir iradeye öncülük yapıyoruz. MHP'nin duruşu Türkiye duruşudur, Mustafa Kemal'in duruşudur. 1900 ile 1923 arası devleti yeniden inşa etmek isteyen karakterin duruşudur. Buna klasik ifadelerle, basit terminolojilerle MHP'yi değerlendirmek son derece yanlıştır" diye konuştu.
“O MİLLETVEKİLLERİNİN BİR KISMININ NASIL SİLAH TAŞIDIĞI ORTAYA ÇIKTI"
Adan sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bizler hep bu ülkenin insanlarıyız. Türkiye 15 Temmuz'u unutamaz, unutmamalı. Nobel ödülü veriliyordu bir tarihlerde bir eşkıya başına. Akiller bütün Türkiye'yi sarmalamış, dolaşıyorlardı. O günün şartlarında Devlet Bahçeli'nin sanık sandalyesine oturduğu günleri unutmayın. 'Ne demek sen 80 milletvekilini flu görüyorsun, nasıl dersin' dediler. Oysa o milletvekilinin bir tanesi Hakkari'de 'PKK sizi tükürükleriyle boğar' diyordu. O milletvekillerinin bir kısmının nasıl silah taşıdığı ortaya çıktı. Kandil'den istenenin nasıl yapıldığı ortaya çıktı. MHP düşüncelerini günlük heyecanlardan almaz, lokal tespitlerden almaz. Bu coğrafyanın, bu tarihin kendisine, milletimize yüklediği sorumluluklarını en derin anlamlandıran siyasi parti bizim hareketimizdir. MHP'nin bugün duruşu doğru bir duruştur. MHP'ye yapılan düşmanlıkların çok dikkatle takip edildiğinden emin olmanız lazım. Önümüzdeki günler bunların daha açık kendilerini ele verecekleri günler yakındır"
(FOTOĞRAF)