Yerli Malı Haftası'na girilirken yerli üretimde son durum

Güncelleme Tarihi:

Yerli Malı Haftasına girilirken yerli üretimde son durum
Oluşturulma Tarihi: Aralık 11, 2018 12:37

Yerli Malı Haftası'na girilirken yerli üretimde son durum

Haberin Devamı

Gülseli KENARLI-  İbrahim MAŞE / İSTANBUL, (DHA) HER yıl 12-18 Aralık tarihinde gerçekleştirilen "Yerli Malı Haftası", bu yıl da Tutum, Yatırım ve Türk Malları Haftası kapsamında kutlanacak. Bu hafta boyunca tutum, yatırım ve Türk malları hakkında bilgi verilecek.

Yerli Malı Haftası 1946 yılından bu yana kutlanıyor. Okullarda öğrencilere yerli ürünlerin tüketiminin önemi öğretilirken, tutumlu ve tasarruflu olma bilinci aşılanıyor. Demirören Haber Ajansı (DHA) Yerli Malı Haftası öncesi meyve ve sebzenin yerli üretim rakamlarını araştırdı. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) rakamlarına göre birçok meyve sebze ürününde ithal kalemi yer alıyor ancak 2000’li yıllarından başından itibaren bu ürünlerin ihracatında da artışlar bulunuyor.

MEYVE TARIMINDA ARAZİLER GENİŞLEDİ

Türkiye 2017 yılında 126 ülkeden 100’ün üzerinde farklı meyve sebze ürünü ithal etti. Kavun ve karpuzu İran, elmayı Şili-İtalya-Fransa’dan, armudu Şili, Arjantin ve Güney Afrika’dan ithal etti. Buna karşılık yaş meyve sebzede Türkiye’nin ihracat rakamlarında da artış yaşandı. TÜİK verilerine göre; Türkiye 2001 yılında 40 bin 967 hektar tarım alanına sahipken, bu rakam 2017 yılında 38 bin hektar oldu. 2001 yılında bu alanların 909 hektarlık bölümünde sebze, 2 bin 610 hektarlık bölümünde ise meyve üretiliyordu. Bu alanlar 2017 yılına gelindiğinde sebze üretimindeki alan daralarak 798 hektara geriledi. Ancak meyve üretiminde ise tarım alanları daha da genişletildi ve  3 bin 348 hektarlık alanda üretim yapıldı.

MEYVE RAKAMLARI

Türkiye 2000-2001 yıllarında 178 ton armut ithal etti, 9 bin 757 ton ise ihraç etti. 2016-2017 yıllarında ise hem ithalat hem de ihracat bu alanda artış kaydetti. İthalat 965 ton olurken, ihracat ise 23 bin 765 tona yükseldi.

İthalat kalemlerinde en dikkat çekici artış cevizde görüldü. Ceviz ithalatı 2000-2001 yıllarında 8 bin ton iken, 2016-2017 dönemine gelindiğinde 66 bin tona yükseldi. Bu alanda ihracat ise 2000-2001 yıllarında 968 ton, 2016-2017 yıllarında 8 bin ton oldu. Çilek ithalatı 134 tondan, 559 tona, ihracatı ise geçen yıllar içerisinde 17 bin tondan 32 bin tona yükseldi. Elma da çilek gibi geçen yıllar içerisinde ithalat ve ihracat rakamları artan ürünler oldu. 3 bin ton ithalattan 22 bin ton ithalata yükselen elma, 85 bin ton ihracattan 754 bin tona çıktı.

KAYISI PORTAKAL İHRACATINDA ARTIŞ

Kayısıda ise diğer meyvelere göre rakamlar farklı. 2000-2001 yıllarında 7 bin ton kayısı ithalatı yapılırken bu rakam 2016-2017 yıllarında gerileyerek 3 bin 912 tona oldu. İhracat ise 396 bin tondan 464 bin tona yükseldi.

2000-2001 yıllarında Türkiye sadece 24 ton kiraz ihracatı yaparken, bu rakam 2016-2017 yıllarında 143 tona yükseldi. Bu ürün grubunda ise ihracat artış kaydetti. Kiraz ihracatı 29 bin tondan 91 bin tona yükseldi. Türkiye, muz ithalatında ise 66 bin tondan 212 bin tona yükselirken, ihracatında ise 39 tondan 6 tona geriledi.

2000-2001 yıllarında 27 bin 770 ton olan portakal ithalatı 2016-2017 yıllarında 160 bin tona yükseldi. Buna karşılık portakal ihracatı 136 bin tondan, 715 bin tona çıktı.

SEBZE RAKAMLARI

2016-2017 yıllarında toplam sebze ithalatı 12 bin 591 ton olurken, aynı yıl Türkiye 1 milyon 792 bin ton sebze ihracatı gerçekleştirdi. Bu rakamlar 2007-2008 yıllarında ise 14 bin ton ithalat,  688 bin ton ihracat olarak gerçekleşmişti. Bu ürünler bakla, bamya, taze bezelye, biber, domates, havuç, hıyar, ıspanak, sakız kabak, karpuz, kavun, kuru sarımsak, kuru ve taze soğan, lahana, marul, patlıcan, pırasa, semizotu, taze fasulye, turptan oluştu.

MEYVEDE İTHAL ÜRÜN AZ

İstanbul Yaş Meyve Sebze ve Bostan Komisyoncuları Derneği (İSMEYDER) Başkan Yardımcısı Muhittin Baran, piyasadaki yaş meyve sebzenin yüzde 97 yerli üretim olduğunu belirterek, “İthal ürünler çok az diyebileceğimiz seviyede. Muz ağırlıklı olarak ithal ürünlerin arasında yer alır. Onun dışında oteller, kafeler için ülkemizde yetişmeyen ürünler ithal ediliyor yani egzotik dediğimiz ürünler ithal ediliyor. Pazarda olan bir insan olarak, tarım sektöründeki üretime Avrupa’da birinci, dünyada 3 ve 5. sıradayız ürün gruplarına göre. İthal olan ürünler muz, hindistan cevizi, ananas, zencefil ve egzotik dediğimiz süsleme amaçlı elit yerlerde kullanılan ürünlerdir" şeklinde  konuştu.

“HİÇBİR İTHAL ÜRÜNÜMÜZ YOK"

Muhittin Baran, sebze üretimi konusunda ise, “Sebzede tamamen yerli ve milli ürünlerimiz var. Hiçbir ithal ürünümüz yok. 10-15 yıl önce ithal ettiğimiz bir çok ürün bugün Akdeniz havzamızda, Akdenizli üreticilerimiz üretiyor. Çiftçilerimiz, Afrika, Şili, Uzakdoğu’dan gelen ürünlerden daha güzel, daha kaliteli ürün üretiyor. 15 yıl önce kivi tamamen ithal ediliyordu. ‘Granny smith’ diye adlandırdığımız yeşil elma tamamen ithaldi. Artık bu üreticilerimiz tarafından yetiştiriliyor. Bir çok ürün artık ülkemizde yetiştiriliyor ve pazarlamasını biz burada gönül rahatlığıyla yapıyoruz. Kivi, avokado ve bunlara benzer bir çok ürün Akdeniz bölgemizde yetiştiriliyor. Yani geçmişte yüzde 2-3 olan ithal ürünlerin payı bugün yüzde birlerin altındaö dedi.

“ANAMUR ARTIK BU İŞİN BİR NUMARASI OLDU"

Muhittin Baran, “Muz aslında kış ürünü ama 12 ay satılan bir ürün. Nüfusumuzu baz alırsak bizdeki üretim ihtiyacımızı karşılamıyor. Alanya ve Anamur’da yetiştiği için oradaki elverişli alanları tarıma katmamız gerekiyor. İleriki yıllarda ithal muz böylece azalır. Anamur artık bu işin bir numarası oldu. Orada ithal ettiğimiz muzla rekabet edebilecek, bildiğimiz markaları fersah fersah geçen üreticilerimiz var" şeklinde konuştu.

(FOTOĞRAF)

 

 

 

 

 


 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!