Güncelleme Tarihi:
İSTANBUL,(DHA) – Yabancı Dil Olarak Türkçe Eğitim Derneği (YADOT) ile Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi (FSMVÜ)Türkçe ve Yabancı Diller Uygulama ve Araştırma Merkezi (TÜMER) iş birliği ile Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğretmenliği Paneli gerçekleştirildi.
Üniversitenin Haliç yerleşkesinde düzenlenen etkinlikte ‘dil öğretmeni kimdir, öğretim ortamı, öğretmen yetiştirme, özlük hakları’ gibi konular incelenip konuşuldu.
Sahada çalışan akademisyenler, öğreticiler, sivil toplum, özel sektör, resmi kurum ve kuruluş temsilcilerinin panel düzeyinde bir araya getirilmesini, yabancı dil olarak Türkçe öğretenlerin 24 Kasım Öğretmenler Günü vesilesiyle, öğretmenlik mesleği içindeki yeri, dünden bugüne içinde bulundukları öğretim ortamı, donanımları ve özlük haklarının her yönüyle tartışılmasını hedefleyen toplantıya katılım ise yoğundu.
SORUNLARA AKADEMİK OLARAK ÇÖZÜM ARANDI
Panel hakkında bilgi veren TÜMER Müdürü Ayşe Çipan, “Etkinliğimiz Yabancı Dil Olarak Türkçe Eğitim Derneği ile Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi’nin ortaklaşa düzenlediği bir panel. Alandaki herkesin burada olmasını istedik. Bu sebeple konuşmacı anlamında geniş bir katılım oldu. YADOT, yabancı dil olarak Türkçe öğretimi ile ilgilenenleri bir araya toplamaya çalışan bir dernek. Uzun zamandır faaliyetlerine devam ediyor. Ancak daha önceki toplantılar çalışma toplantısı şeklinde oluyordu. Artık akademik dünyaya açılmaya gayret ediyoruz” dedi.
SURİYELİLERİN TÜRKÇE EĞİTİMİ
TÜMER’de eğitim gören yabancı öğrenci sayısının 600’ü geçtiğini ifade eden Çipan, “Öğrenci profilimiz genellikle Arap Coğrafyası’ndan ve Afrika’dan. Daha çok Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB) burslusu öğrenciler ve özellikle Suriye burslularını alıyoruz. Onun dışında sadece eğitim amacıyla değil, iş için gelenlere de Türkçe eğitimi veriliyor. Toplam eğitim süresi dokuz ay sürüyor. Bu dokuz ayın sonunda öğrenciler sertifikalarını alıyorlar” diye konuştu.
“TÜRKÇE ÖĞRETMEK EĞLENCELİ AMA ZOR BİR İŞ”
“Türkçe öğrenmek öğrencinin kendi diline göre zor ya da kolaydır” diyerek sözlerine devam eden Çipan, “Bazı öğrenciler için Türkçe öğrenmek çok kolay, bazıları içinse çok zor oluyor. Örneğin Japonlar için Türkçe’nin gramerini öğrenmek çok daha kolay, çünkü çok benziyor. Ama Afrikalı öğrenciler için Türkçe’yi öğrenmek ve telaffuzunu sağlamak çok çok zor oluyor. Türkçe öğretmek eğlenceli ama zor bir iş. Kendi dilimizi bilip iyi kullanabiliriz ama bir başkasına dil öğretebilmek oldukça özveri ve gayret gerektiren bir iş. Ama hepimiz severek yapıyoruz” şeklinde açıklamada bulundu.
"TÜRK KÜLTÜRÜ İÇİN ÖNEMLİ BİR ÇALIŞMA"
FSMVÜ Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Musa Duman ise, “Türkçe ve Türk Kültürü için önemli bir hizmete ön ayak olunması son derece önemli. Bu tür teşkilatlanmalar, daha etkili bir toplum olmasını, çalışmaların denetlemeye alınmasını sağlayan önemli çabalardır. Bu açıdan tebrik ediyorum. Türkçe'ye gönül vermiş, Türkçe'ye önem vererek onu daha geniş kitlelere ulaştırmak üzere mesai harcayan meslektaşlarıma ayrı ayrı teşekkür ediyorum" ifadelerini kullandı.