Siyasi analist Sement: Elektronik icra takibi cezaevi inşasına da kaynak olacak

Güncelleme Tarihi:

Oluşturulma Tarihi: Kasım 18, 2018 10:30

Siyasi analist Sement: Elektronik icra takibi cezaevi inşasına da kaynak olacak

Haberin Devamı

İstanbul, 18 Kasım (DHA)- Siyasi analist Serdar Sement, AK Parti'nin TBMM'ye sunduğu teklifin kanunlaşması halinde elektrik, su, telefon-internet ve doğal gaz gibi abonelik sözleşmesinden kaynaklanan alacaklara ilişkin icra takiplerinin elektronik ortamda yapılması ile ilgili olarak, "Buradaki harç gelirlerinin cezaevi inşasına transfer edilmesi cezaevi inşasındaki kaynak probleminin çözümünde de destekleyici bir kalem teşkil edecek" dedi.
Siyasi analist Serdar Sement, konkordato ilanının zorlaştırılacak olması; verilen teklifin kanunlaşmasıyla elektrik, su, telefon ve doğal gaz gibi abonelik sözleşmesinden kaynaklanan para alacaklarının icra takipleri için Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi bünyesinde Merkezi Takip Sistemi kurulacak olması, enerji yatırımları ile ilgili gelişmeleri Demirören Haber Ajansı'na (DHA) değerlendirdi.
"Harç gelirlerinden cezaevi inşasına kaynak"
İcra takip sistemine yatırılacak harçlardan elde edilecek kaynağın cezaevi inşalarında da kullanılacağını dile getiren Sement, "AK Parti'nin iktidara geldiğinde karşılaştığı ilk manzarada adalet hizmetlerinde tıkanıklık vardı. AK Parti adalet hizmet arzını artırmak için ilk-evvel adliyeleri yeniledi. Bazı adliyeler ölçek kazandırılarak etkin hale getirildi. Diğer ayak cezaevi inşalarındaysa AK Parti üstünde iki yük vardı; biri eski ve standart dışı cezaevlerinin kapatılması gerekiyordu. Ulucanlar (2007), Bayrampaşa (2008) gibi bazı cezaevlerini kapattı. 2006-2007 yılından itibaren 60-65 bin olan mahkûm sayısı bilahare sıçrama şeklinde büyümelerle arttı. AK Parti cezaevi arzını artırdı, inşalara hız verdi. 2015-2016'da 12-13 büyük cezaevi yaptı ama 16-17 tanesi de yarım kaldı. Cezaevi inşalarına aktarılan kaynaklarda düşüş başladı. Bazı ihaleler iptal edildi. Halen büyük bir cezaevi kapasite açığımız söz konusu. 270 binleri bulmuş cezaevi nüfusundan bahsediyoruz. Cezaevi inşalarında, bütçemiz üzerinde ekonomik krizden kaynaklanan müthiş baskı var. İcra dairelerindeki tıkanıklığı aşmak için abonelik sistemlerinden kaynaklanan icra takiplerinin merkezi elektronik sisteme aktarılması, buradaki harç gelirlerinden cezaevi inşasına transfer edilmesi, cezaevi inşasındaki kaynak probleminin çözümünde destekleyici kalem teşkil edecek” dedi.
"Konkordato kamusal bir problem"
Konkordatonun zorlaştırılacak olmasıyla ilgili de değerlendirmede bulunan siyasi analist Serdar Sement, "Bankacılık sisteminin bu kadar stres yaşadığı dönemde bunun kamusal problem olduğu açık" dedi ve ekledi: “Konkordato borç ödemelerini olduğu gibi faiz ödemelerini, faiz yükümlülüğünü de bloke ediyor. Konkordato ilan edildiğinde faiz ödemesi duruyor. Dolayısıyla buna bir müdahale gerekiyor. Müdahale parlamentoda kanunla yapılmakta ki bu husus çok önemlidir. Yargılamalara müdahaleler kararname yerine kanunla yapılmalı. Konkordato ayrıca hak-alacak ve mülkiyete dair yer değiştirtebilen yapıda. Bu nedenle iktidar tıkanıklığa kanun değişikliğiyle müdahale etmekte, düzgün mevziidedir.  Konkordatolar şimdikinden daha sağlam esaslara dayalı bir rapora bağlanacak. Bu raporu; lisanslı, kamu tarafından havuzu oluşturulmuş uzmanlar yazacak. Konkordatonun tüm bu düzenlemeden sonra ihtisaslaşmış mahkemelere transferini Adalet Bakanlığı şimdi değilse de ileride muhakkak gündemine alacaktır diye düşünüyorum."
"AK Parti döneminde enerji yatırımları arttı"
Siyasi analist Serdar Sement, AK Parti döneminde enerji yatırımlarının büyük bir oranda arttığını hatırlatarak, "Eskiden bütün enerji yatırımları, büyük ölçekli yatırımları kamu yapardı. AK Parti döneminde enerji yatırımlarının çok büyük yüzdesini özel sektör yaptı. Yaptı ama küresel imkanların bol, geniş olduğu dönemde bu bir sıkıntı yaratmadı. Uzun vadeli düşük maliyetli fon buldular. Küresel finansal çalkantıda fon maliyetleri artmaya başladı. Biz enerji yatırımlarını uzun vadeli döviz kredileri ile yaptık. Yatırımların geri dönüşleri içeride ve lira cinsinden. Ayrıca elektrik dağıtımında bir seri özelleştirme yapıldı.  Burada toplam 12-13 milyar doları bulan bir döviz borçlanması yapıldı. Hem üretim hem dağıtımda dövize dayalı borçlanmayla finanse edilmiş enerji yatırımları ve özelleştirmesi söz konusu oldu. Bu üst üste binme hem sektörde hem bankacılık sektöründe hem de kamunun fiyatlama düzeneğinde bir baskı oluşturuyor" dedi.
"İki bakanlık eko politik düzeltme yaptı"
Enerji ile Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı'nın ikisi bir arada hazine ve maliyenin koordinasyonunda bir eko politik düzeltme yaptığını da dikkat çeken siyasi analist Serdar Sement şunları söyledi: "Enerji Bakanlığı ne yaptı? Bir kere dövize dayalı ithalata dayalı girdilerin payını azalttı. Yerli ve milli dediğimiz enerjinin payını artırdı. Burada ayrıca hem tedarik alım fiyat garantileri verdi hem de yerli üretimi destekledi. YEKA ihalelerini aktive etti. 'Döviz bazlı önceki santraller var bunları korumak için ise artık arzı artırırken benden vize alacaksınız. Kamudan her hangi bir teşvik vergi indirimi faiz sübvansiyonu alıyorsanız bu yatırımlarda öz sermaye ile sabit sermayeleri karşılama oranınızı tam olarak görmek istiyorum' dedi ve Sanayi ve Teknoloji Bakanlığında kamucu teşvik vize sistemini elektrik üretimi bakımından farklılaştırdı. 'Bundan sonra elektrik üretmek için yapacağınız yatırımlarda sabit sermaye yatırımlarını öz kaynaklarla karşılama oranızın tam veya çok yüksek olmasını ararım, burada kredi kullanmanızı istemiyorum' dedi. Şimdi bu neden önemli? Hem yerli ve milli enerjiye dönüş bakımından önemli. Hem de kredilerde önceki döviz kredisi kullanmış enerji yatırımlarının kredi ödeme kabiliyetlerini de kollamış oldu. Enerji ile Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ikisi bir arada Hazine-Maliye koordinasyonunda bir eko-politik düzeltme yapmış oldular."

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!