PİYASALAR – Dolar 5.99 lirayı gördü, BIST100 100 bini aştı

Mahmut Can Emir / İstanbul, 27 Eylül (DHA) - ABD Merkez Bankası'nın (Fed) beklendiği gibi politika faizini 0.25 puan artırmasının ardından, dövizler yatay hareket ederken, güne yüzde 0.07 düşüşle 99 bin 83 puandan başlayan Borsa İstanbul Endeksi, daha sonra yüzde 1.39 artıya geçerek 100 bin 526 puana kadar yükseldi.
BIST Bankacılık Endeksi yüzde 3.84 artışla 115 bin 543 puana çıktı.
10 yıllık devlet tahvillerinde getiri 3.46 düşüşle yüzde 17.85 düzeyinde.
Erken işlemlerde;
       - en düşük 5.9921 ve en yüksek 6.1375 lirayı gören dolar, 6.0 - 6.01 lira aralığında,
       - en düşük 7.0219 ve en yüksek 7.2049 lirayı gören euro, 7.03 - 7.04 lira aralığında,
       - en düşük 7.8986 ve en yüksek 8.0812 lirayı gören sterlin, 7.90 - 7.91 lira aralığında hareket ediyor.
Fed Başkanı Jerome Powell, iki gün süren Federal Açık Piyasa Komitesi (FOMC) toplantısı sonrasında yaptığı açıklamada, "Faiz oranındaki değişim, para politikasında herhangi bir değişikliğe değil, politikanın beklentilerimiz doğrultusunda ilerlediğine işaret ediyor" dedi.
Powell, genel büyüme görünümünü olumlu bulduğunu, istihdamın yüksek olması, işsizliğin azalması ve ekonomiye güvenin artması gibi nedenlerle faiz artışına gidildiğini söyledi ve mali sistemin daha güçlü olduğuna inancının tam olduğunu ekledi.
Powell, faiz artırımının Fed'in ekonomide gördüğü gücü yansıttığını ve kademeli olarak faiz oranlarını normal seviyelere çıkararak başladıkları para politikasını normalleştirme sürecinde bir adım daha attıklarını söyledi.
Powell, ABD Başkanı Trump'ın Fed'in faiz artırması durumunda ekonominin yavaşlayacağı ve işsizliğin artacağı yönündeki açıklamalarına işaret ederek, "Kararlarımızda siyasi unsurları dikkate almıyoruz" dedi ve mevcut faiz oranlarının ekonominin gücünü gösterdiğini belirtti.
ABD Başkanı Trump'ın getirdiği ek gümrük vergilerinin ABD ekonomisinin performansını henüz etkilemediğini ifade eden Powell, bu vergilerin uzun süre uygulanması durumunda Çinden ithal edilen çelik, alüminyum ve ürünlerinin tedarik zincirine zarar vereceğine ve ekonomi için kötü sonuçlar doğuracağına işaret etti.
İş güveni kaybı ve finansal piyasaların tepkisinden endişeli olduklarının altını çizen Powell, daha korumacı bir dünyanın hem ABD hem de diğer ekonomiler için kötü olduğunu söyledi ve iş güveni kaybı kosunda endişeli oldukları söyledi.
Ahlatçı Yatırım’ın “FED’den Gelen Açıklama Tüm Skalayı Değiştirdi…” başlıklı günlük piyasa bülteninde şu değerlendirmeler yapıldı:
“ABD Ticaret Bakanlığı'nın verilerine göre ‘Yeni Konut Satışları’ Ağustos'ta yüzde 3.5 artışla 629 bin oldu. Beklenti yüzde 0.5 artıştı. Ortalama konut satış fiyatı yıllık yüzde 1.9 artarak 320 bin 200 dolara yükseldi. Beklentiden yüksek gelen veri, konut piyasasının istikrar kazandığına işaret ediyor.
“ABD Enerji Enformasyon İdaresi (EIA), ülkedeki ‘Ticari Ham Petrol Stokları’ nın geçen hafta 1.9 milyon varil ile yüzde 0.5 artış kaydederek 396 milyon varile yükseldiğini açıkladı. Piyasa beklentisi, stokların 1.3 milyon varil azalacağı yönündeydi.
“ABD Merkez Bankası (FED), salı günü başlayıp dün sona eren iki günlük para politikası toplantısının ardından faiz artırımına gitti. Eylül kararı, 2018 yılının üçüncü faiz artırımı oldu. Buna göre FED, fonlama oranında 25 baz puan artırıma giderek politika faizini yüzde 2.00 - yüzde 2.25 seviyesine yükseltti. Faiz artırımı kararının oy birliğiyle alındığı gözlendi.
“ABD doları, FED'in faiz artırımı kararı ve 2019 yılı için faiz artırım hızına ilişkin öngörüsünü açıklamasının ardından değer kaybetti. Bu değer kaybında açıklama metninden para politikasına ilişkin ekonomiyi destekleyici ifadesinin çıkarılması etkili oldu. Bu ifadenin çıkarılmış olması FED’in faiz artırım sürecinin sonuna yaklaşıldığının göstergesi olarak yatırımcılar tarafından değerlendirilmiş olması ilk aşamada Dolar satışlarında etkili oldu.
“Fakat bakıldığında FED 2019 yılında da üç faiz artırımı bekliyor ve bahsedilen ifadenin kaldırılmasıyla birlikte nötr faiz oranına yaklaşma hedefini ortaya koyuyor. Powell basın topantısında gerektiği koşullarda ekonomiyi destekleyici politikaların uygulanabileceğine de değindi.”