Güncelleme Tarihi:
Elif Varan / İstanbul, 24 Ekim (DHA) - İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, borç-alacak zincirinde kırılmalar yaşandığına ve konkordato yoluna başvuranların arttığına dikkat çekerek, "Faizler maalesef yüksek seyrini koruyor ve kredi büyümesi hızı negatif seyrediyor" dedi.
İstanbul Sanayi Odası (İSO) Meclisi’nin ekim ayı olağan toplantısı, "Güçlü Bir Sanayi Ülkesi Olmak Yolunda Yeni Hamlelere Odaklanmak" ana gündemi ile gerçekleştirildi. İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan’ın açılış konuşmasını yaptığı toplantıya Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank konuk olarak katılarak gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Bahçıvan konuşmasında, ekonomik büyümedeki ivme kaybının belirgin şekilde hızlandığını, İstanbul Sanayi Odası Türkiye İmalat PMI başta olmak üzere ekonomide tüm öncü göstergelerin üçüncü çeyrekte yüksek enflasyonla birlikte 2009 krizinden bu yana en zayıf büyümenin yaşanacağına işaret ettiğine dikkat çekti.
Sanayicinin mevcut koşullarda yaşadığı sıkıntıları paylaştığı konuşmasında, enerji başta olmak üzere özellikle kamu kaynaklı girdi fiyatlarındaki artışların maliyet baskısını artırdığına belirten Bahçıvan, şöyle konuştu:
“Borç-alacak zincirinde kırılmalar yaşanıyor, konkordato yoluna başvuranlar artıyor, nakit akımları ve teminatlar konusunda yaşanan sorunlar ağırlaşıyor.
“Öte yandan üreticiler maliyet-fiyat dengesizlikleri yaşıyor, taze kredi bulma ve yeniden yapılandırma konusunda iş dünyası ve bankalar karşı karşıya gelmeye devam ediyor. Faizler maalesef yüksek seyrini koruyor ve kredi büyümesi hızı negatif seyrediyor.
“Ticari kredi faizleri yüzde 35’leri, tüketici kredi faizleri ise yüzde 40’ları aşmış durumda. Kredi büyüme hızı ise özel bankalarda eksi yüzde 13 düzeyinde iken, kamu bankalarında ise yüzde 3.7 ile pozitif ayrışıyor.
“Ama yine de bu oranlar 2009 küresel krizinden bu yana en düşük seviyeler olarak dikkat çekiyor. Ve aynı zamanda bankaların kredi verme isteksizliğini de açıkça ortaya koyuyor.
“Bu süreçte sanayimizin yanında daha duyarlı bir şekilde durmaya özen gösteren kamu bankalarımızın hakkını teslim etmek istiyorum.
“Sanayicilerin yaşadığı finansman sıkıntısını bir nebze de olsa rahatlatmak için öncelikle sanayimizin birikmiş KDV alacaklarının bir teminat aracı olarak kullanılması gerektiğini düşünüyoruz.
“Bütçeden herhangi bir nakit çıkışı gerektirmeyen bu öneri ile piyasada limit sıkıntısı çeken sanayici kendi alacağı olan KDV tutarını yeni teminat olarak kullanabilecek.
“21. Yüzyıl, pek çok alanda olduğu gibi üretim ve sanayi anlayışında da büyük değişimleri beraberinde getiriyor.
“Ucuz işgücü ve ucuz hammaddeye dayanan eski üretim tarzı, yerini artık temel unsuru bilim ve teknolojiye dayalı yüksek katma değer olan bir sanayiye bırakıyor.
“‘Büyük veri’ olarak adlandırılan dijital bilgi birikimi artarken, yapay zekaya sahip akıllı makineler kendini geliştirmeyi öğreniyor.
“Teknolojide yaşanan bu gelişmeler, herkes için elbette olumlu sonuçlar doğurmayacak. Düşük katma değerli geleneksel bir üretim yapısını sürdürerek artık küresel rekabette yer almak mümkün değil.
“Bizim de tüm dünyadaki değişime ayak uydurarak, başkalarının ürettiği teknolojiyi tüketen olmaktan hızla çıkıp, kendi yüksek milli teknolojimizi geliştirmemiz gerekiyor.
“Büyük hedeflere sahip Türkiye için çok şikayetçi olduğumuz orta gelir tuzağını ve düşük büyümeyi artık kabul edilemez görüyoruz.
“Türkiye güçlü sanayi ülkesi olma yolunda üretimde niteliği artırma zorunluluğuyla karşı karşıyadır.
“Bilim ve teknoloji kaldıracını üretime taşıyarak, düşük büyümenin panzehirleri olarak önerilen; beşeri sermayenin eğitim yoluyla güçlendirilmesi, Ar-Ge, tüm üretim ve hizmet süreçlerinde teknoloji içeriğinin yükseltilmesi, en fazla odaklanmamız gereken konular olmalıdır.
“Yüksek katma değerli ürünlerin payının arttığı nitelikli ihracat, olmazsa olmazımızdır.” (Fotoğraflı)