Fenerbahçe Başkanı Ali Koç camiaya seslendi (2)

Güncelleme Tarihi:

Oluşturulma Tarihi: Ekim 10, 2018 16:24

Fenerbahçe Başkanı Ali Koç camiaya seslendi (2)

Haberin Devamı

(Volkan Demirel hakkında) "Üstüne basarak söylüyorum, ne Comolli, ne de Cocu benim inanmadığım bir kararı bana aldıramaz"

"Volkan, takıma liderlik yapmadı"

"Volkan, teknik direktör yardımcısının üzerine yürümüş"

"Zamanı geldiğinde yıllar sonra Volkan'ın jübilesi yapılan ilk futbolcu olmasını isterim"

"Hocamızın tartışılması normal"

"Ersun hocayı getirdim derim, siz istediniz derim. Ama kulüp böyle yönetilmez"

"Ersun hocayla uzun vadeli proje yapabileceğimizi düşünmüyorum"

"Hoca değişikliğinin faydasını görmüyorum"

"Son birkaç maçın ardından da iyi yolda olduğumu düşünüyorum. İnanmaya devam"

İSTANBUL / DHA

Fenerbahçe Kulübü Başkanı Ali Koç, gündemi değerlendirdi ve futbol takımı içinde yaşananları anlattı.
Volkan Demirel'in kadro dışı kalmasıyla ilgili olarak konuşan Başkan Ali Koç, "Volkan konusunu ayrı tutmak istedim. Bugün anlatacaklarımın sonunda gelinen nokta, dünyanın her yerinde olan şey. Kulüpte uzun yıllar geçirmiş, aidiyet duygusunu daha fazla hisseden ve değişimden rahatsız olan pek çok oyuncu vardır. Ne demiştim pazar günü? Fenerbahçe için Volkan, Ali Koç için Volkan. Fenerbahçe için tartışılmaz, 494 maça çıkmış, 16'ncı senesinde, büyük bölümünde kaptanlık yapmış, Fenerbahçe'yi çok sevdiği için bazen haksız yere deplasmanlarda hakaretler yemiş, Fenerbahçeliği tartışılmayacak bir oyuncu. Bir de Ali Koç açısından Volkan var. Ben ilk tanıdığımda 19-20 yaşlarındaydı. Volkan, kişilik olarak da zaman zaman kızsam da sevdiğim biri. Çok iyi bir baba, çok iyi bir eş. Muhteşem bir ailesi var ve o aile oluşurken ben nikah şahitliği yaptım. İlk ve tek evine gittiğim futbolcu. Çocuklarımın gönlünde bambaşka bir yeri var. Onlar da duyunca çok şaşırdılar. Her anlamda, çok zor bir karardı. Üstüne basarak söylüyorum, ne Comolli, ne de Cocu benim inanmadığım bir kararı bana aldıramaz. Biraz sonra yapacağım açıklamalarda da anlayacaksınız. Cocu'yu eleştirdiler, yerden yere vurdular ve takım böyleyken eleştirilirsin normal. Şimdi Comolli'ye yapılıyor, tüm bunlar bana zemin hazırlıyor aslında.
Son iki sezon Volkan'ın en kötü sezonlarından. Şampiyonluğu pek çok nedenden kaybettik ama bir neden de kaleci performansı. Performansına ve yaşına rağmen ihtiyacımız olduğuna inanarak, değişim sürecinde toparlayıcı bir rol oynayacağını düşündüğüm için kontratının uzatılmasını istedim. Onun hayali var, Fenerbahçe'de 40 yaşına kadar oynamak istiyor. Ben de yapacağı liderliğe inandığım için sözleşmesini uzattık. Sadece kalecilik kariyerinde değil, sonrasında da hizmet etmesini istediğimizi düşündük. Çok eleştirenler de oldu. Sonra kaleci konusunda istenmesine rağmen hamle yapamadık. Finansal Fair Play nedeniyle. Hocamız da, Comolli de inandılar Volkan'a. Büyük bir katkı sağlayacağına inandılar. Birinci kaleci yaptık ilk 6 resmi maçımızda ama iyi başlamadı. İşler iyi gitmedi. Takımımız iyi futbol oynamasına rağmen işler iyi gitmedi. Karar verdik ki, bir kaleci almamız gerekiyor. Elinizdeki parayı ve planları nasıl kullanacağınıza bakmanız lazım. Dolayısıyla işler iyi gitmeyince, transfer yaptık. Volkan, çok iyi bir Fenerbahçelidir. Bilinçli olarak Fenerbahçe'ye zarar vermek istemez ama bence bilinçaltı olarak yeni kadro ve kendisine yakın olan personellerin ayrılmasının ardından ister istemez etkilendiğini düşünüyorum. Volkan, Fenerbahçe için ölüp biten biri. Sonuçların kötü gitmesi de üzerine katkı yapmıştır. Yeni sistem, yeni düzen onda insani bir rahatsızlık yaratmış olabilir. Ama yine de kulübünüz için en iyisini yapmak zorundasınız. Taraftarla bu kadar bütünleşmiş bir oyuncu fazla sahiplenmeden de hata yapmış olabilir. Volkan'dan istediğimiz en önemli isteklerden biri de liderlik yapması, takıma bayraktarlık yapmasıydı. Tersini yapmadı ama beklentimizi de yerine getirmedi. Kendisi de maç sonunda, 'Takım olamadık' deyince, 'Sen ne yaptın?' dedik. Takımı yemeğe çıkardın mı, sportif direktöre gidip bunları söyledin mi? 'Yok rahatsız etmek istemedim' dedi. Öyle olmaz. Bu sene farklı bir düzen başladı. Sabah antrenman, arada 3-4 saat sonra yine antrenman ve dağılıyorlar. Aradaki 3-4 saatte kaynaşmalarını istiyorduk ancak odalarında geçirmişler. Volkan'ın devreye girmesi gerekiyordu kaptan olarak, girmemiş. Volkan'ın kötü sonuçlardan sonra da morali iyice bozuldu. Somut olarak 2 olay yaşandı, bardağı taşıran son damla oldu. Samandıra'dan bir haber geldi ki Volkan, teknik direktör yardımcısının üzerine yürümüş. Samandıra'ya gittik, neler oluyor diye. Anladığımız kadarıyla bir şey de olmuyor. 'Sen bana neden ters bakıyorsun' diye tartışma çıkmış. Sonra el sıkışmışlar tabii ama. O gün oraya gittiğimizde eski futbolcuları bir araya getirip 3 futbolcuyla konuşma yaptık. Dertleştik, sohbet ettik. Orada Volkan, benim kabul edemeyeceğim şekilde tartışmaya girdi. İlk önce bana saygısızlık yaptı, sonra başkan vekilimize. Gördük ki, bir tek kendisi konuşmak istiyor. Bizi konuşturmuyor. 'Kes' dedik uzattı. Sesini yükseltti. Kendi kendime dedim ki, bu cüreti gösteren kıdemli bir futbolcunun diğer futbolcular ve Samandıra'da nasıl bir etkisi olabilir. Sabahki olaya döndüm, yardımcının üzerine yürümesine. Sakin ol dedim, dertleştik. Yaptığı kabul edilemez, 'Nasıl özür dileyeceksin' dedik, onu da yapmadı. Disiplinsizlik, saygısızlık, gidermek için bir şey yapmama ve liderlik görevlerini yerine getirmeme. Bu kararı çok düşündüm, alırken de şahsıma gönlüme dokunan bir karar. UEFA'da da şöyle düşünün birinci kaleci Harun, ikinci Volkan, üçüncü Erten. Finansal Fair Play nedeniyle Barış'ı yazamadık. Harun'a, Allah korusun bir şey olursa kaleye Erten geçecek. Bu riski alarak bu kararı verdim. Transfer döneminde uzatırken duygusaldık belki ama yine o döneme dönsem yine uzatırım sözleşmesini. Dönelim bugüne, dünkü davranışları bugünü belirledi, bundan sonraki davranışları da sonraki günleri belirleyecek. Kimse Fenerbahçe'den üstün değil. Kadro dışı bırakılması, sözleşme feshi demek değil. Bir oyuncuya çok iyi futbolcu, Fenerbahçeli diye başka oyuncudan farklı muamele gösteremeyiz. O çizgiyi aştıysan, saygısızlık yaptıysan sonuçlarına katlanırsın. Sözleşmeli futbolcumuzdur, oturup etraflıca düşünmesi lazım. Vefa konusuna çok önem veren bir kişiyim. Seçim süreci boyuna Alex konusu çok gündeme geldi, jübile geleneğine dönmek isterim. İlk isim de benim için Alex değil, Volkan'dır. Zamanı geldiğinde de yıllar sonra jübilesi yapılan ilk futbolcu olsun isterim. Ayrıca Fenerbahçe'de kaleci antrenörü olarak hizmet etmesini de çok isterim. İnşallah Alex'e de bir jübile yapmak isteriz. Jübile maçlarıyla büyüdüm ben, yeniden başlatmak isterim. İnşallah Volkan da dolduruşa gelmez, kimsenin gazına gelmez. Geçen gün de birisi dedi, Volkan meydan okumuş. Çıksın yönetim söylesin demiş. Dedim, onlar iddia, boş verin. Gazete haberi. -Mış'lı, -miş'li ifadeler. Dolduruşa gelmemek lazım" şeklinde konuştu.
"AZİZ YILDIRIM ÇAĞIRSA, GİTMEMESİ YANLIŞ OLURDU"
Volkan Demirel'in, Aziz Yıldırım ile görüştüğü iddialarıyla ilgili olarak da konuşan Ali Koç, "Volkan'ın Aziz Yıldırım ile görüştüğü öne sürülmüş. Olabilir, bilmiyorum. Ama başkanımız kaç yıl başkanlık yaptı. Olabilir, çağırdıysa gitmemesi kötü olur zaten. Bizim sorunumuz, kapalı kutu olmamız. Arka planda gazetecilerle kulis yapmıyor olmamız. Böyle bir olay olduysa da Volkan'ın gitmemesi yanlış olur. Ama inşallah tez zamanda Volkan aramıza döner. Konunun Aziz Yıldırım ile alakası yok, önemli olan Volkan'ın kendine yakışan şekilde kaptanlığı yapması" açıklamasında bulundu.
"HOCAMIZIN TARTIŞILMASI NORMAL"
Alınan sonuçlar nedeniyle Phillip Cocu'nun tartışılmasının normal olduğunu belirten Ali Koç, "Hocamızın tartışılması da normal. Ben de gece yatarken bir taraftar olarak ve bu sorumluğu taşıyan bireylerden biri olarak ya da çocuklar okula gittiğinde arkadaşlarıyla sorun yaşayan bir baba olarak tabii ki görüşüyorum. Arkadaşlarımla istişare ediyorum, evet kötü başladık. Hazırlık maçlarında oynadığımız futbol lige yansımamış. Ama iyiye gittiğimizi düşünüyorum. Benim için en kolayı herkesin istediğini yapmak. Ersun hocayı getirdim derim, siz istediniz derim. Ama kulüp böyle yönetilmez. Ersun hocayla uzun vadeli proje yapabileceğimizi düşünmüyorum. Bize son senelerin en rahat maçlarını izletmişti ama yine de olmayacağını düşünüyorum. Biz bir değişim için yola çıktık ve hala inanıyorum. Devre arasına kadar bir şey yapmayı düşünmüyorum. En kolayı hoca değiştirmek olur, ama yapmayacağım. Hocalarımızla da konuştum, Burası Türkiye. Balkanlardan gelenler başarılı oluyor çünkü ortaya duygusal zeka koyuyorlar dedim. O da çok çalışıyor. Zaman zaman biz de tercihlerini sorguluyoruz ama bugün bu durumu hocaya bağlamak yanlış olur. Ben ve arkadaşlarım Arsene Wenger'le Tayfun'la konuşmadık. Hocayı öneriyorlar mesela bir mail geliyor, cevap bile vermiyoruz. Ama ertesi gün gazetelerde çıkıyor, Can Gebetaş Fenerbahçe'de diye. Daha açık olacağız tabii ki ama hadsizlik yapan, emeği görmeyen insanlar da var. İlerde onlar hakkında da konuşacağız. Bir gün Arsene Wenger geldi, maç izledik konuştuk sohbet ettik. Hop, haberi çıktı. Kim istemez Arsene Wenger'i ama bir düşünün şartları, onun aldığı teklifleri. Diğerleriyle ilgili de yorum yapmayacağım, çünkü görüşmedik kimseyle.
Onur'un da Damien'ın da lobisi yok. Gün içinde görüştüğü gazeteci arkadaşları yok. Olmasın da zaten benim için bu daha iyi. Benim bir düzen var, o insanlarla sık sık görüşme içindeler. Bir PR yapıyorlar görüşüyorlar tabii ki. Mesela ben bir taraftara terbiyesiz demişim, anladık, açıkladık diyorum. Ama yok. Taraftarlara da söylüyorum, siz durup çekip bunu sosyal medyaya veriyorsanız siz de iyi bir şey yapmıyorsunuz. Bağışıklık sistemi bozulunca bir şeyler çıkıyor, çoğalıyor. Bizim bir düzenimiz var. İstemediğimiz insanlarla yollarımızı ayırdıkça içerdeki arkadaşlarımızı da yıpratmak istiyorlar. İş öyle bir noktaya geliyor ki, fitne, iftira... Ben de kızıyorum Damien'a. Mesela takımlaşma konusunda daha sert önlemler alınmalı. 6 hafta önce söyledim sorunlar var diye, hareketlenmesi zaman aldı. Duygusal zeka vs. birçok şey söyledim. Ama bütüne baktığımızda uzun vadede hiçbir şey değişmedi. Hırsız diyorlar, bir insanı hırsızlıkla suçlamak çok ağırdır. Ama gelin, hepsini gösterelim. Haddini aşan isimlere söylüyorum. Bu saldırılar aslında Damien'a falan değil, bana. Taraftarımız yanımızda dursun, ben mücadele ederim. Beni tek zayıflatan şey taraftarlarımızın arkamızda olmaması. Hepsine de teşekkür ederim, destek olanlara da samimi şekilde eleştirenlere de" dedi. 
"HOCA DEĞİŞİKLİĞİNİN FAYDASINI GÖRMÜYORUM"
Son birkaç maçta oynanan oyundan memnun olduğunu belirten Koç, sözlerini şu şekilde tamamladı:
"Bizim ülkemizde, biraz nezaket ve naiflik gösterirsen onu suiistimal edebiliyorlar. Bizim felsefemiz, kendine yapılmasını istemediğin şeyi, başkasına yapma. Ama kuyruğumuza basarsanız gerekeni yaparız. Biz sportif başarı için geldik. İşimiz zor, kur artışları bizi çok etkiledi ama bu camia için inanılmaz fedakarlıklar yapıyoruz. Hata da yapıyoruz, hatalarımızdan ders de alıyoruz. Dönmesini de biliriz ama bazı kırmızı çizgilerimiz var onları da test etmeyin deriz. Şu an için hoca değişikliğinin faydasını görmüyorum. Son birkaç maçın ardından da iyi yolda olduğumu düşünüyorum. İnanmaya devam."

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!