Güncelleme Tarihi:
Sibel Deniz / İstanbul, 11 Ekim (DHA) - Dünyanın en popüler meyvesi "muz" yok olma tehlikesiyle karşı karşıya ve bilim insanları buna "gen-editleme" ile bir çözüm bulmak için birbiriyle yarışıyor.
Bunun başarılı olabilmesi için bilim insanlarının daha da büyük bir problem olan GDO karşıtları ile mücadele etmeleri gerekiyor.
Wired’in haberine göre, 1989 yazında, Randy Ploetz, Miami’nin güneyindeki laboratuvarındayken, Tayvan’dan bir paket teslim aldı. Beş yıl önce bitki hastalık bilimi üzerine doktora yapan Ploetz, mikroskobunda Tayvan’dan gelen patojeni inceleyince, bu patojenin daha önce karşılaştığı muz hastalıklarına hiç benzemediğini fark etti.
Böylece Ploetz, genetik olarak incelenmesi için bir örnek gönderdi. Sonuçlara göre bu, "Tropikal Irk 4 –TR4" olarak adlandırılan, haşere ilaçlarına karşı dayanıklı, toprağın altında yaşayan Fusarium oxysporum cubense mantarıydı. Bu TR4, muzları su ve diğer besinler ile boğarak öldürüyordu. Bu patojen Ploetx’in profesyonel hayatının otuz senesini tüketen bir patojen olacaktı.
TR4 yalnızca Cavendish isimli belli bir muz çeşidini etkiliyor. Dünyada binden fazla muz çeşidi olmasına karşın, Britanyalı soylu bir kişinin ardından adlandırılan Cavendish neredeyse bütün ihraç pazarını oluşturuyor.
Hiç bir muz, tüm küresel muz üretiminin yüzde 47'sine karşılık gelen Cavendish kadar popüler olmadı. Popülerliğine rağmen, Cavendish her kromozomdan üç kopya barındırması, steril olması ve sadece kendini klonlayarak çoğalması açısından diğer ürünlerden genetik olarak farklılık gösteriyor. Bu da Cavendishi geniş ölçekte yetiştirmek için ideal bir mahsul haline getiriyor.
Çiftçiler, Cavendish muzlarını ekerken, bu muzların haşere ilaçlarına nasıl tepki vereceklerini, ne kadar sürede olgunlaşacaklarını ve her bitkinin kaç tane muz vereceğini biliyorlar.
TR4 ortaya çıktığında facia neredeyse kesin demek. Ploetz, "Birisi bitki öldüren kimyasal ile ekim alanını tahrip etmiş gibi görünüyor. Üzerinde nerdeyse hiç bitki kalmamış büyük alanlar mevcut" diyor.
On yıllar boyunca toprakta fark edilmeden yaşayan mantar, muz bitkisine kökünden girip su ve yemek taşıyan dokuya yayılıp bitkiyi besinsizlikten öldürüyor. Enfeksiyon kaptıktan sonra Iki dokuz ay içinde bitki, içi oyulmuş şekilde, içten içe çöküyor. Bitkinin içinde büyüdüğü toprak mantar ile dolu olduğundan muz yetiştirmek için işe yaramaz hale geliyor.
Cavendishin sonsuza kadar yok olabileceği bir krizle karşılaşan bir grup araştırmacı gen-editleme yaparak, daha sağlıklı muzlar yaratıp, dünyanın ilk TR4’e bağışık Cavendishini piyasaya sürmek için birbiriyle yarışıyor.
Bunu yapabilmek için araştırmacılar sadece teknoloji kaynaklı kısıtlamalara değil, aynı zamanda GDO’lu ürünlere karşı mesafeli duran tüketicilerin, çevrecilerin ve yasaları düzenleyen kişilerin direnişiyle de baş etmek zorundalar.
TR4’ün Latin Amerika’yı kuşatmasıyla birlikte gen-editleme, diğerlerinin yerine seçtiğimiz tek muz çeşidini kurtarmak için son şansımız olabilir. Tropikal yerler dışında yaşayanlarımız, kendi yarattığımız gastronomik bir çıkmaza doğru yürüyor.
Tropic Bioscience CEO’su Gilad Gershon, "Bu ucuz yemeklerin bitmeyen kaynağına sahip olmaya alıştık. Bu ekonomik gerçeklik bir sona gelecek. İnsanların bu muhteşem derecede sağlıklı meyveyi yemeye devam edebilmesi için iyi çözümler bulabilmemiz gerekiyor" diyor.
Muzlardan tamamıyla vazgeçme ve laboratuvar ortamında iyileştirilmiş muzları kabul etme arasında kaldığımızı göz önünde bulundurursak, genetik olarak değiştirilmiş meyvelere karşı tutumumuzu tekrar değerlendirmemiz gerekebilir.