Güncelleme Tarihi:
İSTANBUL, (DHA)- Milli Eğitim Bakanı Prof. Dr. Ziya Selçuk'un açıkladığı Milli Eğitim Vizyon Belgesi’ni değerlendiren İstanbul Aydın Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Dr. Mustafa Aydın, “Ne yaparsanız yapın bir işin tabanında eğitim olmazsa o sektörde başarılı olmanız mümkün değildir” dedi.
İstanbul Aydın Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Dr. Mustafa Aydın, Milli Eğitim Bakanı Prof. Dr. Ziya Selçuk’un ‘2023 Eğitim Vizyonu Toplantısı’nda açıkladığı ‘Milli Eğitim Vizyon Belgesi’ni değerlendirdi. Dr. Aydın, okulların fiziki mekânlarının iyileştirilmesi, ders sayılarının azaltılarak özellikle temel becerileri ve öğrencilerin eğilimlerine yönelik yöntemlerini içeren kararların ülkemiz için reform niteliğinde olduğunu söyledi.
“PERFORMANS SİSTEMİ GETİRİLMELİ”
Kurumlarda çalışanların performansa tabi tutulması gerektiğine dikkat çeken Dr. Aydın, kurumlar arasında da rekabetin ön plana çıkarılması gerektiğini söyleyerek, “Tüm kurumlar birbiriyle rekabete girmelidir. Dönem sonunda ölçme değerlendirme yapılarak verilen hedefler değerlendirmeye tabi tutulmalıdır. 43 yıllık eğitimci olarak performansı, rekabeti, ölçülebilirliği olmayan müessesenin sisteminde eksiklikler olacağını düşünüyorum” dedi.
Öğrencilerin bilgi ve becerilerine göre yönlendirilmeleri, beceri atölyelerinin açılması, öğretmenlerin mesleki becerilerinin arttırılması için yurtiçi ve yurtdışı eğitimlerin arttırılmasının da önemli olduğunu söyleyen Dr. Aydın, Cumhurbaşkanının merdiven altı kurumlarda çocukların yanlış kişiler tarafından yönlendirilmesi konusunda velileri uyarı niteliğinde olan sözlerini şöyle yorumladı:
“Eğitimde istediğimiz aşamada değiliz. Öğrencileri sorgulayan, düşündüren eğitim şart. Devlet, kurumların hepsini destekleyip denetlemeye yetişemeyebilir. Bu noktada özel sektörü desteklemek gerekir.”
“PROJE TABANLI EĞİTİME GEÇİLMELİ”
Vizyon Belgesi’ne eklenmesi gereken birkaç madde olduğunu söyleyen Dr. Aydın, “Vizyon toplantısında eğitime dair alınan yeni kararlarla aslında her şey söylendi. Fakat benim eklenmesini istediğim birkaç ayrıntı var. Öğrenciler bilgiye dokunmalı ve bilgiyi ürüne dönüştürmelidir. Bu nedenle, kurumlarda, proje tabanlı eğitime geçilmelidir. Öğrenci, sınıfa gelmeden önce o günün dersini ekip halinde çalışarak hazırlıklı gelmeli ve yenilikler üretebilmelidir. Bu anlamda ekip çalışması ülkemizde çok zayıf. Ezberci eğitimin önüne sadece bu şekilde geçilebilir” ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin coğrafyası, dini, dili ve daha birçok özelliğiyle uluslararası öğrencilerin dikkatini çektiğini dile getiren Dr. Aydın, “Uluslararası öğrencilerimiz mezun olduktan sonra adeta ülkemizin birer fahri büyükelçisi gibi hareket ediyor. Türkiye’nin tanıtımını, lobisini yapan insan kaynağına dönüşüyor. İstanbul Aydın Üniversitesi’nde 42 bin öğrencimiz içerisinden 6 bin kadarı uluslararası öğrenci. Uluslararası öğrenciler genellikle sağlık ve mühendislik alanlarına önem veriyorlar. Ülke ekonomisine hem maddi hem de kültürel çeşitlilik açısından da artı değerleri var” şeklinde açıklamada bulundu.