Güncelleme Tarihi:
(Ayrıntılarla güncellendi)
Mahmut Can Emir - Deniz Kılınç / İstanbul, 20 Eylül (DHA) – Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, Yeni Ekonomi Planı (YEP) kapsamında, 2019’da enflasyon hedefinin yüzde 15. ve büyüme hedefinin de yüzde 3.3 olarak belirlendiğini açıkladı.
YEP öncesi 6.19 lira olan dolar 6.30 liraya kadar yükseldikten sonra, 6.27 - 6.28 aralığına döndü.
YEP öncesi 7.27 lira olan euro 7.38 liraya kadar yükseldikten sonra 7.35 - 7.36 lira aralığına döndü.
YEP öncesi 8.18 lira olan sterlin 8.33 liraya kadar yükseldikten sonra 8.29 - 8.30 lira aralığına döndü.
Albayrak YEP tanıtım toplantısında şöyle konuştu:
"YEP ötesinde politikalar değişikliği için buradayız. YEP’e birçok paydaş katkı verdi. Ekonomik yaptırımların silah gibi kullanıldığı bir dönemden geçiyoruz.
"YEP 2019 büyüme hedefini yüzde 3.5 olarak belirledik, önceki hedefimiz yüzde 5.5 idi. 2019 enflasyon hedefimiz yüzde 15.9, önceki yüzde 7.0’dı.
"(YEP) hedefiyle 2019’da enflasyon yüzde 15.9 olacak. 2020 yılında ise tek haneli enflasyon rakamları göreceğiz, hedefimiz yüzde 9.8.
"Cari açıkta yeni uygulamalarımızın devreye alınmasıyla birlikte, Temmuz ve Ağustos aylarında gördüğümüz düşüş devam edecek.
"2021 yılına kadar Türkiye 2 milyon yeni istihdam oluşturmuş olacak.
"YEP, üç ana temel üzerine oturtuldu, birincisi dengelenme, sonra disiplin ve nihayetinde değişim olarak kurguladığımız bu süreç, ekonomimizin bazı temel alanlarında daha sürdürülebilir bir modele geçmeden önce, bu yıldan başlayarak 2019 ve 2020 döneminde ekonomik bir dengelenme yaşayacağımız yol haritasını ortaya koyuyor.
"İkinci prensibimiz olan disiplinden temel kastımız dengelenme sürecinin kamu maliyesindeki disiplin ile desteklenmesidir. Son prensibimiz olan değişimde temel hedefimiz bundan sonra yapacağımız her politika değişikliğinde ülkemizin uzun vadeli üretim kapasitesinin ve ihracatının artmasını sağlayacak katma değerli alanlara yoğunlaşmaktır.
"Bunun en somut örneğini bundan sonra destekleyeceğimiz yatırım projelerinde çok net göreceksiniz. Bütün bunların sonucunda kademli bir GSYH artışı çok net bir şekilde görülecek.
"Hayata geçireceğimiz politikalarla bu programın öngördüğü strateji ve tedbirlerle büyümeyi sürdürülebilir ve sağlıklı bir çizgiye oturtacağız.
"2020 yılında yüzde 3.5 ve 2021 yılından itibaren yüzde 5.0 büyüme sağlayarak büyümeyi sürdürülebilir hale getirerek sağlam temeller üzerine oturtmak temel amacımız olacak.
"Yeni Ekonomi Programı (YEP) beş temel alandaki hedeflerimiz ve tedbirler üzerine kurguladık. Bu alanlar enflasyon, kamu maliyesi istihdam ve cari açık ile bankacılık ve reel sektör alanları oldu.
"YEP bir eylem planı olacak ve kurumlar eylemden sorumlu olacak; performans kriterleri, uygulama takvimi ve fayda/maliyet analizleriyle.
"Üçer aylık aralıklarla takip yapılacak ve ‘YEP takip ekibi’ olacak.
"Hedeflerin yakından takip edilmesi sağlanacak ve bakanlıklara ilerleme değerlendirmeleri yapılacak ve 2019 sonu YEP değerlendirilecek.
"Enflasyon noktasında bakacak olursak, Merkez Bankası fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda elindeki tüm araçları kararlı ve bağımsız bir şekilde kullanmaya devam edecek.
"Finansal güvenlik ve istikrarın sürdürülebilmesi için yeniden yapılandırılmış Finansal İstikrar Ve Kalkınma Komitesi hayata geçirilecek.
"Bu çerçevede Enflasyonla topyekûn mücadele programını hayata geçireceğiz. Ürün gözetim mekanizması ve tarımda milli, birlik projesiyle birlikte gıda fiyatlarındaki dalgalanmalar yakında izlenerek gıda enflasyonu ile çok daha etkin bir mücadele ortaya konulacak.
"2020 yılı sonunda tek haneye inen enflasyonu 2021 yılında yüzde 6.0’a indireceğiz.
"Kamu Maliyesi, Enflasyonla mücadelenin yanında ülkemizin ekonomi alanında 2002 yılından bu yana en büyük başarılarından biri kamu maliyesinde sağladığı sıkı duruş ve disiplin olmuştur.
"Kamu maliyesindeki güçlü duruşumuzu sürdürmek için bugünden başlayarak kamuda kaynakların doğru ve verimli kullanılmasını sağlayacak bazı tedbirleri almaya başladık.
"Bu sayede sadece 2019 yılında 76 milyar kamu kaynağı hayata geçirilecek. Bu alanda alacağımız tedbirlere örnek olarak, ihalesi yapılmamış ve ihalesi yapılmış ancak henüz başlanmamış projeler askıya alınacak.
"Doğrudan yabancı yatırım ve uluslararası finansmanla birlikte hayata geçirilecek. Kamu özel işbirliği uygulamalarının daha etkin ve finansla açıdan verimli olmasına yönelik düzenlemeler hayata geçirilecek.
"Kamu maliyesinde disiplin sağlamak üzere, kamu görevlilerinin artırılmasına yönelik tedbirler de aldık. Vergide etkin tahsilat ve kayıt dışılığı azaltmak için etkililiği kalmamış olan istisna muafiyet ve indirimleri kademeli olarak kaldıracağız.
"Tüm bu tedbir ve adımlarla faiz dışı fazlanın GSYH’ya oranını 2019 yılında 0.8’e 2020 yılında yüzde 1.0’a ve 2021’de yüzde 1.3’e yükselteceğiz.
"Aynı dönemlerde bütçe açığımız da sırasıyla yüzde 1.8, yüzde 1.9 ve yüzde 1.7 olarak gerçekleşerek bütçe açığını yüzde 2.0’ın altında tutma hedefimizi gerçekleştireceğiz.
"Sürdürülebilir ve sağlıklı büyüme için mücadele vereceğimiz iki temel alan daha var. Birincisi az önce söylediğim enflasyon ikincisi ise cari açık konusu. Yatırımlarda öncelik vereceğimiz temel alanların başındaki vcari açık düşürülmesi noktasında çok büyük bir anlam ifade ediyor. İlaç, ara ürün, kimya, Petrokimya, enerji, makine ve teçhizatla birlikte yazılım sektörleri bu mücadelenin öncelikli yatırım alanlarından olacak.
"Teknoloji ve Ar-Ge yatırımları kamu özel işbirliği modelleriyle farklı şekillerde hayata geçirilecek. Yüksek teknoloji endüstri üretim bölgeleri, 20 biyoteknolojik ilacın üretim altyapısının kurulaması, petrokimya kümelenmeleri gibi yatırım projelerinin yanında ihracat ana planı ile birlikte bu süreci destekleyeceğiz
"Küresel değer zinciri bakış açısıyla, yeni pazar, yeni ürün ve yeni ihracatçı hedefleri adım adım hayata geçirilecek.
"Tüm bakanlıklarımız bu sürece hazırladıkları eylem planlarıyla sahiplenerek yakından takip edecekler.
"Cari açığın GYSH’ya oranı 2019 yılında yüzde 3.3 iken 2021 yılında yüzde 2.6 düzeyine inecek.
"Dengelenme süreciyle birlikte işsizlik oranında kısa süreli de olsa bir artış olsa da 2021 sonrasında işsizlik oranı yüzde 10.8 seviyesine ulaşmış olacak .
"Hazine ve Maliye Bakanlığı bünyesinde kurulan, diğer bakanlıklardan temsilcilerin de katıldığı Kamu Maliyesi Dönüşüm ve Değişim Ofisi’ni kurduk. Bu ekip sadece tasarruf tedbirlerinin uygulanmasından e bunlara yenilerinin eklenmesinden değil aynı zamanda gelir artırıcı tedbirlerin tespit edilerek hayata geçirilmesinden sorumlu olacak.
"Bankaların mali süreçleri ve buna yönelik göstergelere baktığımızda sermaye yeterlilik rasyosu Temmuz 2018 itibariyle yüzde 16.1 olmuş ve sektörün hala çok güçlü olduğunu göstermiştir.
"Bankacılık sektörümüzün güçlü yapısını sürdürmesini ve reel sektörümüzü finanse etmeye devam edebilmesin temin etmek bu programın en önemli önceliklerinden bir tanesi. Bunu sağlamak istihdamın devamı ve vergi gelirlerinin güvence altına alınması için kaçınılmazdır.
"Bankaların güncel mali yapılarını ve aktif kalitelerini tespit etmek için hızlı bir şekilde mali bünye değerlendirme çalışmaların başlatıyoruz.
"Bu çalışmaların sonuçlarına göre gerekli görüldüğü takdirde bankacılık sektörünün mali yapısını güçlendirecek ve böylece reel sektörün uygun maliyetlerle krediye erişimini ve mevcut kredilerinin yeniden yapılandırabilmelerine yardım edecek kapsamlı bir politika setini devreye sokacağız.
"Türkiye Kalkınma Bankası’nın görev alanını genişleterek çok daha güçlü bir bilançoya sahip, çok daha etkin ve dinamik yeniden yapılandırılmış bir bankaya dönüştürüyoruz.
"Vergi sistemimizi daha adil, vergiyi tabana yaymak ve dolaylı vergilerin payını azaltmak için önemli adımlar atacağız, istisna, muafiyet ve indirimler gözden geçirilecek.
"Tahsilat ve denetim süreçlerindeki etkinliğimizi ileriye taşıyacağız.
"Sektör odaklı programlar olacak, cari açığa doğrudan etki edecek sektörler önceliklendirilerek bu sektörlerde somut projeler hayata geçirilecek."