Güncelleme Tarihi:
İstanbul, 12 Nisan (DHA) - Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın 86. Olağan Genel Kurul Toplantısı’nda konuşan Merkez Bankası Başkanı Murat Çetinkaya, fiyat istikrarı için tüm araçları kullanmayı sürdüreceklerini vurguladı ve "Enflasyonu etkileyen unsurlardaki gelişmeler dikkate alınarak ihtiyaç duyulması halinde ilave sıkılaştırma yapılabilecektir" dedi.
“Merkez Bankası bir yandan ülkemizin refahına katkı sağlarken diğer yandan kurumsal gelişim sürecini yürütmeye devam edecektir.
“Bu süreçte para politikası kararları şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonra da fiyat istikrarı odaklı olarak şekillenecektir.
“Merkez Bankası fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda elindeki bütün araçları kullanmaya devam edecektir. Enflasyonu etkileyen unsurlardaki gelişmeler dikkate alınarak ihtiyaç duyulması halinde ilave sıkılaştırma yapılabilecektir.
“Amacımız kalıcı fiyat istikrarını sağlamaktır. Merkez Bankası olarak bir yandan para politikası araçlarını fiyat istikrarı doğrultusunda etkin biçimde kullanırken diğer yandan yapısal alanlarda ortak çaba platformlarına destek vermeye devam edeceğiz.
“Enflasyon, 2017 yılı boyunca dalgalı bir seyir izlemiş ve 2017 yılı sonunda tahminlerin üzerinde gerçekleşmiştir.
“Bu dönemde enflasyonun temel belirleyicilerine bakıldığında, döviz kuru ve ithalat fiyatları gibi maliyet unsurlarının yanı sıra gıda grubuna yönelik arz şoklarının ve toplam talep koşullarındaki güçlü seyrin etkili olduğu görülüyor.
“Bu kalemlerin enflasyondaki yükselişe katkısı 5 yüzde puan civarında gerçekleşti.
“Son aylarda enflasyonunun bir miktar gerileyerek Mart ayı itibarıyla yüzde 10.23’e düştüğünü görüyoruz. Bununla birlikte, gelinen seviyeler halen yüksek ve çekirdek enflasyondaki iyileşme henüz sınırlı boyutta.
“Geçtiğimiz yılda enflasyondaki yüksek seyrin en önemli belirleyicilerinden birisi döviz kuru ve ithalat fiyatları gibi maliyet unsurlarındaki artışlar olmuştur.
“2017 yılında, uluslararası petrol ve metal başta olmak üzere ithalat fiyatlarında artış gözlenmiştir.
“Döviz kuru gelişmelerinin de etkisiyle Türk lirası cinsi ithalat fiyatlarında yüzde 30’un üzerinde artışlar görülmüştür.
“İthalat fiyatlarından yurt içi fiyatlara geçişin gecikmeli etkileri enflasyondaki yüksek seyrin temel belirleyici olmaktadır.
“Bu bağlamda, son dönemde yaşanan gelişmelerin enflasyon beklentileri ve fiyatlama davranışları üzerindeki etkilerini yakından takip ettiğimizi ifade etmek istiyorum.
“Tasarladığımız bütüncül politika çerçevesi ile uyumlu şekilde kapsamlı bir kurumsal dönüşüm stratejisini de eş zamanlı olarak hayata geçirmeye devam edeceğiz.
“Geçmiş dönemdeki enflasyonla mücadele deneyimleri, kalıcı fiyat istikrarına ulaşılabilmesi açısından bütüncül bir yaklaşımın önemini göstermektedir.
“Bu yaklaşım, para politikası çerçevesi, yapısal unsurlar ve iletişim politikasının birbirini tamamlayacak şekilde kurgulandığı bir stratejiyi yansıtmaktadır.
“Bu kapsamda bir yandan para politikası araçları fiyat istikrarına yönelik kullanılırken diğer yandan ilgili paydaşların aktif kalımı ile yapısal alanlarda uzun soluklu çözümler için koordineli adımlar atılmaktadır.
“Özellikle kur riski yönetimi, Gıda Komitesi çalışmaları ve maliye-para politikası eşgüdümü çerçevesinde atılan adımlar ortak çaba anlamında değerli örnekler teşkil etmektedir.
“ Söz konusu adımların daha da güçlenerek devam etmesi fiyat istikrarına kalıcı olarak ulaşılabilmesi açısından kritik önem taşımaktadır.
“2016 yılından itibaren ülkemizde fiyat istikrarı ve dengeli büyüme ile ilişkili yapısal alanlarda araştırma ve analiz kapasitemizi giderek güçlendirme eğilimindeyiz.
“Bu doğrultuda önümüzdeki dönemde özellikle verimlilik, yurt içi katma değer, rekabet ve fiyatlama davranışları konularındaki çalışmalara ağırlık vereceğiz.
“Geçtiğimiz yıl iletişim faaliyetlerimizi ve organizasyon yapımızı da stratejilerimize katkı sağlayacak şekilde gözden geçirmeye devam ettik.
“Küresel görünüme baktığımızda, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde eşanlı büyümenin devam ettiğini görmekteyiz.
“Küresel iktisadi faaliyetteki toparlanma devam ederken gelişmiş ülke merkez bankalarının para politikalarında normalleşme süreçleri beklentiler dâhilinde gerçekleşmektedir. Gelişmiş ülke para politikalarının 2018 yılında da sıkılaşmaya devam etmesi beklenmektedir.
“Küresel ekonomiye dair risklerin önemini koruduğu gözlenmektedir. Gelişmiş ülkelerin para politikası normalleşme süreçlerine dair belirsizlikler küresel finans piyasalarında oynaklık oluşturma potansiyeli taşımaktadır.
“Ayrıca, küresel ticarette korumacı önlemlerin hız kazanması gelişmekte olan ülkelerde büyüme, gelir ve yatırım gibi makroekonomik göstergeleri ticaret kanalı üzerinden etkileyebilecektir.
“İktisadi faaliyet, 2017 yılında güçlü bir eğilim sergilemiş, Gayri Safi Yurtiçi Hâsıla (GSYH) büyümesi yüzde 7.4 olarak gerçekleşmiştir. 2018 yılı ilk çeyreğine dair açıklanan öncü göstergeler iktisadi faaliyetin gücünü koruduğuna işaret etmektedir.
"Dış talepteki güçlü seyir, turizmdeki toparlanma ve istihdam artışları büyümeyi desteklemektedir. Önümüzdeki dönemde özel tüketim ve yatırımın büyümeye pozitif katkısının sürmesi bekleniyor."