Güncelleme Tarihi:
İstanbul, 19 Ocak (DHA) - Türkiye Kurumsal Yönetim Derneği (TKYD) tarafından düzenlenen 10. Kurumsal Yönetim Zirvesi’nde konuşmacılar, “Kurumsal Yönetimin Türkiye’deki Gelişimi” üzerine görüşlerini açıklarken bugüne kadar yeterince önem atfedilmeyen kurumsal yönetimin geleceği planlamak anlamına geldiğini savundu.
10. Kurumsal Yönetim Zirvesi’nin ilk açılış konuşmasını yapan TKYD Başkanı Hurşit Zorlu kurumsal yönetimden söz etmek için ideal ortam olmadığını ancak her dönemin yeni fırsatlar sunduğuna inandıklarını dile getirdi. TKYD olarak kurumsal yönetim anlayışının gelişmesi ve uygulanması misyonuyla hareket ettiklerini kaydeden Zorlu, paneller, seminerler, eğitim programları düzenlediklerini ve araştırmalar yaptıklarını vurguladı.
Türk Tipi Yönetici Araştırması
Zorlu, TKYD yönetim kurulu üyesi Selim Oktar liderliğinde “Türk Tipi Yönetim Araştırması”nı başlattıklarını açıklayarak şunları söyledi:
“Devam eden araştırmada bugüne kadar yapılan görüşmelerde öğrendiğimiz önemli bir şey var: Türk tipi işletmelerin adaptasyon yeteneği yüksek. Olumlu ve olumsuz gelişmelere çabuk uyum sağlayabiliyorlar. Ancak bu durum, katma değer yaratmada ve pazar liderliğinde geliştirici tipi işletmelerin gerisinde kalmamıza neden oluyor. Yöneticilerimiz V tipi yani kısa dönemli sert krizlerle başa çıkma kapasitesine sahip ancak, uzun dönemli düşük büyüme ve öngörülemezliğin tek kural olduğu yeni dünya düzenindeki koşullara hazırlıklı değil. Bu dönemlerde tehlikeler kadar fırsatlar da var. Kurumsal yönetime önem veren kuruluşların bu dönemden fırsatları değerlendirerek daha kuvvetli çıkacaklarını düşünüyorum.”
Kurumsal Yönetim Derecelendirme Raporu
"Kurumsal yönetimden bahsetmek için en doğru zaman"
İkinci açış konuşmasını yapan TÜSİAD Başkanı Erol Bilecik, kurumsal yönetimi iş yapma biçimi haline getiren Kurumsal Yönetim Zirvesi’nin Türkiye’de kurumsal yönetim bilincinin yerleşmesinde ve gelecek vizyonunda çok önemli olduğunu söyledi. 2016 yılının yoğun bir gündemle geçtiğini ancak 2017 yılında da hem ekonomik hem de siyasi gündemin en az bir önceki yıl kadar yoğun olacağını dile getiren Bilecik, “Dünya ve ülke gündeminin her gün baş döndürücü bir hızla değiştiği bu günlerde belki de kurumsal yönetimden bahsetmek için en doğru zaman” dedi.
"Kurumsal yönetim anlayışı bir nevi anayasadır"
Kurumsal yönetim anlayışının, şirketlerin, ekonominin ve nihayetinde Türkiye’nin sürdürülebilir bir geleceğe kavuşmasının anahtarı olduğunu kaydeden Bilecik, “Kurumsal yönetim anlayışı kökleri itibarıyla yenilikçidir. Hesap verebilirlik, şeffaflık, eşitlik ve sorumluluk başlıkları altında toplanan temel bileşenlerini dünyadaki gelişmelere göre sürekli olarak yenilemesiyle fark yaratmakta ve sürdürülebilirliğe tüm boyutlarda katkı vermektedir. Kurumsal yönetim anlayışı, organizasyonların dahili yapılanmalarının yanı sıra sosyal ve kurumsal paydaşlarıyla olan ilişkilerini bu dört temel ilke etrafında şekillendiren bir nevi anayasadır. Fakat bildiğimiz anayasalardan farklı olarak yaşayan, sürekli gelişen adeta canlı bir organizma gibi çevresel değişimlere uyum sağlayan bir ilkeler topluluğudur” dedi.
"Yeni şirketlerin büyük çoğunluğunun yaş ortalaması beş yılın altında"
Dünyanın dijitalleşme, çevre, girişimcilik, sanayi 4.0, yeni nesillerle etkileşim gibi birçok konunun kurumsal yönetim anlayışla geleceğin en önemli gündem maddeleri olacağını dile getiren Bilecik, “Hepimiz ülke gündemiyle hayli meşgulken küresel piyasalardaki değişim hiç şüphesiz devam ediyor. 2010 yılında yıllık geliri 1 milyar doların üzerinde olan 8.000 büyük şirketin dörtte üçü gelişmiş ülkelerde iken, 2025 yılında sayıları 15.000’e ulaşacak bu büyük şirketlerin yüzde 45’i gelişmekte olan ülkelerde olacak. Küresel piyasalarda değişim sadece ülkeler değil, şirketler bazında da yaşanmakta. 2003 ve 2013 yılları arasında, Fortune 1.000’de yer alan şirketlerin yüzde 70’inden fazlası değişti ve listeye yeni giren şirketlerin büyük çoğunluğunun yaş ortalaması beş yılın altında…Bugün, sadece köklü ve büyük şirketlerin hakimiyetinde olan bir rekabet ortamının sona erdiği; yenilikçi ve atak KOBİ’lerin ve yeni girişimlerin büyük şirketleri tahtından edebildiği bir dönemdeyiz.” diye konuştu.
Bilecik şöyle konuştu:
“Tüm bu gelişmeler sanayiyi de yeni bir evreye taşıyor. Gelecekte Sanayi 4.0'a uyum kabiliyeti ve dijitalleşmenin tüm kurumlarda en üst seviyede sahiplenilmesi, rekabetin en temel belirleyicileri olacak. Muhtemelen gelecek 10 yılda, şirketler dijitalleşebilenler ve diğerleri şeklinde bir yol ayrımına gelecekler. Üretimin dijitalleşmesi ile dünya genelinde girişimciler her geçen gün artıyor. 2000’lerin başında ABD’de bir yeni girişimin hayatta kalabilmek için 5 milyon dolara ihtiyacı varken bugün bu rakam 50 bin dolar seviyelerinde. Bu büyük azalmanın sebebi elbette az önce bahsettiğim teknolojik gelişmeler. Gelecekte de girişimciler büyümenin motor rolünü üstlenecekler, sağladıkları verimlilik ve ürettikleri değerler sayesinde yeni istihdam fırsatları yaratmaya devam edecekler.”
"Gençlerin yüzde 85’i ileride kendi işinin patronu olmak istiyor"
Bilecik, 2015-2016 Küresel Girişimcilik Endeksi sonuçlarından söz ederek dünyada yetişkin nüfusun üçte ikisinin girişimciliği iyi bir kariyer planı olarak gördüğünü vurguladı. Bu rakamın Türkiye’de yüzde 40 seviyesinde olduğuna değinen Bilecik, “Türkiye’de gençlerin girişimcilik faaliyetlerine katılımında ise son yıllarda ciddi bir artış gözlemleniyor. GoDaddy’nin yeni açıklanan Global Girişimcilik Anketinin sonuçlarına göre 16-36 yaş arası genç kuşak Türkiye’de girişimciliğin geleceğine yön veriyor. Gençlerin yüzde 85’i ileride kendi işinin patronu olmak istiyor. Bu da genç girişimcilerin desteklenerek, kaynakların düşük üretkenlik alanlarından yüksek alanlara aktarılmasının ne denli önemli olduğunu ortaya koyuyor” dedi.
"Yönetim kurullarında yaklaşık yüzde 12’lik kadın temsili"
Erol Bilecik, kadınların yönetim kurullarında yer almalarıyla ilgili olarak da “2016 yılındaki AB’deki yasal düzenlemelerin ardından Avrupa genelinde kurullarda daha çok kadın görmeyi bekliyoruz. Türkiye’deki duruma baktığımızda ise, yönetim kurullarında yaklaşık yüzde 12’lik kadın temsili ile OECD ortalamasının 3 puan üzerinde olmamız gurur verici! Ancak AB’nin 2020 hedefi olan yüzde 40 oranın hayli gerisindeyiz. Bununla birlikte, kadınların sadece üçte birinin iş gücüne katıldığı ülkemizin kadın istihdamında hem OECD hem de dünya ortalamasının hayli gerisinde olması, bu alanda atmamız gereken daha çok adım olduğunu bizlere gösteriyor.” diye konuştu.
Borsa İstanbul Başkanı Himmet Karadağ da açış konuşmasına ekonominin 15 yılda çok büyük başarılara imza attığını söyleyerek başladı. Kurumsallaşmanın Türkiye’de büyük bir sorun olduğunu ve bunu başaramayan şirketlerin kısa ömürlü olduğunu dile getiren Karadağ, Borsa İstanbul’un kurumsal yönetimin ilkelerine giden en kısa yol olduğunu ve halka açık şirketlerin kurumsal yönetime gereken önemi verdiklerini dile getirdi. Karadağ, büyük yatırımcıların hisse alış verişini saklamalarına yarayan ve “kör havuz” adı verilen uygulamanın kalkacağını açıkladı.
SPK Başkanı Vahdettin Ertaş da yeni Sermaye Piyasaları Kanunu’nun getirdiği yeniliklerden söz etti. İkibinin üzerinde şirkete finansman sağladıklarını ve bu şirketlerin sermaye piyasalarıyla tanıştırıldığını dile getiren Ertaş, “Bu şirketlerde, böylelikle kurumsal yönetimin ilkelerinden olan açıklık, şeffalık, kurumsallaşma gibi çok sayıda faydayı da birlikte getirmiş olduk” dedi.
10. Kurumsal Yönetim Zirvesi, açılış konuşmalarının ardından “Kurumsal Yönetimin Türkiye’deki Gelişimi” başlıklı ana oturumla devam etti. Oturum, Hergüner Bilgen Özeke Avukatlık Ortaklığı Kıdemli Avukatı Ümit Hergüner, Bayazıt Yönetim Danışmanlık Hizmetleri Yönetim Kurulu Başkanı Tayfun Bayazıt ve Sütaş Yönetim Kurulu Başkanı Muharrem Yılmaz’ın katılımıyla, Doğuş Grubu Şirketleri Yönetim Kurulu Üyesi, TKYD Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Gür Çağdaş’ın oturum başkanlığında düzenlendi.
VII. Kurumsal Yönetim Ödülleri
Türkiye Kurumsal Yönetim Derneği (TKYD) tarafından düzenlenen 10. Kurumsal Yönetim Zirvesi'nde Borsa İstanbul (BİST) Kurumsal Yönetim Endeksi’nde yer alan şirketlerin yıl içerisinde aldıkları “Kurumsal Yönetim Derecelendirme Notları” temel alınarak verilen Kurumsal Yönetim Ödülleri yedinci kez sahiplerini buldu.
TKYD Başkanı Hurşit Zorlu, “Kurumsal Yönetim Ödülleri ile iyi uygulama örneklerini tanıtabilmeyi, teşvik etmeyi ve BIST Kurumsal Yönetim Endeksi nin bilinirliği arttırmayı hedefliyoruz.” dedi.
Zorlu, Sermaye Piyasası Kurulu tarafından hazırlanan metodoloji ile “Kurumsal Yönetim Derecelendirme” notu alan kuruluşların oluşturduğu BİST Kurumsal Yönetim Endeksi’nin varlığının önemine dikkat çekerek, “Endeksin, mensubu olan kuruluşların itibarlarına sağladığı olumlu etkinin de etkisiyle, bugün için 50 olan şirket sayısının kısa sürede hızla artmasını amaçlıyoruz.” dedi.
En Yüksek Kurumsal Yönetim Değerlendirme Notuna Sahip şirket AKSA
7. Kurumsal Yönetim Ödüllerinde “En Yüksek Kurumsal Yönetim Değerlendirme Notuna Sahip” ilk şirket AKSA oldu. Ödülü SPK Başkanı Vahdettin Ertaş, AKSA Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Dördüncü’ye verdi.
İkinci şirket, Anadolu Efes olurken Anadolu Efes Grup Yatırımcı İlişkileri ve Hazine Direktörü Çiçek Uşaklıgil Özgüneş ödülü SPK Başkanı Vahdettin Ertaş’tan aldı.
Üçüncü şirket de TVA oldu. TAV Yatırımcı İlişkileri Direktörü Nursel İlgen ödülü TKYD Başkanı Hurşit Zorlu’nun elinden aldı.
Finans kategorisinde En Yüksek Kurumsal Yönetim Derecelendirme Notuna Sahip Halka Açık Olmayan Şirket ödülünü Garanti Emeklilik Ve Hayat A.Ş. kazandı. Ödülü, Genel Müdür Yardımcısı Çalayan Bakaçhan, Dr. Yılmaz Argüden’den aldı.
Halka Açık Olmayan Şirket ödülünü SÜTAŞ aldı
Aile şirketleri Kategorisinde En Yüksek Kurumsal Yönetim Derecelendirme Notuna Sahip Halka Açık Olmayan Şirket ödülünü SÜTAŞ kazandı. Sütaş Yönetim Kurulu Başkanı Muharrem Yılmaz ödülünü Muhsin Mengütürk’ten aldı.
Yönetim Kurulu Kategorisinde En Yüksek Derecelendirme Notuna Sahip Şirket de Doğuş Otomotiv oldu. Ödülü, Doğuş Otomotiv Yönetim Kurulu Üyesi Gür Çağdaş, Bayazıt Yönetim Danışmanlık Hizmetleri Yönetim Kurulu Başkanı Tayfun Bayazıt’ın elinden aldı.
Kurumsal Yönetim Endeksinde Son 1 Yılda Notunu En Çok Arttıran Şirket Doğuş Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı olurken ödülü şirketin genel müdürü Çağan Erkan Ümit Hergüner’den aldı.
STK'larda birincilik ödülü Darüşşafaka'nın
En Yüksek Kurumsal Yönetim Derecelendirme Notuna Sahip İlk 3 STK ise sırasıyla Darüşşafaka, Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı ve Türkiye İç Denetim Enstitüsü oldu. Bu kurumlardan Darüşşafaka Yönetim Kurulu Başkan Vekili Orhan Cem, Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı YK başkanı Cengiz Solakoğlu ve Türkiye İç Denetim Enstitüsü YŞK Başkanı Menteş Albayrak da ödüllerini TÜSİAD Başkanı Erol Bilecik’ten aldılar.