Güncelleme Tarihi:
Enver ALAS/İSTANBUL,(DHA) Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, "Esad rejiminin yaptığı insanlık suçunun yanına kar kalmaması lazım. Bunun açıkça cezalandırılması lazım. Esad rejiminin cezalandırılmasıyla ilgili, ilgili bütün ülkelerle görüşmelerimizi sürdürüyoruz" dedi.
Numan Kurtulmuş, Esenler'de katıldığı 'Giyimkent Tekstilya Fuar Merkezi'nin açılışının ardından basın mensuplarının gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. ABD'nin Suriye'ye gerçekleştirdiği hava saldırısına yönelik bir soru üzerinde konuşan Kurtulmuş, önce Suriye'de gerçekleşen kimyasal saldırıyı nefretle kınadı.
"İNSANLIK VE SAVAŞ SUÇUDUR"
Kurtulmuş, "Bu bir insanlık ve savaş suçudur. Hiçbir savaşta işlenmemesi gereken bir suçtur. Maalesef ilk de değildir. Daha önce Suriye rejimi kendi halkına karşı masum ve sivilleri öldüren kimyasal silah saldırısında bulunmuştu. Ancak ne yazık ki uluslararası sistemin dengeleri ve diplomasinin dengeleri gereği o dönemde hiçbir şey yapılamamıştı" dedi.
"BM'DE ARKASANI BİR DAYIYA YASLAMIŞ OLAN ..."
Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, dünya sisteminin barışı sağlama yeteneği kalmadığına dikkat çekti. Kurtulmuş, "Birleşmiş Milletler(BM), 5 ülkenin dudakları arasındadır. Herhangi bir insanlık ve savaş suçu da işlense BM'de arkasını bir dayıya yaslamış olan veto sahibi ülkelerden birisi veto ediyor ve bu süreç maalesef hep baltalanıyor" ifadelerini kullandı.
"İLGİLİ TARAFLAR VEKALET SAVAŞINI BIRAKIP KENDİLERİ SAVAŞMAK ZORUNDA KALIR"
Uluslararası camianın Rusya'dan beklentesininin BM Güvenlik Konseyi'nde kimyasal saldırılarla ilgili görüşmeleri tıkamaması ve veto etmemesi gerektiğinin altını çizen Kurtulmuş , "Maalesef dünkü oturumda gördük ki BM'de konu gündeme geldiği zaman Rusya maalesef kimyasal saldırıyla ilgili olumsuz bir tutum sergilemekte, rejimi destekleyen bir tutum içinde olmaktadır. Bunu kabul etmek mümkün değildir. Uluslararası camianın bir an evvel Suriye'de halkın güvenliğini garanti altına alabilecek adımlar atması lazım. Bu anlamda BM gerekiyorsa güvenli bölge ortaya dahil her türlü adımı atmalıdır. Ancak mevcut durum meselenin bu şekliyle gerçekleşmeyeceği emareler taşıyor. Şu uyarıyı yapmak isterim,-; her vekalet savaşının bir sonu var. Eğer bu vekalet savaşlarını bir an evvel sona erdirip Suriye'de halkın istediği bir barış tesis edilemezse bir müddet sonra ilgili taraflar vekalet savaşını bırakıp kendileri savaşmak zorunda kalır" ifadesini kullandı.
"RUSYA REJİME ARKA ÇIKMAKTAN VAZGEÇMELİ"
Kurtulmuş, "Ortadoğu'da çok büyük bir bölgesel savaşın, belki de küresel bir savaşın fitilini ateşleyecek bu gelişmelerin önüne geçmek lazım. Bunun yolu da Rusya'nın rejime arka çıkmaktan vazgeçmesi, öncelikle bu insanlık suçunun BM ve uluslararası camia tarafından ciddi bir şekilde cezalandırılması gerekir" dedi.
ASTANA GÖRÜŞMELERİ
Numan Kurtulmuş, Rusya, Türkiye ve İran'ın garantörlüğünde gerçekleşen Astana sürecine de değindi. Kurtulmuş, "Astana gibi süreçlerin hızlandırılarak sürdürülmesi lazım ki sonuç alınabilsin. Ancak bunun ilk yolu büyük bir insanlık suçu olan kimyasal silahların kullanılmasının şiddetle uluslararası camia tarafından cezalandırılmalıdır. Yoksa bundan sonra bu tür suç işleyen herkesin yanına kar kalır" şeklinde konuştu.
"ESAD REJİMİ CEZALANDIRILMALI"
Kurtulmuş, "Esad rejiminin yaptığı insanlık suçunun yanına kar kalmaması lazım. Bunun açıkça cezalandırılması lazım. Esad rejiminin cezalandırılmasıyla ilgili, ilgili bütün ülkelerle görüşmelerimizi sürdürüyoruz" dedi.
"HİÇKİMSE MIRIN KIRIN ETMESİN"
Bir gazetecinin, "Sayın Cumhurbaşkanı, 'Türkiye olarak bize ne düşüyorsa yapmaya hazırız' şeklinde açıklaması oldu. Şu aşamada bu cümle ne ifade ediyoru" şeklindeki sorusuna Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş şu şekilde yanıt verdi:
"Suriye'de kimyasal silahların kullanılmasıyla ilgili, uluslararası camianın ortak tavır ve tarz geliştirmesi lazım. Türkiye olarak Esad rejiminin kullandığı kimyasal silahlara karşı olduğumuz ifade ettik. Geçmiş dönemde Halepçe'de Saddam kimyasal silah kullandığında da herkes mırın kırın ederken buna en açık karşı çıkışı Türkiye ortaya koymuştu. Türkiye olarak bunun bir insanlık suçu olduğunu biliyoruz. Bugün de hiçkimse mırın kırın etmesin, siyaseten kendine mevzi kazandıracak sözler zaman kaybettirmesin. Bu insanlık suçunun cezalandırılması için herkes elini taşın altına koysun. Türkiye bu konuda hazır olduğunu, taşın altına elini koyabileceğini ifade etmiştir. "
(FOTOĞRAF)