Güncelleme Tarihi:
Gülseli KENARLI - Güven USTA / İSTANBUL, (DHA) BAŞBAKAN Yardımcısı Numan Kurtulmuş, "Çok şükür bu topraklarda devlet aklıyla, millet aklı bütünleşmeye başladı. Henüz tam manasıyla bütünleşti demiyorum. Bütünleşmeye başladı" dedi.
Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, İnsan ve Medeniyet Hareketi tarafından düzenlenen "Toplumsal Değişim Sempozyumu"nun açılışına katıldı. Açılış töreninde Kurtulmuş’un yanı sıra İstanbul Valisi Vasip Şahin, İnsan ve Medeniyet Hareketi Başkanı Mehmet Güney'de katıldı.
Sempozyumun açılışında konuşan Numan Kurtulmuş, "Bu büyük medeniyet uzunca bir zamandır başka medeniyetlerin istilası altındadır. Zoraki bir modernleşmeyle değerlerimizin uzaklaştırılmaya çalışıldığı, bunların değiştirilerek, başka bir şekilde, başka medeniyetlerin değerleriyle, bu ülkenin yeniden bir büyük ülke haline geleceği inanan görüşler oldu, uygulamalar oldu. Görüldü ki her ağaç kendi gölgesi üzerinde yükselir. Hiçbir ülkenin, hiçbir milletin başka bir medeniyetin kökleri üzerinde yeşermesi mümkün değildir. Bunu söylerken asla şunu kastetmiyorum; medeniyetler birbirileri arasında etkileşim halinde değildir demiyorum. Tam tersine biz de tarih boyunca başka medeniyetlerin etkilemişi altındayız. Bizim büyük medeniyetimizin, büyük çıkışları sırasında da başka medeniyetler bizden büyük etkiler aldılar. Tabiki başka medeniyetlerin etkisini göreceğiz. Ama hiçbir medeniyet, kendi kökleri dışında, bir kök üzerinde yükselmez" dedi.
"YENİ BİR MEDENİYETE İHTİYAÇ VAR"
Kurtulmuş, "Uzunca bir süre devam eden bir büyük dağınıklıktan sonra, ben diyeyim 200 sene, siz bunu 500 seneye kadar çıkarabilirsiniz. Şimdi dünyada yeni bir ses ihtiyaç var. Yeni bir medeniyete ihtiyaç var. Yeniden adaleti, hakkaniyeti, insanlığı, insafı, barışı kendi temel paradigmasının vazgeçilmez unsurları olarak gören ve bunların üzerinde dünyayı yeniden tanımlayan, irfan geleneğinin bize öğretmiş olduğu bu büyük birikimin üzerinde, onları post modern dünyanın diliyle yeniden insanlığa takdim eden bir anlayışa ihtiyacımız var. Bu çerçevede ben günümüzde yaşadığımız bu karmaşanın aksine ümit var olanlardanım. Birinci koşumuz Hz. Resul ve sonrasındaki halifeler dönemiydi. İkinci büyük koşumuz Osmanlı ve Selçuklu'nun Fergana Vadisi'nden ilham alarak geliştirdiği bu süreci anlatır. Üçüncü büyük koşu da inşallah Türkiye’nin merkezinden dünyaya yayılacak olan yeni bir medeniyet hamlesidir, yeni bir çıkıştır, yeni bir güçlü yürüyüştür" diye konuştu.
“ÇOK ŞÜKÜR BU TOPRAKLARDA DEVLET AKLIYLA, MİLLET AKLI BÜTÜNLEŞMEYE BAŞLADI"
Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, "Dünyadaki bütün gelişmeleri takip edeceğiz. Bilim de sanatta, kültürde geri kalmayacağız. Daha ileri olacağız. Dünyada ne varsa bunların en iyisini en yakinen bileğiz. Bu sempozyumlarımız bunun için. Ama bütün bunları biz kendi medeniyetimizin potasında eriterek buralardan, bugünün dünyasına hitap eden sonuçlar çıkaracağız" ifadesini kullandı.
Kurtulmuş daha sonra sözlerini şöyle sürdürdü:
"Allah’ın izniyle büyük bir geleneğe sahibiz. Mahmut Hoca, çok güzel bir örnekle başladı, dedi ki, 'Kartallar uçarak gider, yılanlar sürünerek'. Evet bu memlekette çok süründük, doğru, İslam coğrafyasında çok süründük doğru. Birileri hala istiyor ki sürünelim. Birileri hala günlük işlerle uğraşta olmamızı istiyor. Birileri hala bu büyük medeniyetin, hele hele dünyanın bu kadar irfandan yoksun olduğu bir sırada yeniden söz söyleme becerisi elde etsin istemiyor. Onun için İslam dünyasının içerisinde ve üzerinde bir sürü oyunların oynandığını görüyorsunuz. Biz, 'Başkaları bizim üzerimizde şunları şunları yapıyorlar' diye ağlama makamı değiliz. Başkaları ne yaparsa yapsın, bize hem tarih, hem millet ve hem de öte dünyada Allah soracak ki 'Siz ne yapıyordunuz?' İşte biz bugün geçmiş dönemlerle kıyasladığımızda daha büyük imkanlarımız var. Çok şükür bu topraklarda devlet aklıyla, millet aklı bütünleşmeye başladı. Henüz tam manasıyla bütünleşti demiyorum. Bütünleşmeye başladı. Devletin, inşallah milletin derununda olan bu geleneklerin parıltılarıyla mücehhez hale gelmesi zaman içerinde inşallah gerçekleşiyor. Okullarımız, imkanlarımız, araştırma imkanlarımız, dünya ile mücadele edebilecek teknik kapasitemiz bunlar her gün gelişiyor. Çocuklarımızın, gençlerimiz ufukları gelişiyor. İşte bütün bunları büyük medeniyetimizin potasında eritecek ve inşallah yeniden 21. yüzyılın dünyasında en güçlü sözü, en güçlü eylemi ortaya koyacağız."
(FOTOĞRAF)