Küresel Eşitsizlik Konferansı’nın ikincisi gerçekleşti

İSTANBUL, (DHA) - ALTINBAŞ Üniversitesi’nin ev sahipliğini yaptığı 2’nci Küresel Eşitsizlik Konferansı, üniversitenin Gayrettepe yerleşkesinde gerçekleşti. İki oturum halinde yapılan konferansta ‘Eşit Yurttaşlık’ meselesi, birçok konu başlığı altında irdelendi.

Doktor Öğretim Üyesi Eylem Akdeniz Göker’in başkanlığındaki oturumda ‘Kentsel Mekanın Ayrıştırılma Biçimleri’ konusunda Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’nden Prof. Dr. Besime Şen konu hakkında dünyadan örnekleri katılımcılara sundu. Düzce Üniversitesi’nden Doktor Öğretim Üyesi Mehmet Ertan ise ‘Eşitlik ve Farklılığı Bir Arada Düşünmek’ adlı sunumunu gerçekleştirdi.

‘Evli Kadınların Soyadı Mücadelesi’ başlıklı konuşmayı yapan Altınbaş Üniversitesi Sosyal Bilimler Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Gözde Orhan ve Sosyolog Dr. Yonca Güneş Yücel de kadınların kendi soyadlarını kullanmaları konusunda yaşadıkları sıkıntıları anlattı.

“KADINLAR KENDİ SOYADLARINI KULLANABİLMELİ”

Eşit yurttaşlık ilkesi gereği erkeğin ve kadının evlendikten sonra eşit haklara sahip olması gerektiğini savunan Altınbaş Üniversitesi, Sosyal Bilimler Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Gözde Orhan, “Erkek evlilikten veya boşanmadan ne kadar etkileniyorsa kadının da eşit şekilde etkilenmesi lazım. İsteyen çift soyadı kullanabilir veya sadece eşinin soyadını da alabilir. Ama en doğru çözüm, kadınların herhangi bir mahkemeye başvurmadan da evlendikten sonra yalnızca kendi soyadını kullanabilmesi” dedi.

“EVLİ OLANLAR DA KENDİ SOYADLARINI ALABİLİR”

Evli olan kadınların da mahkemeye başvuru yaparak kendi soyadlarını kullanabileceklerini belirten Dr. Orhan, “Aile Mahkemeleri'ne başvurmanız ve ortalama 1 yıl kadar beklemeniz gerekiyor. Genellikle 3-4 celsede çözülüyor” şeklinde konuştu.

KIZLIK SOYADI YERİNE ‘İLK SOYADI’

Bir diğer konuşmacı Sosyolog Dr. Yonca Güneş Yücel de ‘kızlık soyadı’ terimine değinerek “Hukuki terminolojide kızlık soyadı, bizim bildiğimiz toplumsal algının da bir karşılığı olarak devam ediyor. Bizim çalışmamızda kızlık soyadı demememizin amacı kadınların bekaretine doğrudan gönderme yapıyor olması. Bunun yerine ‘kadının kendi soyadı’ veya ‘doğum soyadı’ demeyi tercih ediyoruz” dedi.

(FOTOĞRAF-GÖRÜNTÜ)