Güncelleme Tarihi:
İSTANBUL, (DHA)- KADİR Has Üniversitesi tarafından bu yıl altıncısı düzenlenen “Uluslararası Çatışma, Terörizm ve Güvenlik Konferansı” gerçekleşti. Bu senenin konusu 2016 yılında Oxford Sözlük tarafından yılın kelimesi seçilen “post truth (gerçek ötesi)” kavramından yola çıkılarak belirlenen “komplo teorileri” oldu.
Kadir Has Üniversitesi Cibali Yerleşkesinin ev sahipliği yaptığı etkinlik iki gün boyunca devam etti. Yurtiçi ve yurtdışından katılımcıların yer aldığı konferansın açılış konuşmalarını, Kadir Has Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Aydın ve Kadir Has Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler Bölümü Başkanı Prof. Dr. Banu Baybars Hawks yaptı.
“GÜVENİLİR KURUMLAR OLUŞTURMAK LAZIM”
Etkinliğin yabancı konukları arasında yer alan ve komplo teorilerinin mantığı ile nasıl işlediğini ele alan bir sunum yapan Prof. Brian L. Keeley, konuşmasından önce DHA’nın sorularını yanıtladı. Uzmanlık alanının felsefe olduğunu, bu nedenle komplo teorilerinin nasıl çalıştığını ve bu teorilerin toplumsal olayları anlamada nasıl açıklayıcı şemalar sunduğunu araştıran Prof. Keeley, “Teorilerin olumlu ve olumsuz yönlerini değerlendiriyorum. Mesela Amerika’da veya dünyanın başka yerlerinde bazı siyasi suikastlar olduğunda biz bunun arkasında birileri veya bazı komplolar olduğunu biliyoruz. Watergate skandalı bunlardan bir tanesi. Önemli olan insanların inanmaları ve inanmamaları gereken komplo teorilerini birbirinden ayırabiliyor olmaları” dedi.
İnsanların hangi komplo teorilerine inanıp, hangilerine inanmayacağı sorusunun, cevaplanması zor bir soru olduğunu dile getiren Prof. Keeley, “Neyin doğru neyin yanlış olduğunu ayırt edebilmek için bizim bazı kurumlara ihtiyacımız var. Bu kurumlara örnek olarak bağımsız bir gazeteciliği, bağımsız bir yargıyı verebiliriz. Aslında bu süreç bilimde de aynı şekilde işler. Bilimde doğrulara ulaşmak için sizin bazı yatırımlarda bulunmanız gerekir, hiçbir şey bedavaya önünüze gelmez. İnanılabilirle inanılmaz olan, güvenilirle güvenilmez olan arasındaki çizgiyi çekebilmemiz için bununla ilgili çalışmalar yapmamız lazım. Bağımsız yargı, bağımsız gazetecilik gibi kurumları güçlendirip bunlara güvenmemiz lazım” diye konuştu.
“YENİ MEDYA, KOMPLO TEORİLERİNİN YAYILMASINI KOLAYLAŞTIRDI”
Konferansın düzenleyicileri arasında yer alan Kadir Has Üniversitesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bölümü öğretim görevlisi üyesi Yrd. Doç. Dr. Burak Özçetin, komplo teorilerinin özellikle toplumsal kriz, travma anları veya büyük travmalardan sonra ortaya çıkabileceğini belirtti. İnsanların bu tür olaylardan sonra açıklayıcı şemalara duydukları ihtiyacın arttığını dile getiren Özçetin, “Böyle durumlarda komplo teorilerinin alıcısı artıyor. Teorilerin bu kadar yaygın ve önemli hale gelmesine baktığımızda ise karşımıza yeni medya çıkıyor. Yeni medya sayesinde komplo teorilerinin yayılması ve paylaşılması artık çok kolaylaştı” dedi.
“KOMPLO TEORİLERİ BİR NAVİGASYON CİHAZI GİBİ”
Komplo teorilerinin insanları yönlendirmesi nedeniyle navigasyona benzeten Özçetin, “Bu teoriler kişiye çok net düşmanlar, sorumlular, eylem planları sunuyor. Örneğin, gidin şurayı taşlayın, yakın, şurayı boykot edin gibi yönlendirmeler içinde kalabiliyorsunuz. Bunun dışında komplo teorileri, düşmanların, çelişkilerin netliği ile bir tür ideolojik konfor alanı sunuyor. Bu yüzden de alıcısı çok fazla” diyerek sözlerini noktaladı.
“KOMPLO TEORİLERİNİ AKILCI BİR ŞEKİLDE KULLANANLAR VAR”
Kadir Has Üniversitesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bölümü öğretim görevlisi Sarphan Uzunoğlu ise komplo teorileri konusunda şunları söyledi:
“Özellikle Amerikan siyasetindeki gelişmeler, Türkiye’deki darbe girişimi derken herkesin gözünde komplo teorileri iyice popüler hale geldi. Biz de buna teorik bir yaklaşım getirmek istedik. Dünyada komplo teorileri nasıl işleniyor, ne yapılıyor, akademisyenler buna nasıl bakıyor görmek istedik. Komplo teorilerinin politikadaki kullanımının son yıllarda ilgi çekici derecede arttığını düşünüyorum. Özellikle Trump’ın başkanlığı, Pizzagate skandalı, dünyanın her yerinde darbe girişimleri ve ortaya atılan komplo teorilerinin birçok bağlamda popülist siyasetin özellikle veya insanları kandırmaya yönelik propagandist söylemin aracı olduğunu düşünüyorum. İnsanların bunu kullanmakta hiçbir şekilde çekince duymadıklarını, çünkü siyasal etiğin her geçen gün biraz daha aşındığını, komplo teorilerinin de birileri tarafından çok akıllı şekilde kullanıldığını düşünüyorum.”
(FOTOĞRAF)