Güncelleme Tarihi:
Mergim Özdamar / İstanbul, 7 Şubat (DHA) – Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) 2018’de “insani gündem”i belirleyecek yedi ana konuyu; "uluslararası toplumun çatışmalar konusundaki tutumu, kentsel savaş alanlarının yeniden yapılandırılması, insancıl yardımların dönüştürülmesi, uluslararası insani hukuk, ihmal edilmiş insanlar, siber saldırılar ve yeni savaş silahları ile iyilik için teknoloji" olarak sıraladı.
ICRC Başkanı Peter Maurer, Suriye’nin 2018’de yedinci savaş yılına girdiğini, açlık ve salgın hastalıkların, Somali, Güney Sudan ve Yemen'deki milyonlarca insanı etkileyeceğini söyledi ve ekledi:
“Libya'da görüldüğü gibi insanlar dünya çapında çatışmadan kaçıp, sefalet içinde kalacak. Ayrıca bu ay başında Orta Afrika Cumhuriyeti’nde tanık olduğum gibi, insanlar acil ve uzun süreli çatışma ve şiddet etkileri altında kalacaklar.”
Raporda insani gündemi belirleyecek yedi konu şöyle sıralandı:
1. Uluslar arası toplumun çatışmalar konusundaki tutumu
Raporda, uluslararası topluluğun çatışmaları ele alma çabaları ve başarıları, 2018 yılında siyasi gündemi ve insani yardım sürecini şekillendirmede ciddi öneme sahip olacağına dikkat çekildi.
Konuyla ilgili olarak, uluslar arası toplumun “Suriye'deki güvenli bölgeler başarılı olacak mı? Yemen'e tıbbi sevkler devam edecek mi?
İnsanlar Rakhine Eyaletine (Myanmar) geri dönebilecekler mi? Uzun süren, düşük yoğunluklu çatışmalar ihmal edilecek ve kitlesel yer değiştirme ve salgınları tetikleyecek mi?” gibi sorulara yenilikçi bir bakış açışıyla yaklaşılması gerektiği vurgulandı.
2. Kentsel savaş alanlarının yeniden yapılandırılması
Savaşın dünya çapında 50 milyon insan için bir “yük” olduğunun altı çizilen raporda, yeniden yapılandırmanın nüfus yoğunluğundaki yerleşim bölgelerinde büyük bir zorluk oluşturduğu, savaşın ortasında bile olsa mümkün olan en kısa sürede başlaması gerektiğine dikkat çekildi.
Buna ek olarak yeniden yapılanmanın sokakları ve evleri yapılandırmanın ötesine geçtiği, şirketlerin ve uluslararası örgütlerin toplulukları güçlendirmeye ve şiddet travmasını aşmaya yardımcı olması gerektiği vurgulandı.
3. İnsancıl yardımın dönüştürülmesi
Uzayan çatışmalarda, acil bir rahatlama ve uzun vadeli ihtiyaçların 2030 ufku yönüne bakan bir çift zaman çizelgesinde çalışıldığı da vurgulanan raporda, mevcut insani yardım finansman modelinin bu yaklaşımı desteklemediği açıklandı ve “Çatışmalar geçici kesintiler değildir, bunlar yapısal, sosyo-ekonomik felaketlerdir ve finansman buna göre tahsis edilmelidir” uyarısı yapıldı.
4. Uluslararası insani hukuk
Raporda “Haberlerde her gün Uluslararası İnsani Hukukun ihlal edildiğini görüyoruz. Uluslararası toplum, Uluslararası İnsani Hukuku uygulanabilir olmadığı siyasi anlaşmalara karşı korumalıdır. 2018'de yasal düzeni istikrarlı bir güç olarak sağlamlaştırmalıyız” denildi.
5. İhmal edilmiş insanlar
40 milyonu kendi ülkelerinde olmak üzere toplamda 65 milyon insanın küresel olarak evlerini terk etmek zorunda kaldığı ve bu insanların ihmal edilerek, gerekli yardıma ulaşamadığına dikkat çekilen raporda devletler, sığınma ve göç politikalarının uluslararası yükümlülüklerle uyumlu hale getirmeye ve kendi sınırları içinde şiddetten kaçanların insani ihtiyaçlarına yanıt verilmesini sağlamaya çağrıldı.
6. Siber saldırılar ve yeni savaş silahları
Raporda, “Yeni teknolojiler, eşi benzeri görülmemiş savaş yöntemlerinde hızla yerini alıyor. ICRC, hükümetleri ve şirketleri çatışmaların insani etkisini sanal dünyada ele almaya ve kritik soruları ele almaya çağırıyor: Sanal bir savaş ile güvenlik kazası nedir? Orantısallık nasıl uygulanır? Sanal saldırılar, sivil nesneler ile askeri amaçlar arasında nasıl ayırım yapabilir?” uyarılarına ve sorularına da yer verildi.
7. İyilik için teknoloji
“Dördüncü Sanayi Devrimi sadece risklere yol açmaz; insani sorunlara da çözüm getiriyor. Örneğin, ICRC, çatışma ile ayrılmış ailelerin yeniden birleşmesine yardımcı olmayı amaçlayarak yüz tanıma teknolojisini kullanmak için Microsoft ile ortaklık kuruyor.
Büyük veriler ve daha iyi bağlamsal analiz, ICRC'nin insani krizlere nasıl tepki vereceğini değiştirecek bir potansiyele sahiptir.”
Maurer, ICRC’nin bu yıl bu temel konular üzerinde çalışacağını fakat ilerlemenin ancak devletlerin ve diğer tarafların insani standartlara ilişkin artan desteği ve tarafsız, bağımsız anlaşmalara bağlı olacağını vurguladı.