Kılıçdaroğlu "Günümüz İslam Dünyasında Meseleler ve Çözüm Yolları" sempozyumunda konuştu

Güncelleme Tarihi:

Oluşturulma Tarihi: Ekim 10, 2016 13:26

Kılıçdaroğlu "Günümüz İslam Dünyasında Meseleler ve Çözüm Yolları" sempozyumunda konuştu

Haberin Devamı

İhsan YALÇIN/İSTANBUL,(DHA) CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Kartal Hasan Ali Yücel Kültür Merkezi'nde düzenlenen "Günümüz İslam Dünyasında Meseleler ve Çözüm Yolları" sempozyumuna katıldı.

PROTESTOYLA BAŞLADI
Kılıçdaroğlu kendisinden önceki konuşmacıları dinlerken salondaki bir grup, Ankara Gar patlamasıyla ilgili protesto gösterisi yaptı. Ayağa kalkan grup, "Ankara'yı unutturmayacağız" şeklinde sloganlar attı. Grup, polisin müdahalesiyle salon dışına çıkarıldı. Bu sırada polis ile eylemciler arasında kısa süreli arbede yaşandı. Program eylemcilerin gözaltına alınmasının ardından devam etti.
Sempozyumda yaptığı konuşmada, İslam dünyasının sorunlarının tartışılması gerektiğine vurgu yapan Kılıçdaroğlu, "Başkaları İslam dünyasının sorunlarını tartışırken neden biz tartışmıyoruz ve hangi gerekçeyle tartışmıyoruz. Bir sorun çözülecekse ve bir sorun varsa ki o sorun var, hep beraber onun tanığıyız. Onu oturup uygarca tartışmamız gerekiyor. Nedir meseleler, neden kan akıyor İslam dünyasında, neyin bedeli için, hangi gerekçelerle akıyor? Aklımızı kullanacağız, bu sorunları tartışacağız, çözüm üreteceğiz. Çözüm üretirsek kendi sorunlarımızı aşmasını biliriz. Çözümsüzlüğün çözüm olmadığını, çözümsüzlüğün, acı kan, gözyaşı olduğunu hepimizin kabul etmesi lazım" dedi.

4 HALKADAN OLUŞAN ÇÖZÜM ÖNERİSİ
İslam dünyasının sorunlarını 15 başlıkta izleyicilerle paylaşan Kemal Kılıçdaroğlu, "Saydığım sorunların ana kaynağı nedir? Biz bu sorunları aşmak için neler yapmalıyız? 4 halkadan oluşan bir çözüm önerisi paketi sizlere sunacağım. Birinci halkamız demokratikleşmedir. Demokrasisi gelişmiş ülkeler her zaman hızla büyüyen ülkelerdir. Demokrasisi gelişmiş ülke ne demektir biliyor musunuz? Siyasetçinin halkına hesap verdiği ülke demektir. Yani vatandaştan toplanan vergilerin her kuruşunun hesabını veren devlet demektir. Yani kul hakkı yemeyen bir anlayışı siyaset kabul etmiş demektir. Bunu yapmak lazım." dedi.

"İkinci halkamız din ve vicdan özgürlüğüdür" diyen Kılıçdaroğlu, "Din ve vicdan özgürlüğünün güvencesi laikliktir. Laiklik sadece devletin dine saygını, dini koruyan, dinlere eşit mesafede olan durumunu tanımlamaz. Laiklik aynı zamanda bireylerin ve cemaatlerin IŞİD ve FETÖ gibi terör örgütlerine karşı müslim ve mümin olanın da hakkını korur.
Üçüncü halkamız sosyal devlet. Sosyal devlet işsizlik ve yoksullukla mücadele eden devlettir. Yoksullukla mücadele ederken insan onurunu koruyan devlettir. Yani sağ elin verdiğini sol elin görmeyeceği bir anlayışın egemen olduğu devlettir sosyal devlet.
Sosyal devlet aynı zamanda çocuklarımıza çağdaş eğitim vermeyi hedefleyen bir devlettir.
Dördüncü halkamız hukuk devleti. Adalet İslam ve diğer tüm dinlerin temel taşı olarak kabul edilmektedir. Soylu bir kavramdır adalet. Adalet taşıdığı anlamı da aşan bir biçimde ilahi ve beşeri olarak eşitlik, dürüstlük, tarafsızlık, haksızlıkların son bulması doğrunun egemenliği olarak tanımlanır. Mülkün temeli adalettir. İslam dünyası acaba adalete ne kadar önem veriyor. İslam dünyasını yönetenler ne kadar adil ne kadar doğru? Üstünlerin değil hukukun üstünlüğünü savunan bir devlet anlayışı" diye konuştu.

"AHLAKİ TEMELLERİMİZDE CİDDİ BİR SARSILMA VAR"
CHP Lideri Kılıçdaroğlu konuşmasına şöyle devam etti:
"George Washington Üniversitesi'nden Şehrazat Rahman ile Hüseyin Askeri'nin 2010 yılında yaptıkları bir çalışma var; İslam ülkeleri ne kadar İslami? 4 kriterden yola çıkarak hangi ülkelerin İslami kurallara en uygun şekilde yönetildiğini ortaya koyuyorlar. İlk otuzun içinde tek Müslüman ülke yok. Hollanda, Yeni Zellanda Danimarka var; tamamı İslamiyet'in getirdiği temel kurallara uyan bir yönetim tarzıyla yönetiliyorlar. Peki o İslami kurallara biz neden uymuyoruz? Hangi gerekçeyle uymuyoruz biz o İslami kurallara? Müslümanız diyoruz. İslam'ın egemen olduğu bir coğrafyada yaşıyoruz. Neden koptuk o dünyadan? Az önce saydığım 4 halkayı yerine getirdiğimizde eminim biz İslami endekste çok daha yukarılara tırmanmış olacağız. 2010'daki İslami endekste Türkiye 103. sırada.
Demek ki demokrasimiz gelişmemiş, insan haklarına saygı duymuyoruz. Sosyal devlet ciddi yara almış durumda. Ahlaki temellerimizde ciddi bir sarsılma var. Kadını ikinci sınıf vatandaş görüyoruz. Bütün bunları aşmamız gerekiyor."

"TERÖRDEN EN BÜYÜK ZARARI BİZ GÖRÜYORUZ"
"Bizler kendi sorunlarımızı ön yargılardan arınarak ve bir araya gelerek düşüncelerimizi özgürce ifade ederek güzel bir Türkiye inşa edebiliriz" diyen Kılıçdaroğlu, "Terörden en büyük zararı biz görüyoruz. İnançlar en fazla Türkiye'de sömürü alanı haline dönüşüyor. Siyaset kurumu inançları acımasızca sömürüyor. İlahiyatçılarımız farklı bir şeyi dillendirmekten çekiniyorlar, endişe duyuyorlar. Ya tepki gelirse diye. İşin özü şu; yeni düşünceler her zaman tepki çekmiştir. Ama tarih yeni düşünceleri her zaman doğrulamıştır" ifadesini kullandı.

(FOTOĞRAF) 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!