Güncelleme Tarihi:
Mahmut Can Emir / İstanbul, 9 Mart (DHA) - Londra merkezli Türkiye Araştırmalar Merkezi'nin (Ceftus) Direktörü İbrahim Doğuş, kebabın 50 yılı aşkın bir süredir Batı dünyasının ortak lezzetlerinden birisi haline geldiğini vurgulayarak, bir zamanlar sadece "alışılmadık veya egzotik" gibi nitelendirmelerle ifade edilen bu yiyeceğin "artık göçmenlerin geldikleri ülkelere başarılı entegrasyonun en çarpıcı örneklerinden birisi" olduğunu vurguladı.
26 Şubat’ta beşincisi gerçekleştirilen ve sadece İngiltere’de değil uluslararası alanda da büyük yankı uyandıran Kebap Ödülleri’nin düzenleyicisi Türkiye Araştırmalar Merkezi Ceftus’un Direktörü İbrahim Doğuş, "döner kebap ve entegrasyon" başlıklı bir makale kaleme aldı.
"Döner-kebap artık şık restoranlarda tüketicilerin popüler tercihlerinden birisi"
Ceftus Direktörü Doğuş, Avrupa kentlerinde giderek yaygınlaşan döner-kebap işletmelerinin sosyo ekonomik yaşamın ayrılmaz ve sıradan bir parçası haline geldiğine dikkat çektiği makalesinde, zaman içerisinde yemek kültürünün önemli bir parçası olan kebabın entegrasona katkısını şu sözlerle anlattı:
“Kasabalardan kent merkezlerine pek çok yerleşim bölgesinin artık dikkat çekmeyecek denli parçası haline gelen kebap işletmeleri, ağır bir çalışma temposuna sahip başarılı göçmen girişimcilerin, geldikleri ülkelere entegrasyonlarını gösteren birer örnek oldular. Avrupa ülkelerinde ‘alışılmadık bir lezzet’ olarak görülen, Britanya örneğinde en azından sarhoş yemeği olarak bilinen döner-kebap günümüzde, artık şık restoranlarda keyifli yemek için bulunan tüketicilerin popüler tercihlerinden birisi durumunda.
"Göçmen kökenli olmayanlar tarafından da yerel bir tat olarak algılanıyor"
"Kebabın, Brexit’in eşiğindeki Britanya’daki hikayesi, göçmenlerin mücadelesini, başarısını ortaya koyan bir sürece dönüşmüş bulunuyor. Dahası kebap restoranları bugün artık sadece Türk, Kürt veya Kıbrıslı göçmenler tarafından işletilen yerler değil. Britanya’nın menüsünde kebap bulunduran pek çok başarılı gıda işyeri, etnik kökenlerinde Anadolu veya Orta Doğu’luluk bulunmayan girişimciler tarafından işletiliyor. Kebap, göçmen kökenli olmayan insanlar tarafından da yerel bir tat olarak algılanıyor. Üstelik her ülkede, kendisine özgü bir farklı bir sunum ve lezzetle tüketiliyor.
"Kebabın en yaygın olduğu Avrupa ülkesi olan Almanya’daki döner-kebabın tadı ve sunumu, Fransa ve İngiltere’de farklılık gösteriyor. Bu farklılık iki taraflı bir entegrasyon sürecine işaret ediyor. Göçmenler beraberlerinde taşıdıkları lezzeti hem özgün biçimiyle sunuyorlar hem de gittikleri ülkelerin kendine özgü kültürel özellikleri ile harmanlayarak geliştiriyorlar. Bu yönü ile mütevazi bir yiyecek olan kebap, başarılı entegrasyon açısından güçlü bir mesaj da taşıyor. Hem gelenler hem de yerleşikleri buluşturan bir tada dönüşüyor.”
Kebap işletmeleri İngiltere'nin her bölgesinde
Kebab Ödülleri’nin kurucusu İbrahim Doğuş, Brexit süreci ile birlikte artan yabancı düşmanlığı ve İslamofobia’ya karşı başarılı entegrasyon örneklerinin daha yüksek sesle anlatılması gerektiğini vurguladı.
Kebabın ortak insani değerler üzerine kurulu İngiliz yaşam tarzının bir ifadesi haline geldiğini savunan Doğuş, “Sade bir ızgarada pişen sıcak et ve ekmek bir zamanlar bulunmalarına itiraz edilen toplumların varlıkları açısından olağanüstü bir örnek oluşturuyor. Toplumları ortak bir paydada buluşturan ortak değerleri hatırlattığı için pozitif bir ses oluyor. Her bölgede bulunan kebap işletmeleri, orjinalliklerini koruyarak bulundukları ülkelerin geleneksel özellikleri ile harmanlanarak içinde bulundukları toplumun bir parçası haline geliyor” dedi.
"Kebap işletmeleri başarılı entegrasyonun ötesinde bir anlam da ifade ediyor"
Ceftus Direktörü İbrahim Doğuş, Britanya’da kebap işletmelerinin popülerliğinin, başarılı entegrasyonun ötesinde bir anlam da ifade ettiğini kaydettiği yazısında Türkiye’den gelen Kürt ve Türklerin geldikleri ülkede yaşadıkları çelişkileri, İngiltere’de önemli ölçüde geride bıraktıklarını aktardı.
Anavatanlarında yıllardır süren bir çözümsüzlüğün tarafları haline gelen Türk ve Kürtlerin, Britanya’nın her bölgesine yayılmış kebap işletmelerinde omuz omuza çalıştıklarına dikkat çeken Doğuş, “İngiltere’de farklı sektörlerde çalışan çok sayıda Türk ve Kürdü görebilirsiniz. Kebap restoranları sahiplerinden avukatlara veya politikacılara her alanda rastlayabileceğiniz bu insanlar, içinde bulundukları topluma aynı derecede olumlu katkılarda bulunuyorlar. Diğer taraftan benzer ırkçı veya ayrımcı anlayışın hedefi haline gelebiliyorlar. Bu duruma karşı mücadele etmemiz gerekiyor” dedi.
2.8 milyar sterlinlik dev bir sektöre dönüştü
İbrahim Doğuş, “Kebab sektörünün toplumlarımızın İngiliz kültürüne katkısı ve keyifli bir ortak payda haline gelmesini arzuluyoruz. 1940’lı yıllardan bu yana faaliyet gösteren kebapçıların bugün 200 binden fazla kişiyi istihdam eden, 2.8 milyar sterlin’lik dev bir sektöre dönüşmesinin getirdiği katkının göz ardı edilmemesini istiyoruz. Türk ve Kürtlerin yarattıkları başarıdan gurur duymasını amaçlıyoruz. Beyaz, siyah veya Asyalı, hangi kökenden gelirsek gelelim, Britanya’nın, Orta Doğu lezzetlerini sunan işletmeler yaratmaktan, hukuk, sanat veya bilimde üstün başarılar kazanabileceğiniz fırsatlar sunan bir ülke olduğuna inanalım. Bu çok kültürlü yapının içerisinde keyifle yaşayalım” diyerek yazısını noktaladı. (Fotoğraflı)