Güncelleme Tarihi:
İSTANBUL, (DHA)- TASAVVUF Araştırmacısı-Yazar Cemalnur Sargut, kadınların sosyal hayatın içinde olması gerektiğini belirterek, "Kadınlar evde oturmasın, boş durmasınlar. Kız çocuklarını okutmamanın İslam ile hiçbir alakası yok" dedi.
Altınbaş Üniversitesi Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları Araştırma Uygulama Merkezi (TOKAMER) ve Mehmet Altınbaş Eğitim ve Kültür Vakfı tarafından düzenlenen 'Geçmişten Günümüze Kadınlar Tarafından Kurulan Vakıflar' paneline Tasavvuf Araştırmacısı-Yazar Cemalnur Sargut, KA-DER Yönetim Kurulu Başkanı Nuray Karaoğlu, Altınbaş Üniversitesi TOKAMER Başkanı ve Meslek Yüksekokulu Müdürü Zeynep Banu Dalaman katıldı. 'Günümüzde Kadın Vakıf Örnekleri' başlıklı bir sunum yapan Cemalnur Sargut, kadının birleştirici bir unsur olduğuna dikkat çekti.
"MUTLULUĞUN YOLU HİZMETTEN GEÇİYOR"
'Kadının merhamet hissi kuvvetli' diyen Cemalnur Sargut, "Kadın bu nedenle hizmet sektöründe çok başarılı olabiliyor. Bu bakış açısıyla kadın anadır, evlat sevgisi taşır. İllaki doğurması gerekmiyor, kadın kadın olduğu andan itibaren anadır. Dolayısıyla bu analığını çevresine hizmette göstermesini sağlıyor kadın vakıfları. İki sene önce Harvard Üniversitesi insanın mutlu olmasının tek yolunun başkalarına hizmet olduğunu ispatladı. Osmanlı bunu ezelden beri yapıyor. Biz de bunu bir vakıf çatısında birleştirmeyi tercih ettik" diye konuştu.
"HZ. HATİCE VEFATINA KADAR ÇALIŞTI"
Kadınlara evde oturmamaları ve çalışmaları önerisinde bulunan Sargut, Hz. Hatice'den örnek vererek, "Bugün mesela kadını eve kapatan İslam partilerinden bahsediliyor. Hz. Hatice'nin öldüğü güne kadar çalıştığını biliyoruz. Demek ki İslam'ın hakikatinde bu var. 'Oku' diye başlayan bir kitabımız var. Bütün herkesin eğitim almasını Allah mecbur ediyor. Kız çocuklarını okutmamanın İslam ile hiçbir alakası olduğuna inanmıyorum. Bu değerleri kazandırırsak insanlığa, kadın çok daha yüksek yerlere taşınacaktır. Ayrım gözetmeksizin kadın ve erkeğe hizmetin çok önemli olduğunu düşünüyorum" ifadelerini kullandı.
Vakıflar Haftası nedeniyle etkinliği düzenlediklerini anlatan Zeynep Banu Dalaman ise, "Vakıf geleneği özellikle Osmanlı’da çok yaygın, çünkü modernleşme öncesinde dünyada belediyecilik gelişmediğinden ilk belediyeciliği vakıflar üstleniyor. O dönemde yoksul ve yardıma muhtaç insan sayısı çok fazla. Mülkiyet kavramı olmadığı için Osmanlı’da vakıflar halka hizmet yapıyor. Osmanlı’da belediye gibi çalıştığından yoksullara kimsesiz çocuklara yardım amaçlı kurulan onlara hizmet veren kuruluşlardır. Hanım sultanların da kurduğu çok sayıda vakıf aracılığıyla halka hizmet amaçlı han, hamam, sebil, çeşme var. Vakıflar Genel Müdürlüğü arşivinde kayıtlı 26 bin 798 vakıf bulunmaktadır. Bu kayıtlarda 2 bin 309 Osmanlı kadının ismi, bin 44 kadının vakfiyesi mevcuttur. Günümüzde kadın vakıfları kadınların güçlendirilmesi ve kamusal alanda yer almaları için kuruluyor. Bunun ilk örneği ise Cumhuriyet ile birlikte kurulan Türk Kadınlar Birliği. Bugünkü kadın vakıfları kadının daha iyi şartlarda yaşaması adına daha sosyal hale geldi.Kadınların kurduğu dernek sayısı çok ama vakıflaşmaları daha sınırlı sayıda kalmıştır. Daha çok aile vakıfları içinde yer almayı tercih ediyorlar" şeklinde konuştu.
Etkinlik sonunda Tasavvuf Araştırmacısı-Yazar Cemalnur Sargut okuyucuları için kitaplarını imzaladı.
(FOTOĞRAF-GÖRÜNTÜ)