Güncelleme Tarihi:
Enver ALAS/İSTANBUL,(DHA)-İSTANBUL'un Fethinin 565. yıl dönümü kutlamaları çerçevesinde Cumhurbaşkanlığı'nın himayelerinde İstanbul Valiliği, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü işbirliğiyle Cemal Reşit Rey Konser Salonu'nda 'Fetih, Fatih ve İstanbul' konulu program düzenlendi. Çeşitli kamu kurum ve kuruluşlarının yöneticilerinin yanı sıra İstanbul'daki farklı okullardan öğrenciler ve öğretmenlerinin katıldığı programa tarihçi akademisyenler ve askeri personel de katıldı.
Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başlayan programda İstanbul Büyükşehir Belediyesi Mehteran Takımı bir konser verdi. Konserin ardından İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürü Coşkun Yılmaz, açılış konuşması yaptı. İstanbul'un fethinin insanlık için büyük bir önemi olduğunu belirten Yılmaz, aynı zamanda fethin, tarihin, kıtaların ve insanlığın seyrini değiştiren bir olay da olduğunu söyledi.
"FETHİN ARKASINDA BİRBİRİYLE KENETLENEN ÇOK GÜÇLÜ BİR TOPLUM YAPISI VAR"
Fatih Sultan Mehmet'in 565 yıl önce 21 yaşındayken genç bir kumandan olarak, bu büyük fethi gerçekleştirdiğini hatırlatan Yılmaz, "İstanbul'un fethini biz millet olarak, daha çok askeri bir başarı olarak ele alıyoruz. Bu, hem Fatih Sultan Mehmet'in büyüklüğünü hem harekatın büyüklüğünü ve kuşatıcılığını ihmal etmemizi sağlayan bir bakış açısıdır. Fetih, planlamasıyla stratejisiyle kadrosuyla şüphesiz ki büyük bir askeri harekattır ama fethin arkasında çok güçlü bir diplomasi, uluslararası ilişkiler, iktisadi yapı, çok güçlü ilmi bir anlayış, bilimsel icat, teknoloji var. Fethin arkasında birbiriyle kenetlenen çok güçlü bir toplum yapısı da var" diye konuştu.
"FETİH İSTANBUL'UN VE OSMANLI'NIN YENİDEN İNŞASIDIR"
Coşkun Yılmaz, fethin aynı zamanda bir medeniyet hareketi olduğunu ifade etti. Yılmaz, "Fetih, İstanbul'un ve Osmanlı'nın yeniden inşasıdır. Fetih, mazlum bir coğrafyaya uzanışın, himayenin, yıldızı sönen bir şehrin yıldızının yeniden parlayışının mağdur ve mazlumları da güçlüleri kadar kucaklayan bir harekattır" dedi.
AKADEMİSYENLER İSTANBUL'UN FETHİNİ ANLATTI
Açılış konuşmasının ardından program kapsamında, İstanbul'un fethi, Fatih Sultan Mehmet'in askeri ve siyasi dehasının anlatıldığı bir panel gerçekleşti. Panel de Milli Savunma Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Afyoncu, İstanbul İl Müftüsü Prof. Dr. Hasan Kamil Yılmaz, Prof. Dr. Bekir Karlığa, Prof. Dr. Mehmet İpşirli gibi isimler birer konuşma yaptı.
PROF. DR. AFYONCU: AYNI MEDENİYET 600 YIL SONRA BİLE AYNI HASSASİYETLE DEVAM EDİYOR
Milli Savunma Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Afyoncu konuşmasında, Fatih Sultan Mehmet ve İstanbul'un fethi ile ilgili kütüphanelerdeki kaynakların yeterli sayıda olmadığını daha fazla kitap yazılması gerektiğini ve daha çok eser üretilmesi gerektiğini dile getirdi. Aynı zamanda tarihçi ve yazar olan Afyoncu, Fatih Sultan Mehmet'in padişahlığı ve İstanbul'un fethi üzerine değerlendirmelerde bulunarak, "Fatih, 1444'te ilk hükümdarlığı döneminden itibaren İstanbul'u fethetmeyi düşünmeye başlıyor. Bu sadece kendisinin düşüncesi de değil çevresindeki lalalarının tesiri de etkili oluyor. Fatih, bundan önce tarihteki kuşatma kitaplarını okuyor. Neden kuşatılamadığını araştırıyor. Topu biz keşfetmedik ancak topu çok etkili bir kuşatma silahı olarak ilk kullanan Fatih'tir. Dünya harp silah tarihini değiştiriyor" ifadelerini kullandı.
İstanbul'un fethinin dünya tarihi açısından önemini ve Batılılar nezdinde günümüzdeki etkilerini aktaran Erhan Afyoncu şunları söyledi:
"1204'te Latinler 4. Haçlı Seferi'nde İstanbul'u işgal ettiler, yağmaladılar. Ayasofya'da yapılmayan rezillik kalmamıştır. Aradan 249 yıl sonra bu kez Fatih Sultan Mehmet, Ayasofya'ya girdi ve hayranlıkla baktı. Orada gezerken bir yeniçeri, kıymetli mermeri yerinden sökmeye çalışıyor. Anında yeniçeriye kılıcıyla vurarak, 'burası devletin malıdır, buraya zarar veremezsin' dedi. Yani iki medeniyetin Ayasofya'ya girerken ki anlayışını çok rahatlıkla görebilirsiniz. Bizim medeniyet anlayışımız farklıdır. Geçtiğimiz günlerde Afrin Harekatı oldu. O günlerde basın, Afrin ile Rakka, Telafer Musul'u yan yana resimlerini koydu. Yani Afrin'e Türk ordusu girdiğindeki hassasiyet ile diğer orduların Musul'a Telafer'e Rakka'ya girdiği zamanki; kedi bile kalmadı şehirlerde. Perişan ettiler. Bizim ordumuz zarar vermeden harekatı gerçekleştirdi. Aynı medeniyet 600 yıl sonra bile aynı şekilde aynı hassasiyetle devam ediyor."
(FOTOĞRAF)