İstanbul'daki, darbe girişimi ana davası. Savcı: suçu hep firari sanıklara atıyorsunuz

Güncelleme Tarihi:

Oluşturulma Tarihi: Mayıs 31, 2017 14:38

İstanbul'daki, darbe girişimi ana davası. Savcı: suçu hep firari sanıklara atıyorsunuz

Haberin Devamı

 

 Ümit TÜRK /İSTANBUL, (DHA) FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimi sırasında İstanbul'da yaşanan eylemleri planladığı ve "Yurtta Sulh Konseyi" üyesi oldukları iddiasıyla bir numaralı sanığı Fetullah Gülen olan, 6'sı general, 17'si subay olmak üzere 15'i tutuklu 9'u firari 24 sanığın yargılandığı davada eski 3. Kolordu Komutanı Korgeneral Erdal Öztürk'ün çapraz sorgusu tamamlandı. 

İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından Silivri'de yapılan duruşmayı Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya ve AK Parti milletvekilleri Metin Külünk, Ali Sarıkaya ve Hasan Turan da izledi. Sanık Erdal Öztürk, mahkeme heyetinin, savcısının ve taraf avukatlarının sorularını yanıtladı.


 

"KIŞLADAN, VALİNİN TALEBİ ÜZERİNE EN SON ASKER ÇIKAR"

Çapraz  sorguda mahkeme heyeti başkanı Cem Karaca'nın, "Terör saldırısı denilerek dışarıya çıkıldığı savunmaları yapılıyor. KOKTOD kapsamında asker kışladan dışarıya çıkabiliyor mu?" sorusu üzerine Öztürk, "15 Temmuz'dan önce daha çok DAEŞ ve PKK'nın saldırıda bulunacağı şekilde duyumlar geliyordu. Kışlalardaki emniyetin artırılması, Kışla dışındaki emniyetin sağlanması için de polis işbirliği gerekiyor. Ancak kışlaların dışına çıkılması valinin kararına bağlıdır. Aksi taktirde kışladan çıkılması söz konusu değildir. Öyle bir talep olursa dahi önce polis, sonra jandarma en son olarak asker çıkar" diye cevap verdi. 


 

"SADECE BENİM DEĞİL GENELKURMAY BAŞKANININ DA İSMİNİ KULLANMIŞLAR"

Daha sonra söz alan Başsavcıvekili Fatih Karakuş sanığa, "Darbe başarılı olsaydı sizin atama listesinde sıkıyönetim komutanı ve 1. Ordu Komutanı olacağınız belirtiliyor. Sizce bu durum olağan ve makul mu?" diye sordu.

Sanık Öztürk, "Bu söylentileri doğru olsaydı benim de önceden haberim olurdu. Ancak beni hiç kimse aramadı. Ben izindeyken onlar toplantı yapıp benim ismimi kullanarak istismarda bulunmuşlar. Sadece benim ismimi değil, Genelkurmay Başkanının da bu işin içinde olduğunu söyleyerek katılım sağlamaya çalışmışlar" ifadelerini kullandı.


 

SAVCI: SUÇU FİRARİ SANIKLARIN ÜZERİNE ATIYORSUNUZ

Başsavcıvekili Karakuş bu kez sanığa, "Atama listelerini oluşturanların FETÖ'cü olduklarını söylüyorsunuz ancak bunların kim olduklarını söylemiyorsunuz. Kim bu isimler?" diye sordu. Öztürk de, "Ben, sınırlı bilgilerimle konuşuyorum. Bildiklerim basına yansıyanlar kadardır. Uzay Şahin'i biliyorum. Keşke diğerlerini de bilseydim söylerdim" şeklinde yanıt verdi. Bunun üzerine araya giren Başsavcıvekili Karakuş, "Ankara'daki davalarda da aynı şeyi yapıyorlar, suçu firari ve kaçak olanların üzerine atıyorsunuz. Buradaki sanıklar arasında bildiğiniz kimse yok mu?" diye tepki gösterdi. Öztürk de "Sanıklardan Muzaffer Düzenli'den de şikayetçiyim. Kendisiyle konuştum her şeyi inkar ediyor. Benim ismime leke sürenlerden şikayetçiyim" dedi.

"MİT BASIN AÇIKLAMASI YAPMAM İÇİN YARDIMCI OLDU"

Avukat Yasin Şamlı, "Saat 22.25'te darbenin olduğunu öğrendiğinizi söylediniz, ancak televizyonlara çok sonra çıktınız, bu gecikmeyi neyle izah ediyorsunuz?" sorusuna Öztürk, şu yanıtı verdi; "Bir yakınımın araması üzerine İstanbul'da hareketlilik olduğunu öğrendim. 3 dakika sonra vekilim olan Tümgenerali aradım cevap vermedi. Diğer Tümgenerali aradım, sırasıyla AK Partili bir milletvekili olan eski bakan aradı bana ne olduğunu sordu. Ben de 'ne olduğunu çözmeye çalışıyorum' dedim. Sürekli telefonla Jandarma Komutanını aradım. Normal şartlarda basın açıklama yapma şansım yok. MİT'le görüştüm. MİT'ten yardım talep ettim. Basının bizi aramasına yardımcı oldular. O bakımadan onlara da teşekkür ederim" 

"GÖREVE DEVAM ETMEMİ CUMHURBAŞKANI İSTEDİ"

Bazı avukatların sorularına tepki gösteren Erdal Öztürk, "Burada ısrarla suçlu yaratmaya çalışıyorsunuz. Masum olamaz mıyız, bir tane delil yok, hayali sorular soruyorsunuz" diye konuştu. Burada bir şeyi ilk kez açıklamak zorunda kaldığını belirten Öztürk,  "Tümgeneralken emekli olmak istedim,  Cumhurbaşkanı beni çağırdı, göreve devam etmemi istedi, rica etti, ben de 'ricanız benim için emir olur' deyip görevi devam ettirdim. Sayın Cumhurbaşkanımız ve bugünkü Genelkurmay başkanımız ısrar edip 'kalın' demeseydi tümgenerallikten emekli olacaktım" ifadesini kullandı.

Duruşma, tutuklu sanıklardan eski Tuğgeneral Eyyüp Gürler'in savunmasını yapmasıyla devam ediyor. 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!