İstanbul Valiliği'ni işgal davasında sanıklar hakim karşısına çıktı

Güncelleme Tarihi:

İstanbul Valiliğini işgal davasında sanıklar hakim karşısına çıktı
Oluşturulma Tarihi: Mart 13, 2017 13:02

İstanbul Valiliği'ni işgal davasında sanıklar hakim karşısına çıktı

Haberin Devamı

 

 

Serpil KIRKESER - Özden ATİK/İSTANBUL, (DHA) İSTANBUL Valiliği'ni işgal davasında sanıklar hakim karşısına çıktı. İlk duruşmada "o gece" hiçbir askere ateş emri vermediğini iddia eden tutuklu Kurmay Albay, aksine kendilerinin yoğun bir şekilde tabanca ve makinalı tabanca ateşine maruz kaldıklarını ileri sürdü.

 Terör Örgütü FETÖ / PDY'nin 15 Temmuz'da gerçekleştirdiği darbe girişimi sırasında İstanbul Valiliği'ni işgale giden 90 askerin yargılandığı davada tutuklu sanık Kurbay Albay Nizamettin Aydın savunmasını yaptı. Bir saat ifade veren Sanık Aydın, “Ben darbe faaliyetinin hiçbir yerinde yokum. Tamamen farklı bir faaliyet olduğunu sanıyorduk. Darbe olduğunu anlayınca İstanbul Valiliği'nden, kışlaya geri döndük. Hiçbir askere ateş edin emri vermedik. Etmiş ettiğimiz askerlik yemini karşısında bir subayın memleketine karşı bir eylemde olmasını asla kabul etmiyorum. Ulu önder Atatürk'ün izinden giden bir subayım. Ben vatanını ve milletini seven, canını da seve seve verecek bir Türk askeriyim" diye savunma yaptı.

“30 YILDIR ASKERİM"

Silivri Cezaevi'nin karşısındaki binada görülen duruşma salonunda hakim karşısına çıkan Nizmetin Aydın, 30 yıldır asker olduğunu, Türkiye'nin çeşitli illerinde ve yurtdışında görev yaptığını ve terörle mücadelede de görev aldığını anlattı. 15 Temmuz darbe girişiminin yaşandığı güne değinen sanık Aydın, Albay Zeki Gerehan'ın kendisine terörle mücadeleyle ilgili 47. Alay Komutanlığı'nda görevlendirildiğini, emrin yazısının hazırlandığını, emri telefonla kendisine mesaj atacağını söylediğini aktardı.

“ASKERLİK DAMARLARIMIZDA AKAN KAN GİBİ OLMUŞTUR"

14 yaşından beri askeri disiplinle yetişen, askerliği meslekten ziyade yaşam tarzı haline getirdiğini söyleyen sanık Aydın, “Terörle Mücadele konusunda tecrübeli bir subayım. Askerlik bizim damarlarımızda akan kan gibi olmuştur. Emir alındıktan sonra asıl olan o emri yerine getirmektir" dedi.

"BEN BU OLAY FARKLI BİR OLAY DEDİM"

47. Alay komutanlığına gittiklerini ve askerlerin orada toplanmış vaziyette olduğunu belirten Aydın “Zırhlı araçlara bindik. Oradan valiliğe doğru hareket ettik. Valilik bölgesine vardık. İntikal esnasında telefonumdaki uygulamadan ' İstanbul'da büyük terör şüphesi' diye bir son dakika haberi gördüm. O zaman İstanbul'da ciddi bir terör tehdidi olduğu düşüncesi güçlendi. Polislere güvenlik için geldiğimizi söyledik. Polisler böyle bir faaliyetten haberleri olmadığını söyledi. İstanbul Emniyet Müdür Yardımcısı bize 'Siz orda, biz burada güvenlik önlemi alalım' dedi. Sadık Albay'ı aradım. Emri yerine getirmemizi istedi. Meskun mahalde bir binanın güvenlik önlemini alacaksanız o binanın içine girmelisiniz. Bu nedenle caminin kapısından içeriye girdik. İçerde çalışanlar varsa ikaz edelim' diye içeriye baktım. Etrafa baktım. Kim var kim yok diye. İçeride bir televizyonda “darbe" diye haberler vardı. TRT 1'de darbe kalkışması' şeklinde haberler vardı. Tekrar Sadık Albay'ı aradım ne olduğunu sordum. O da 'kendisinin de bilmediğini söyledi, emri uyguladığını' söyledi. Ben de bu olay farklı bir olay dedim" şeklinde konuştu.

“HİÇBİR ASKERE ATEŞ EMRİ, ZOR KULLANMA EMRİ VERMEDİK"

Valilik önünde halkın toplandığını anlatan sanık Aydın, “Bir olay çıkmasın diye askerin geri çekilmesini, kışlaya döndüğümüzü söyledim. Bu arada halk da 'En büyük asker bizim ' asker diye sloganlar atmaya başladı. Polis kapıyı açınca halk da valiliğin içine girdi. Araçlarımıza bindik. Ayrılmaya çalışırken 'En büyük asker bizim asker' diye bağırmaya devam ediyordu. Askerin içinde provokatörler de vardı. Provakatörler küfür ediyor, arabayı tekmeliyorlardı. Sanki özellikle onlara karşılık vermemiz için bizi provoke etmeye çalışan insanlar vardı. Etraftan bize tabanca ve makinalı tabanca ateş edilmeye başlandı. Yoğun bir şekilde, araçta delikler mevcut. Gözaltına alınana kadar rütbeli konumda olan hiçbirimiz zor kullanma ve silah kullanma emri vermedik. Çünkü böyle bir emir almadık" ifadelerini kullandı.

“DARBE OLDUĞUNU ANLAYINCA GERİ DÖNDÜK"

“Etmiş ettiğimiz askerlik yemini karşısında bir subayın memleketine karşı bir eylemde olmasını asla kabul etmiyorum. Suçlamaların hiçbirini kabul etmiyorum" diyen Aydın, “Meslek hayatım boyunca takdir edildim. Defalarca ölüm tehlikesi atlattım defalarca. Ulu önder Atatürk'ün izinden giden bir subayım. Valilikte haberleri izleyene kadar hiçbir şekilde darbeden haberim olmadı. Darbeyle ilgili toplantılara katılmadım. O gün 'Nereye git' denildiyse oraya gittim. Albay Sadık komutanla gün içinde konuşurken bunun darbe olduğuna dair en ufak bir emare sezmedim. Bize o kadar ateş edilmesine rağmen karşılık vermedik. Bu darbe faaliyetinin hiçbir yerinde yokum. Tamamen farklı bir faaliyet olduğunu sanıyorduk. Darbe olduğunu anlayınca İstanbul Valiliği'nden kışlaya geri döndük. Ben vatanına milletini seven, gerekirse canını seve seve verecek bir Türk askerim" dedi. Duruşmaya öğle arası verildi.
 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!