İstanbul Başsavcılığı'nın darbeci askerleri "iade talepnamesi"nin detayları

Serpil KIRKESER / İSTANBUL, (DHA) İSTANBUL Cumhuriyet Başsavcılığı, FETÖ Terör Örgütü'nün 15 Temmuz Darbe Girşimi'nin ardından Yunanistan'a kaçan 8 darbeci askerin iadesi için harekete geçti. Başsavcılık, 8 askerin iadesi için Yunanistan makamlarına gönderilmek üzere Adalet Bakanlığı Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü'ne hazırladıkları iade talepnamesini gönderdi.

15 TEMMUZ'DA TÜRKİYE'DE YAŞANANLAR ANLATILDI
İade talepnamesinde "15 Temmuz 2016 tarihinde Türkiye Cumhuriyeti Devleti sınıları içerisinde Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) bünyesinde askeri hiyerarşi dışında kendilerini "Yurtta Sulh Konseyi" ismiyle tanımlayan ve FETÖ / PDY Terör Örgütü üyesi olan bir grup asker tarafından silahlı darbe girişiminde bulunuşmuştur. TSK'nın resmi internet sitesi ve darbeci askerler tarafından işgal edilen TRT Televizyon kanalında zorla yayınlattırılan bildiride ordunun yönetime el koyduğu ifade edilerek, Türkiye'de sıkıyönetim ve sokağa çıkma yasağı ilan edildiği açıklanmıştır. Olay gecesi, İstanbul'daki Boğaziçi ve Sultan Mehmet Köprüsü kalkIşmaya katılan bazı askerler tarafından kapatılmış, ayrıca İstanbul Atatürk Havalimanı da işgal edilmiştir. Yine olay gecesi İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin Vezneciler binası, AKOM (Afet Koordinasyon Merkezi) binası, İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü ve bir kısım medya kuruluşları ile Türkiye genelinde kamuya ait olan birçok bina darbeci askerler tarafından işgal edimiştir. Muğla'nın Marmaris İlçesi'nde bir otelde bulunan Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'a karşı suikast girişiminde bulunmak için İstanbul ve İzmir'den havalanan bir kısım helikopter ve uçaklar, Cumhurbaşkanımızın otelden zamanında ayrıldığı için suikast girişimini gerçekleştirememişlerdir. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, cep telefonunun Face Time sistemiyle CNN Televizyon kanalına bağlanmış ve gerçekleştirdiği konuşmada; 'Darbecilere hiçbir şekilde imkan tanmayacağını ifade ederek halkı darbeye tepki göstermek için sokağa çıkmaya davet etmiştir'. Bu çağrının ardından Türkiye'nin bir çok ilinde ve merkezlerde halkın sokağa çıkmasıyla darbe karşıtı protesto gösterileri düzenlenmiştir. Milletvekilleri derhal Türkiye Büyük Millet Meclis (TBMM) toplanmışlar, TBMM Başkanı İsmail Kahraman ve birçok milletvekili mecliste bulunduğu sırada savaş uçakları meclisi bombalamışlardır. Darbeci askerler, ayrıca kendilerine direnme ihmali olan diğer güvevlik birimlerini de etkisiz hale getirmeye çalışmış, bu kapsamda Ankara / Gölbaşı'nde Emniyet Genel Müdürlüğü Özel Harekat Daire Başkanlığı'nı bombalamışlardır. Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nın bulunduğu Ankara Beştepe Mevkii'nde bombalanmış ve yine sivil halka ateş açılmıştır. Ancak sivil halka karşı gerçekleştirilen bu acımasız eylemlere rağmen halk dağılmamış, geri çekilmemiştir. Emniyet Genel Müdürlüğü ve emir komuta zinciri içerisinde hareket ede Türk Silahlı Kuvvetler unsurları, ülke genelinde silahlı kalkışmayı bastırmayı başarmışlardır. Gösterileri bastırmak için darbeci askerlerce sivil halka hem yerden hem de havadan ateş açılmıştır. Bu ve bunun gibi münferit çok sayıda olaylar meydana gelmiş olup bu olaylar neticesinde 239 kişi şehit olmuş ve binlerce kişide yaralanmıştır" denildi.

BİR ADET SİKORSKY'İ ÇALDIKLARI BELİRTİLDİ
Yazıda, darbe girişiminin bastırılmaya başlamasıyla 8 darbeci askerin, Türkiye Cumhuriyeti Silahlı Kuvvetleri'ne (TSK) ait İstanbul İli Sancaktepe İlçesi'nde bulunan Samandıra Hava Üssü'ne ait bir adet Sikorsky S 70 Black Hawk S/N 11308 Marka Türk Askeri Helikopterini görevli ve yetkili olmaksızın silahla, birden fazla kişiyle gece vaktinde yağma suçunu işleyerek çaldıkları belirtildi.

ŞÜPHELİLERİN YUNANİSTAN MAHKEMELERİNDE YAPTIKLARI SAVUNMALARA YER VERİLDİ
Şüphelilerin, Yunanistan Mahkemeleri'nde yaralı taşımak için acil uçuş yapılması amacıyla emir aldıklarını savundukları ifade edilen yazıda, 8 askerin farklı askeri birliklerde görevli oldukları belirtilerek, bahse konu helikopterin ve diğer helikopterlerin ambulans tip helikopterlerden olmadıkları genel maksatlı taşıma helikopteri oldukları ifade edildi.

BİLİRKİŞİ HELİKOPTERİ İNCELEDİ, RAPOR HAZIRLADI
Yazıda, "Helikopter üzerinde yapılan inceleme sonucu düzenlenen bilirkişi raporunda helikopterin burun kısmı elektronik kompartmanında bulunması gereken hava aracı kendini tanıtma sistemi olarak adlandırılan Transponder'in bir parçası olan MOD C İrtifa bilgisi de yayınlayan cihazın sökülmüş olduğu ve yapılan incelemeler sonucu birlik personelinden edinilen bilgiye istinaden helikopterin Yunanistan Dedeağaç mevkiine inişi ardından tüm askeri kodlarının ve uçuş bilgileri geçmişinin silindiğinin belirlendiği, tespit edilmiştir" denildi.

KAMERA GÖRÜNTÜLERİ İNCELENDİ
Yazıda "4. Kara Hava Alay Komutanlığı'na bağlı Samdıra Havaüstünden temin edilen kamera görüntülerinin incelenmesi sonucu düzenlenen 4 Ağustos 2016 tarihli bilirkişi raporunda göre Skorsky tipi helikopterin 15 Temmuz günü sırasıyla 21:35, 21:39, 21:45 ve 21:50 saatlerinde kalkış yaptığının tespit edildiği, saat 23:15 sıralarında UH tipi 5. bir helikopterin daha kalkış yaptığı, ancak ışık noksanlığından dolayı tam olarak ne zaman kalktığının tespit edilemediği, yine 16 Temmuz 2016 tarihinde 03:38 sıralarında iniş yaptığı alanda bulunan tam olarak sayısı tespit edilememekle birlikte tahmini olarak 7-8 kişinin saat 04:00 sıralarında alandan Cougar tipi helikoptere binerek ayrıldıkları tespit edilmiştir" ifadelerine yer verildi.

ŞÜPHELİLER OLAY ÖNCESİ VE OLAY AKŞAMI DEFALARCA GÖRÜŞMÜŞLER
HTS raporu ve baz istasyonları sinyal bilgilerine göre şema ve grafik incelendiği belirtilen yazıda şu ifadelere yer verildi: Şüphelilerin farklı askeri birliklerde görevli olmalarına rağmen olay öncesi ve olay akşamında aynı eylem birliği içerisinde hareket ederek birbirleriyle defalarca telefon konuşmaları yaptıkları, Marmaris'te gerçekleştirilmek istenen Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik suikast girişiminde adı geçen Kurmay Pilot Yarmay Davut Uçun ile de olay günü öncesinde ve olay günü defalarca kez görüşmelerinin olduğu tespit edilmiştir" denildi.

"İSTANBUL'DAKİ ÖNEMLİ NOKTALARA ASKERİ VE LOJİSTİK DESTEK SAĞLADIKLARI TESPİT EDİLMİŞTİR "
Şüphelilerin kullanmakta olduğu GSM numalarının HTS dökümlerinin ve sinyal baz istasyonu kayıtlarının incelendiği ifade edilen yazıda şu ifadeler kullanıldı: "Tüm şüphelilerin Samandıra Hava Üssü'nden kalkışlarından itibaren İstanbul'daki önemli noktalara askeri ve lojistik destek sağladıkları tespit edilmiştir. Sancaktepe Samandıra Hava Üssünden Havalanan 2 adet Skorsky helikopterin ve bir adet UH 1 Tipi Helikopterin darbe girişiminin başarısız olmasıyla İstanbul İlinde bulunan 66. Zırhlı Mekanize Tugayı'na şüpheliler tarafından getirilip bırakıldığı ve ardından 8 şüphelinin Samandıra Hava Üssü'ne ait bir adet Sikorsky S 70 Black Hawk S/N 11308 Marka Helikoptere binerek ve buradan sonra da sinyal baz istasyonu kayıtlarına göre İstanbul İli Beykoz İlçesi'ne bağlı Riva bölgesindeki bir bölgeye iniş yaparak burada bir süre telefon görüşmesi yaptıkları ve 16 Temmuz günü saat 10.40 sıralarında havalanarak Sarıyer İlçesi, Çatalca İlçesi ve Tekirdağ İli üzerinden geçerek Yunanistan Devlet Alexandroupoli şehrine iniş yaptıkları ve Yunanistan Devleti'nce bu kişilerin yakalanarak haklarında işlemler yapılmaya başlandığı tepsit edilmiştir."

8 ŞÜPHELİ HAKKINDA TUTUKLAMAYA YÖNELİK YAKALAMA KARARI ÇIKARILDI
8 Şüpheli hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'ncaa soruşturma başlatıldığı ve haklarında tutuklamaya yönelik yakalama kararı çıkarıldığı belirtildi.

SORUŞTURMANIN SONUÇLANDIRILABİLMESİ İÇİN İADE EDİLMELERİNİ ARZ EDERİM
Yazıda şu ifadeler kullanıldı: Şüphelilere atfedilen suçlar siyasi ve askeri suç değildir. Ayrıca suçluların iadesine dair Avrupa Sözleşmesi'nin 3. Maddesi'nin 3. Fıkrasında anılan sözleşmenin tatbikatı bakımından bir devletin reisinin veya aile efradından birbirinin hayatına kasıt siyasi bir suç sayılamayacağı düzenlenmektedir. Şüpheliler Türkiye Cumhuriyeti Devletinn taraf olduğu Uluslararası sözleşmelerde ve iç hukukumuzda öngörülen tüm yasal savunma haklarına sahiptir. Türkiye, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne taraftır. Türkiye anılan sözleşmenin 34. maddesi uyarınca kendisi aleyhine bireysel başvuru yapılmasını kabul etmektedir. Bu kapsamda şüphelilerin kendileri hakkında verilecek nihai kararlar aleyhine Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne başvurma hakkına sahiptirler. İade işlemi gerçekleştirildikten sonra Türkiye ceza yargısının yetkisine giren ve iade tarihinden önce işlenen bir suçun daha bulunduğu ortaya çıkarsa, 'hususilik (özellik) kuralı' uyarınca şüphelilerin bu suçtan yargılanabilmesi için ülkenizin yetkili makamlarından muvafakat talebinde bulunacaktır. Yetkili makamlarınız tarafından muvafakat verilmezse şüpheliler iade işlemine konu olan suçu dışında kalan suçlardan yargılanmayacaktır. Ülkenizde olduğu bilinen şüpheliler hakkındaki soruşturmanın sonuçlandırılabilmesi için Türkiye Cumhuriyeti'ne iade edilmelerini arz ederim."

ŞÜPHELİLERİN İŞLEDİĞİ İDDİA EDİLEN SUÇLAR ŞUNLAR
Şüphelilerin şu şuçları işlediği belirtildi:: Cebir ve şiddet kullanarak Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suç işlemek, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı'na suikast organize etmek ve bu suça iştirak etmek, Cebir ve şiddet kullanarak TBMM ve Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs etmek ve silahla birden fazla kişiyle birlikte gece vaktinde nitelikli yağma

İŞTE 8 DARBECİ ASKER VE RÜTBELERİ
1- Kurmay Pilot Binbaşı Gençay Böyük,
2-Kurmay Pilot Binbaşı Ahmet Güzel,
3- Kurmay Pilot Yüzbaşı Süleyman Özkaynakçı
4-Kurmay Pilot Yüzbaşı Ferudun Çoban
5-Kurmay Pilot Yüzbaşı Abdullah Yetik
6-Kurmay Pilot Yüzbaşı Uğur Uçan
7-Astsubay Kıdemli Başçavuş Mesut Fırat
8-Astsubay Kıdemli Başçavuş Bilal Kurugül