Güncelleme Tarihi:
İstanbul, 22 Haziran (DHA) - Sabancı Üniversitesi İstanbul Politikalar Merkezi (İPM) tarafından düzenlenen “Suriye’nin Geleceğine Dair Olasılıklar” başlıklı toplantı İstanbul’da gerçekleşti. Sabancı Üniversitesi Öğretim Üyesi ve İstanbul Politikalar Merkezi Direktörü Fuat Keyman’ın moderatörlüğündeki toplantıda, İPM Misafir Kıdemli Araştırmacısı ve Carnegie Orta Doğu Merkezi Kıdemli Araştırmacısı Yezid Sayigh, Suriye’de asıl sorunun IŞİD’in bölgeden silindikten sonraki yönetimin şekillenmesinde yattığına dikkat çekti.
İPM tarafından düzenlenen “Suriye’nin Geleceğine Dair Olasılıklar” başlıklı toplantı sivil toplum kuruluşları ve üniversitelerin yanısıra, ABD, İngiltere, İspanya, Macaristan ve Avustralya’dan hükümet, elçilik ve konsolosluk temsilcileri de ilgi gösterdi.
İPM Direktörü Fuat Keyman, açılış konuşmasında, bölgesel ve küresel etkilerine ek olarak mülteci krizinin de Suriye iç savaşını çok katmanlı hale getirdiğini belirtti.
Konuşmasına Suriye’de resmi siyasi bir çözümün mümkün olduğunu düşünmediğini belirterek başlayan Sayigh, bu düşüncesini iki temel sebebe dayandırdı. Sayigh, bunlardan birinin rejimin muhaliflere resmi görüşmelerle meşruiyet kazandırmak istememesi olduğunu belirtirken, yine rejim açısından dış güçlerin çözüme dahil olmasının Suriye devletinin varlığını sorgulanır hale getirecek olmasını da ikinci sebep olarak gösterdi.
Savaşın fiili koşullarına da değinen Sayigh, büyük devletlerin yerel güçler ve hava operasyonlarından sonra kara güçleriyle de Suriye’de varlık gösterdiğini ve krizin niteliğini değiştirdiğini belirtti. Buna rağmen büyük devletlerin Suriye’de sürekli pazarlık halinde olduğunu ve hiçbirinin krizi çözmek için gerekli hamlede bulunmadığını belirtirken, ABD’nin ise soruna dair askeri bir planının olduğunu, fakat siyasi hiçbir planı olmadığını söyledi.
Sayigh’in, konuşması boyunca değindiği bir kavram da Suriye’deki dinamik durumu ifade etmek için kullandığı “karşılıklı hamleler dengesi” oldu. Sayigh bu kavramla, bölgedeki ana aktörler Rusya, Amerika, Türkiye ve İran’ın özellikle son birkaç yıldır farklı çeşitli amaçlarla hamlelerde bulunduğu ve bir şekilde diğer aktörler tarafından da çeşitli eylemlerle karşılık gördüğü durumu tanımladı. Sayigh, Suriye’deki durumun geleceğini belirleyecek gelişmeler arasında olan Deyrizor’daki olası bir savaşı da değerlendirdi. Sayigh, muhalefet güçlerinin Deyrizor’u IŞİD’ten almak için yeterli lojistik güce ve askeri kapasiteye sahip olmadığını belirtirken, buradaki bir başarının ancak ABD güçlerinin sahada harekatı doğrudan desteklemesiyle mümkün olacağının altını çizdi. Sayigh, bu durumdan ötürü Deyrizor’da bir savaşı olası görmediğini, ama yine de bu yeni rekabet sahasının olası bir anlaşma açısından belirleyici olacağına işaret etti.
Sayigh, toplantıda etraflıca tartışılan Rakka operasyonuna dair, operasyonda ve devamında şehrin kontrolünü kimin sağlayacağı hakkında devam etmekte olan belirsizliğin önümüzdeki dönemde siyasi dinamiklerin merkezinde olacağını öne sürdü.
İPM Direktörü Fuat Keyman, Sayigh’in değindiği meselelerden önemli gördüğü dördünün altını çizdi. Diplomatik çözümünün olanaksızlığını kabul etmenin aktörlere sağlayacağı hareket alanları, büyük devletlerin Suriye krizini çözmek için samimi bir çaba göstermediği gerçeği, Rakka savaşını kazanmak ile kazandıktan sonrası arasında oluşan boşluğun resmi siyasi bir çözüm açısından getireceği yeni zorluklar ve son olarak, Kürt grupların isteklerinden yola çıkarak, aktörlerin beklentileri ve beklentilerinin gerçekleşme ihtimali arasındaki çelişkiler, Keyman’ın vurguladığı noktalar oldu.