Güncelleme Tarihi:
Hakime TORUN / İSTANBUL,(DHA) - ULUSAL Gönüllük Komitesi üyelerinin bir araya geldiği toplantıda konuşan, Toplum Gönüllüleri Vakfı (TOG) Yönetim Kurulu Üyesi İbrahim Betil, "Her şeyi devlet baba yapar, sivil olarak örgütlenmeyin yaklaşımı, baskı sonucu gizli birtakım merdiven altı örgütlenmeler oluşmaya başlamış. Bunu değiştirmek için sivil toplum kuruluşlarının şeffaf olması lazım" dedi.
Ulusal Gönüllük Komitesi üyeleri, Birleşmiş Milletler tarafından ilan edilen ve her yıl 5 Aralık'ta çeşitli gönüllük etkinlikleri ile kutlanan Dünya Gönüllüler Günü öncesinde Birleşmiş Milletler İcra Koordinatör Yardımcısı Toily Kurbanov'u ağırladı. Şişli'deki bir otelde gerçekleşen kahvaltılı basın toplantısına Türkiye'de faaliyet gösteren bazı Sivil Toplum Kuruluşları (STK) da katıldı. Toplantıya katılan STK temsilcileri, Kurbanov'a Türkiye'de toplumun gönüllük konusundaki duyarlılığı, çeşitli alanlarda devam eden gönüllük projeleri, gençliğin gönüllü projelere katılımı, özel sektörün duyarlılığı gibi konularda bilgi verdi.
"SURİYELİ KADINLARIN GEÇİMLERİNİ SAĞLAYABİLMELERİNE KATKI SUNMAK YENİ İÇİN BİR PROJE"
Birleşmiş Milletler İcra Koordinatör Yardımcısı Toily Kurbanov, dünyada gönüllüğün durumu ve gönüllüğün toplumların refahına nasıl katkıda bulunduğu, başkanı olduğu Birleşmiş Milletler Gönüllük Programı UNV'nin ulusal gönüllü programları oluşturma konusundaki küresel uzmanlığı, rolü ve desteği ile gönüllüğün sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşmadaki önemini anlattı.
Kurbanov, BM'nin gönüllülük faaliyetlerine değinerek, "BM, 136 ülkede farklı alanlarda gönüllülük yürütülüyor. İşimiz, faaliyet yürüttüğümüz ülkedeki gönüllülerin ruhunu bulabilmek, o toplumu barış ve kalkınma faaliyetlerinden faydalandırmaktır. Çevresel programlarda ve BM kalkınma programlarında çalışan gönüllüler bulunmakta. Sizler aslında çok paydaşlı diyaloğun birer örneklerisiniz. BM'nin gönüllülük organizasyonun bu seneki, hedefi kimseyi arkada bırakmamaktır. Eğer birlikte hareket edtersek sürdürülebilir hedeflere ulaşabiliriz" diye konuştu. Kurbanov, "Mültecilere verilen desteğin önemli bir kısmı Türkiye tarafından ortaya konulmakta. Türkiye'nin mültecilere verilen destek çalışmalarında BM tercih edilen çalışma ortağı. Mülteciler anlamında bütün desteği Türkiye'ye sunmaktan son derece mutluyuz. Suriyeli kadınların geçimlerini sağlayabilmelerine katkı sunmak kapasitelerini geliştirebilmeleri için yeni bir proje hazırlığı var" dedi.
"BASKI SONUCU GİZLİ MERDİVEN ALTI ÖRGÜTLENMELER BAŞLAMIŞ"
Toplum Gönüllüleri Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi İbrahim Betil ise gönüllülük faaliyetleri konusunda gençlerin önemine vurgu yaparak, toplumun büyük bir kitlesini oluşturmasına rağmen gençlere güven duyulmamasının bir eksiklik olduğunu belirtti. Betil, şöyle konuştu:
"Her şeyi devlet baba yapar. Sivil olarak örgütlenmeyin yaklaşımı, baskı sonucu gizli birtakım merdiven altı örgütlenmeler oluşmaya başlamış. Gizli örgütlenmeler oluşmuş. Bu gizli örgütlenmeler, toplumda da güvensizlik yaratmaya başlamış. Aileler 'çocuklarına sakın bir derneğe, vakfa bulaşma..' Bunu değiştirmek için sivil toplum kuruluşlarının şeffaf olması lazım. Duygusal sömürü yaparak bağış toplamaya çalışan bir takım vakıflar var. Bunların mali bağışçıları var mı, e mail gönderin yanıt alabilecek misiniz? Gençler, kendilerine güvenilmesini istiyor. Gençlere, güveniyormuş gibi davranılmamalı. Gençler baskı altında yetiştiriliyor. Bu toplumda insanlar da birbirine güvenmiyor, güveniyormuş gibi yapıyor. Devlet de topluma güvenmiyor. Sivil toplum bunu kırmaya başladığı zaman bir ilerleme kat edilebilir. Bu algıyı değiştirmemiz lazım."
"ÜNİVERSİTELERİMİZ VASIFSIZ İNSAN YETİŞTİREN FABRİKALARA BENZİYORLAR"
Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı'ndan Oktay Özinci ise gönüllülüğün isteğe bağlı olduğunu dile getirerek, şunları söyledi:
"Eğitimde gönüllülük kritik öneme sahip. Teknolojiye hakim ülkeler ile buna mahkum ülkeler var. Teknolojiye hakim ülkelerle bunların arasındaki fark uçurum haline geliyor. Bu gücün arkasında nitelikli insan kaynağı var. Buna ihtiyaç var. Donanımlı, nitelikli, çabuk kavrayan çalışkan kişi değildir. Donanımlı insan, yaptığını daha iyi yapan, yenileyen ve topluma örnek olan insanlardır. Bizim çalışkan insan değil, donanımlı insan yetiştirmemiz lazım. Bu konuda gönüllülere çok büyük iş düşüyor. Maalesef üniversitelerimiz vasıfsız insan yetiştiren fabrikalara benziyorlar. Devletin kısa problemleri ne kadar çok olursa olsun, uzun vadeli planlar yapmış bir anlayış gerekiyor. Aynı zamanda mevcut esiklikleri gidermek ve devlete destek vermek için gönüllü olarak yardım etmeliyiz. Anne ve babaları da bilinçlendirmeye çalışmalıyız. Gönüllülerin burada elini taşın altına sokmak gibi bir mecburiyeti vardır."
Toplantıda ayrıca Adım Adım Platformu adına kurucularından Itır Erhart, TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Ataç, Özel Sektör Gönüllüler Derneği adına Atilla Yerlikaya, Türkiye'deki çalışmalara ilişkin açıklamalarda bulundular.
(FOTOĞRAF)